Ruşen Çakır, “DEM Parti heyeti İmralı’ya tünel mi kazdı?” başlıklı yayında, Pervin Buldan’ın İmralı ziyaretleri ve Abdullah Öcalan’dan mesaj taşıması etrafında gelişen siyasi tartışmayı yorumladı.
DEM Parti milletvekili ve TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, bir televizyon yayınında Abdullah Öcalan’ın bazı medya yayınlarından rahatsız olduğunu ve bu konuda iktidarı göreve çağırdığını belirtti. Pervin Buldan bu açıklamaları nedeniyle eleştirildi.
Tüm bu gerilimler olurken, Pervin Buldan ile İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez arasında tartışma çıktı. Buldan’ın TBMM oturumunu yönettiği sırada, Çömez, Buldan’a yönelik çok sert ifadeler kullandı. Çömez, Buldan’ı Atatürk’ün koltuğunda otururken “50 bin kişinin katili teröristin mesajlarını Türkiye’ye taşımakla”, yani “ulaklık yapmakla” suçladı.
Buldan, Çömez’in sözlerinin bitmesini beklemeden, “Sizin bu sözlerinizi reddediyorum. Hiç kimse size böyle bir hak veremez. Ben bu kürsüye saygısızlığı, bir insana saygısızlığı asla kabul etmem, ettirmem. Bu sizin hakkınız değil. Söz söyleyemezsiniz. Ben iş yapıyorsam ulaklık değil, Türkiye’nin geleceği için yapıyorum, bu ülkenin barışı için yapıyorum” yanıtını verdi.
Ruşen Çakır, İYİ Parti’nin çözüm sürecine karşı çıkan tek parti olduğunu kabul etmekle birlikte, bu sert ve öfkeli tavrın hedefini yanlış bulduğunu belirtti.
DEM Parti heyeti İmralı’ya tünel mi kazıdı?
Çakır, Pervin Buldan ve diğer DEM Parti heyet üyelerinin Öcalan’la görüşmelerinin devletin bilgisi ve teşviki dahilinde gerçekleştiğini, bu sürecin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin işaretiyle başladığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MİT’in de içinde olduğunu vurguladı. Tüm görüşmelerin kayıt altına alındığını hatırlattı.
Ruşen Çakır, İYİ Parti’nin bu olayın faturasını yalnızca DEM Parti’ye kesmeye çalışmasını “kolaycılık” ve “haksızlık” olarak değerlendirdi. Sürece karşı çıkanların asıl muhatabının iktidar olması gerektiğini savundu.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Çakır, İYİ Parti’nin, özellikle kadın bir siyasetçi olan Pervin Buldan’a yönelik kullandığı ifadeleri “erkek söylemi” ve “nefret söylemi” olarak eleştirdi, Buldan’ın eşinin geçmişte devletle bağlantılı güçlerce infaz edildiğini hatırlattı:
“DEM Parti’nin Öcalan’a nasıl baktığını zaten biliyoruz. HDP’nin de öyleydi. Daha önce değişik dönemlerde yaşandı. Biliyoruz ki Kürt hareketinin yasal ayağı bu partiler geçmişten bu yana. Zaten o yüzden de başlarına gelmedik kalmadı. Pervin Buldan’ın eşini kaçırıp devlete bağlı güçler, derin devlet, infaz etti. Böyle bir kadına hitap ediyor Turhan Çömez. Pervin Buldan yıllardır bu işin içerisinde. Siyaseti bilen bir davanın insanı ve aynı zamanda da Meclis Başkanvekili olabilecek şekilde deneyimli bir siyasetçi. Şunu özellikle söylemek istiyorum: Ölmeseydi, Sırrı Süreyya Önder orada oturuyordu. Sırrı’ya aynı öfkeyle ‘ulak’ diye hitap ederler miydi? Karşılığında ne cevap alırlardı? Pervin Buldan’ın verdiği cevaplar çok rahatsız olmuş görülüyor.”
Ruşen Çakır, İYİ Parti’nin Bahçeli ve Erdoğan’a karşı eleştirilerinde daha “pintilik” gösterirken, DEM Parti’ye karşı “cömert” olmasının siyasi bir hesaplaşma olduğunu ancak bunun hakkaniyetli olmadığını ifade etti.