Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy 2007 başkanlık seçim kampanyasında kayıt dışı finansal destek aldığı iddiasıyla yargılanıyor
Sarkozy bir haber programında suçlamalara cevap verdi
Fransız basınında uzun zamandır yer alan iddialar sebebiyle eski Cumhurbaşkanı ilk defa gözaltına alındı. Eski Cumhurbaşkanının gözaltına alınması oldukça ciddi kanıtların varlığını gösterir nitelikte. Beş yıl süren ve zaman zaman gündemi de etkileyen polis soruşturması ve iki gün süren sorgu sonrasında ellerindeki sağlam kanıtlara dayanarak savcılar mahkeme sürecini başlattı.
Kaddafi Sarkozy’i Elize Sarayı’nda ziyaret etmişti
Sarkozy ve Kaddafi
2013’te devrilen Kaddafi rejiminin tanıkları ve partizanları tarafından o tarihten bugüne yeni kanıtlar ortaya atılıyor. Kaddafi, 2007 yılında Nicolas Sarkozy’i Elize Sarayı’nda ziyaret etmişti. Klostrofobi hastalığı yüzünden sarayın bahçesinde çadır kurarak Fransa’da kalan diktatör bundan dört sene sonra Sarkozy’nin başını çektiği batılı ittifak güçlerinin desteğiyle devrilecekti. Arap Baharı’nın kurbanları arasında başı çeken diktatör, şimdi de başka bir eski başkanın başını yakacak gibi görünüyor.
Lübnan asıllı bir işadamı uçakla üç kez Kaddafi ailesinden Sarkozy ve çevresine para transfer ettiğini iddia ediyor
Ziad Takieddine 2006-2007 senelerinde bavullarla para taşıdığını itiraf etti.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Libya’dan Fransa eski Cumhurbaşkanı Sarkozy’ye 5 milyon Euro getirdiğini söyleyen Lübnan asıllı işadamı Ziad Takieddine, Sarkozy’yle gerçekleştirdiği görüşmenin ayrıntılarını paylaştı.
Sarkozy’nin Takieddine ile görüştüğü iddia edilen tarihlerde yurtdışına iş ziyaretlerinde bulunduğu, bu yüzden kimseyle görüşmediğine yönelik açıklamasını değerlendiren işadamı, “O oradaydı ve ben onunla görüştüm. O, bavulu aldı, bir kenara koydu, hatta parayı saymak istedi” dedi.
2011’de Muammer Kaddafi’nin oğlu Şerif El Kaddafi “Sarkozy Libya halkından çaldığı paraları iade etmelidir” açıklaması yapmıştı. Sarkozy’e karşı sunulan en önemli kanıt ise Kaddafi’nin istihbarat başkanının kampanyaya 50 milyon Euro’luk desteği onayladığı imzalı belge.
İki ayrı davada yargılanacak olan Sarkozy, birinde sahte fatura ve belge hazırlamakla suçlanırken diğerinde yetkilerini kötüye kullanma ve yargıcın yetki alanına girmekten yargılanıyor.
Şimdiye kadar partisi Les Republicains ve politik ailesi Sarkozy’nin arkasında durdu. Sarkozy Hükümeti’nin Hazine Bakanı Eric Woert attığı Twitter’daki mesajında şöyle dedi: “Bu verdiği sınavda dostluk ve sadakatle Sarkozy’nin arkasındayım.”
Sadece Sarkozy’nin hedef olmadığı soruşturmada dönemin kadrolarından pek çok isim yer alıyor. Yine o dönemde bakan olan Brice Hortefeux de kampanya finansmanı çerçevesinde sorguya çekilenlerden.
Sarkozy ise suçlamaları devrik rejim taraftarlarının intikamı olarak görüyor. Sarkozy, yasal prosedürün başlamasına neden olan ve belgeleri ilk yayınlayan web haber portalı Mediapart’a karşı dava açtı. Fransız Le Monde gazetesinin güncel olarak aktardığı gelişmelerde ise daha fazla belgenin ortaya çıkacağı iddiası mevcut.
Güney Afrika eski Başkanı Jacop Zuma’ya karşı açılan davanın iddianamesinde 783 kayıt dışı ödeme mevcut
Güney Afrika eski Başkanı Jacob Zuma rüşvet, şantaj, dolandırıcılık, kara para aklama ile suçlanıyor. Zuma’nın yönetimdeki son dönemini sekteye uğratan iddialar, devlet başkanının şubat ayında istifa etmesiyle sonuçlandı.
Eski Başkan Jacob Zuma
Jacob Zuma adı sayısız skandala karıştıktan sonra istifa etti. 1990’ların sonlarındaki silah ticaretiyle ilgili olarak para aklama, vergi kaçırma ve dolandırıcılık dâhil olmak üzere Zuma’nın hakkındaki suçlamalar özel bir komisyon tarafından araştırılıyor. Zuma, tecavüz iddiasıyla yargılandığı davada ise aklandı.
Kendisine tam 783 kayıt dışı ödeme yapıldığı suçlamasıyla soruşturulan Zuma’nın yardımcısı da, 2005 senesinde Zuma adına bir Fransız silah şirketinden rüşvet talep ettiği iddiasıyla yargılanıp mahkum edilmişti.
Zuma sempatizanları sokaklarda davayı protesto ederken diğer taraftan muhalifleri ise Zuma’nın her vatandaş gibi bağımsız bir mahkemede yargılanmasını istiyor. Zuma ise tüm suçlamaları reddediyor.
Mahkeme önünde dans etti
İlk duruşmadan sonra mahkemenin önünde biriken taraftarlarına konuşma yapan Zuma, “bütün bunlar politik bir komplo” dedi ve tutkulu konuşmasından sonra ise küçük toplulukla beraber şarkılar söyleyip dans figürleri sergiledi. Her zamanki meydan okuyan tavırlarıyla Zuma, kendi partisindeki rakiplerini, muhalif politikacıları siyahilerin ekonomik bağımsızlığı yönelik faaliyetlerini baltalamakla suçladı ve kendini tüm ezilenlerin kahramanı ilan etti.
Brezilya’da Yüksek Mahkeme, eski Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva’nın yolsuzluk suçlamasıyla aldığı 12 yıl hapis cezasını onadı.
6’ya 5 oyla alınan karara göre, ülke tarihinin en popüler liderlerinden olan solcu Lula, yolsuzluk, kara para aklama ve rüşvet suçlamalarından ötürü aldığı hapis cezasını temyize götürmüştü. Lula, temyiz kararını beklerken yüksek mahkemeden hapis kararının ertelenmesi talebinde bulundu. Ancak yüksek mahkeme bu talebi reddetti.
OAS adlı inşaat şirketinden 1 milyon dolar değerinde rüşvet
Savcılar, Sao Paola kentinde OAS şirketi tarafından Lula’ya bir ev tahsis edildiğini kanıtlayınca Lula suçlu bulunmuştu. Ülkenin önde gelen inşaat şirketlerinden olan OAS’a bu ev karşılığında devlet tekelinde olan Petrobras ihalelerinde Lula tarafından ayrıcalık tanındığı belirlenmişti. Savcılar yürütülen soruşturmaya “araba yıkama operasyonu” adını vermişti.
Lula, 12 senelik mahkumiyetinin onanmasının ardından Twitter’da bir mesaj yayınladı: “Beni durdurmaya çalışmak yersizdir. Durdurulamam; çünkü ben bir insan değil bir fikirim ve hep sizinleyim”.
Lula yanlısı ve karşıtı protestolar yayılıyor
Lula’nın metal çalışanları sendikasının önünde yaptığı konuşmada yanında kendi eliyle seçtiği halefi ve görevinden uzaklaştırılan Dilma Rousseff de vardı. Cezaevine teslim olma tarihini bir gün geciktiren Lula otoritelere teslim olmadan sendikada işçilerle buluşmak istemişti. Burada teslim olacağını ilan eden eski başkan böylece polis-hükümet ve kendisi arasındaki meydan okumaya son vermiş oldu.
Aynı gün merhum karısının anısına düzenlenen bir kilise ayinine de katılan Lula’nın işçi ve fakir kesimlerden taraftarları arasında dayanışma devam ediyor.
2011’de başkanlık dönemi bittiğinde yapılan anketlerde %90 oranında tekrar seçilmesine olumlu bakılıyordu. O dönemde Lula, Amerikan Başkanı Barack Obama tarafından dünyanın en popüler politikacısı ilan edilmişti.
Genel seçimlere aday olacaktı
Lula ve Roussef
Brezilya’nın yaklaşan seçimlerine aday olmayı planlayan Lula’nın kazanmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Ülkenin tek sosyalist partisinin kurucusu olan Lula’ya zaman içinde destek hiç azalmadı.
Lula tüm suçlamaları reddetmeye devam ediyor ve ülkenin zengin oligarklarının komplosuna maruz kaldığını öne sürüyor ve suçlamaların ve mahkeme kararının ekim ayında aday olmasının engellenmesi amacıyla ortaya atıldığını iddia ediyor.
1989’da Çavuşesku rejiminin devrilmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı makamına oturan Ion Iliescu, dönemin Başbakanı Petre Roman ve Başbakan Yardımcısı Gelu Voican Voiculescu hakkında, yaşanan olaylar sırasında işledikleri insanlığa karşı suçlar sebebiyle yargılanmaları için mevcut Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis’ten onay alındı.
Ion Iliescu
Bahsedilen kişiler, 1989 yılının antikomünist ayaklanmasında hayatını kaybeden 1,100 kişinin ölümüyle suçlanıyor.
17 Nisan’da başsavcının adliyedeki ofisinde hakkındaki suçlamaları dinleyen Iliescu daha sonrasında kendisini bekleyen medya ordusuna herhangi bir açıklama yapmadı.
Olayların başladığı dönemde Komünist Parti üyesi olan Iliescu, partinin lideri Çavuşevsku ve kadroları tarafından dışlanmış ve partinin anarşist yüzü ilan edilmişti.
Çavuşevsku ve karısı ayaklanmanın ardından Bükreş’ten kaçmış, ancak çok uzaklaşamadan yakalanmıştı. Hızlı yargılama sonunda Çavuşeku çifti, nedensiz ve kanunsuz zenginleşmeden soykırıma kadar değişen nedenlerle, askeri mahkemece ölüme mahkum edilip kurşuna dizildi.
Çavuşesku ve eşi Elena Çavuşesku askerlerce tutuklanıyor
Güney Kore başkanları yolsuzlukta bir dünya markası, aynı hafta içinde mahkemede boy gösteren 2 eski başkan
Güney Kore Cumhuriyeti’nin 1948’de kuruluşundan itibaren seçilen tüm başkanlar, görev sırasında veya emeklilik dönemlerinde yolsuzluk veya görevi kötüye kullanmaktan yargılandı.
2008-2013 yıllarında görev yapan Lee Myung-bak 1990’dan beri sorgulanan beşinci eski başkan
Lee Myung-bak toplam 21 saat sorgulandı
Güney Kore savcıları eski Başkan Lee Myung-bak hakkındaki iddianameyi tamamladı.
Seul Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede Lee, Samsung ve çeşitli başka özel şirketlerden 11 milyon dolar rüşvet almakla suçlanıyor.
Ayrıca Lee hükümetinin, ceza mahkemesi tarafından dolandırıcılıktan suçlu bulunan Samsung’un eski Ceo’suna da imtiyazlar tanıdığı ve Samsung Ceo’sunun cezasını feshettiği belirtiliyor.
Lee’nin iddianamedeye konu olan suçları başkan olarak görev yaptığı 2008-2013 yılları arasında ait. Lee, başkanlık koltuğuna oturmadan önce Seul’un valisi olarak görev yaptı, ondan önce ise Hyundaı’da üst düzey yönetici olarak çalıştı.
Tutuklu olarak yargılanan Lee, Başkan Moon Jae-in’i kendisine komplo düzenlemekle suçluyor. Lee’nin başkanlık döneminde, kendisinden önceki başkan ve Jae-in’in politik yoldaşlarından Roh Moo-hyun ve ailesine açılan yolsuzluk davası ve ardından Moo-hyun’un intihar etmesini sebep olarak gösteriyor.
Lee’den sonraki başkan aynı hafta içinde ve yine yolsuzluk suçlamalarından 24 seneye mahkum olmuştu.
Görevi kötüye kullanmak, yolsuzluk, rüşvet gibi suçlar sebebi ile 24 yıl hapis ve 16 milyon dolar para cezasına çarptırılan Güney Kore’nin ilk kadın başkanı Park Geun-hye
İlk kadın başkan Park Geun-hye tutuklu yargılandı
Güney Koreli savcılar 24 sene hapis cezasına çarptırılan Park Geun-hye’un bazı suçlamalardan hukuksuz bir şekilde kurtulduğu iddiasıyla yeniden mahkemeye başvurdu. Talep edilen eski başkanın cezasının 30 yıla çıkartılması.
Park’ın geçen ay boyunca süren ve Kore’yi ülkenin içinde bulunduğu yolsuzluk ve üst düzey dolandırıcılık gerçeğiyle yüzleştiren davası, eski başkan dışında pek çok politikacı ve üst düzey yöneticiyi de kapsıyor. Davada ismi geçen uluslararası şirketlerden bazıları Samsung ve Lotte.
Park yanlısı gösteriler mahkeme boyunca devam etti
Park bugüne kadar kendisine yöneltilen tüm suçlamaları reddetmeye devam ediyor. Şikayetlerin 16’sından suçlu bulunan Park, hapis cezasının dışında da 16 milyon doları devlet kasasına iade edecek. Daha 2017’nin Mart ayına kadar başkanlık makamında olan Park, anayasa mahkemesi tarafından oybirliğiyle görevden alınan ilk başkan.
Bu garip döngü Kore’nin politik kültürüne yerleşmiş gözüküyor. Son senelerde üst makamlardaki yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma vakalarını yok etmek için bazı adımlar atılsa da, neredeyse tüm eski başkanların kendi dönemlerinin sonuna doğru veya görevlerinden ayrıldıktan sonra rüşvet skandallarına adı karışmış.
Park ve Lee’den önce 2 eski başkan Chun Doo-hwan and Roh Tae-woo da ihanet, rüşvet, darbe suçlarından dolayı hapis yattı. Park’ın babası diktatör Park Chung-hee de kendi istihbarat bölümü başkanı tarafından suikaste uğradı.