İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na dün sabah saatlerinde operasyon düzenlendi. İmamoğlu ve İmamoğlu’na yakın çok sayıda isim gözaltına alındı. Tüm bu yaşananlar Türkiye’nin ekonomi politikasına nasıl etkileyecek, Mehmet Şimşek’in programı sürdürülebilecek mi? Ekonomist Güldem Atabay yanıtladı.
Ekonomist Güldem Atabay, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonun ekonomi programını tehlikeye soktuğunu söylüyor.
Merkez Bankası’nın son dönemde enflasyonla mücadelede faiz artışı yoluyla maliyetleri baskıladığını belirten Atabay, aylık enflasyonun hâlâ yüzde 2,3 ila 2,5 civarında seyrettiğini söylüyor. Atabay’a göre bu durum, Merkez Bankası’nın yıl sonu hedefi olan yüzde 24’e ulaşmayı neredeyse imkansız kılıyor.
TCMB savunmaya geçiyor
Siyasi zeminin normalden uzaklaştığı bir ortamda Merkez Bankası’nın defansif bir pozisyona geçmesi gerektiğini belirten Atabay, dün çıkan haberlere göre Merkez Bankası’nın yaklaşık 10 milyar dolar rezervinden satış yaptığını söylüyor. Operasyon ve gözaltıların tutuklama ile sonuçlanması halinde Merkez Bankası’nın faiz artırmak zorunda kalabileceğini ifade eden Atabay, “Bu da sıcak paraya dayalı enflasyonu düşürme çabasının sonuna geldiğimiz anlamına gelecek” diyor.
Şimşek’in programı tehlikede
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomi programının eksikliklerinin tek sorumlusunun kendisi olmadığını vurgulayan Atabay, “Mehmet Şimşek’e sınırlı çerçeve içinde çalışma alanı tanındı” diyor.
Vergi reformları yapmaya çalışan Şimşek’in yurtdışı ziyaretleriyle güvenilirlik oluşturma çabaları içinde olduğunu belirten Atabay, “TL’ye güveni kendi ismiyle eşitledi ve sanıyorum kendisi de yarı yolda bırakıldı” diyor.
Yerli yatırımcı da TL’den kaçabilir
Ekonomik krizin en tehlikeli boyutunun yerli yatırımcının TL’den dövize geçmesi olabileceğine dikkat çeken Atabay, gözaltıların tutuklama ile sonuçlanması, kayyum atamasına kadar gitmesi veya seçimlerin ertelenmesi gibi senaryoların gerçekleşmesi durumunda yerli yatırımcının da TL’den kaçabileceğini vurguluyor.
CHP’nin tutumu ekonomiyi etkileyecek
CHP’nin operasyona verdiği yanıtın da ekonomiyi etkileyebileceğine değinen Atabay, “Bu operasyonla birlikte siyasetin alanı biraz daha genişlemiş oldu. Erdoğan hükümetiyle bir uzlaşma zemininin olamayacağı da anlaşılmış oldu” diyor.
Temponun düşürülmemesi gerektiğini vurgulayan Atabay, “Saraçhane ise Saraçhane, ülkenin herhangi bir yerinde toplu gösterilerle tempoyu hiç düşürmeden devam etmek gerekiyor” diye konuşuyor.
Erken seçim ihtimali
Erken seçimin 2025-2026 yıllarında gerçekleşebileceğini düşündüğünü belirten Atabay, “Erdoğan 1 Kasım 2027’ye kadar ittirmeye çalışacaktır” diyor. Bu süreçte ekonomik alternatiflerin de açıklanması gerektiğini vurgulayan Atabay, CHP’nin sadece savunmada kalmaması, halkın gücünü arkasına alarak ofansif bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini ifade ediyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Ekonomik verilerin son durumuna bakıldığında, bütçe açığının yüzde 5’ten yüzde 4’e doğru inme eğiliminde olduğunu belirten Atabay, Merkez Bankası’nın net rezervlerinin eksi 60 milyar dolardan 60 milyar dolara çıktığını, toplamda 120-130 milyar dolarlık bir düzelme yaşandığını söylüyor.