Beyin cerrahı Doç. Dr. Arif Ösün 3 yıl önce akciğer kanserinin bir türü olan “Akciğer Adeno Karsinom” hastalığına yakalandı. Ösün’ün sağlığına kavuşması için “Keytruda” adında pembrolizumab adlı etken maddeli ilacı üç haftada bir kullanması gerekiyor. İlacın fiyatı ise 23 bin 784 TL. Mahkemenin, ilaca ait bedellerin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanması gerektiği kararına rağmen kurum bu karara hiçbir zaman tam olarak uymadı. İlk üç ödemeden 20 bin TL kesinti yapan SGK, son faturayı yaklaşık 2 aydır ödemiyor. 1,5 yıldır ilacı kullanan kanser hastası Ösün ise, üç hafta bir 23 bin 784 TL’lik ödemeyi yapabilmek için evini sattığını ve evden elde ettiği paranın tükendiğini söyledi.
Mahkeme süreci devam ediyor
“Keytruda” isimli ilacın bedeli ödenecek ilaçlar listesinde olmaması sebebiyle, Ösün’ün doktorları Sağlık Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Başvuru sonucunda Sağlık Bakanlığı ilacın endikasyon onayını verdi ve ilacı kullanıma uygun buldu.
Ösün, Sağlık Bakanlığı’nın onayının ardından 19 Nisan 2018 tarihinde ilaç bedelinin ödenmesi için SGK’ya başvurdu ancak bu talep bir gün sonra reddedildi. SGK’nın ret işlemine karşı açılan davada, 13 Eylül 2018 tarihinde İzmir 12. İş Mahkemesi ilaç bedelinin tedbiren SGK tarafından karşılanmasına karar verdi. Ayrıca ilaç bedelinin karşılanması istemiyle açılan davada Ankara 3. İdare Mahkemesi, 1 Ağustos 2018 tarihinde ret kararının yürütmesinin durdurulmasına hükmetti. Mahkeme gerekçe olarak, “…işlemin pembrolizumab etken maddeli ilacın bedeli ile ilgili olması ve davacının rahatsızlığı olan Akciğer Adeno Karsinom tanısının tedavisinde kullanılmaması halinde tedavinin yapılamaması ve davacının sağlığının daha da bozulması sonucunu doğurması nedeniyle telafisi güç zararların doğacağı açıktır” denildi. Karara rağmen ilaca ait ilk üç fatura bedeli olan 71 bin 353 TL yerine 49 bin 618 TL ödendi ve dördüncü fatura hiç ödenmedi.
Arif Ösün’ün avukatları, mahkeme kararına uyulmaması sebebiyle Alsancak Sosyal Güvenlik Merkezi yetkilileri hakkındaki şikayet dilekçesini İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etti.
Arif Ösün: “Sattığım evin parası bitti. Açıkçası ne yapacağımı bilmiyorum“
Kanser hastası Arif Ösün, başlangıçta ilaç ücretinin devlet tarafından karşılanmadığını öğrendiğini ve tedavi sürecinin kısa süreceğini düşündüğü için ilaç ücretini kendi imkanlarıyla karşılamaya çalıştığını söyledi. Tedavi sürecinin 3-4 kürden fazla süreceğini öğrenen Ösün, yaptığı başvurular sonucunda ilaç ücretinin SGK tarafından karşılanması gerektiğine dair mahkeme kararları olmasına rağmen bunun hiçbir zaman tam olarak gerçekleşmediğini belirtti. SGK’nın yaptığı üç ödemenin kesintili yapıldığını ve mahkeme kararı sonrasında gerçekleşen tedavilerin ücreti olduğunu söyleyen Ösün, “Mahkeme kararıyla SGK’ya başvurmama rağmen ‘Hukuk servisine sormamız lazım’ diyerek beni birkaç ay oyaladılar. Ben bu süreçte üç haftada bir 25 bin TL ödemeye devam ettim. Daha sonra bana 3 faturanın bedelini kesintili olarak ödediler. Bu ödemeler mahkeme kararı öncesindeki faturalara ait değil. Mahkeme kararı öncesindeki faturaların SGK tarafından ödenmesine dair açtığımız dava devam ediyor” dedi.
Yapılan kesintilere itiraz ettiğini belirten Ösün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaptığım itiraz sonrası ‘Eczanelerden iskonto isteme hakkına sahibiz’ cevabını aldım. Onlara, ‘Ben eczane değilim. İskonto, kârdan indirim yapılmasıdır. Ben bu işin ticaretini yapmıyorum. Kâr elde etmiyorum. Benden kesinti yapamazsınız’ dedim ancak ‘Mevzuatımız böyle’ dediler. Bununla da ilgili dava açtım. Kesinti yapılamayacağına dair emsal kararlar da var.”
Sürecin çok yavaş işlediğini belirten Ösün, “Her bir sorunun çözüme ulaşması birkaç aylık mevzu. Bu süreçte ödeme yapmaya devam ediyordum. Ödemeler için evimi satmıştım. Evimin parası bitti. İtiraz süreci en az 45 gün sürüyor. Şu an beklemedeyim ve açıkçası ne yapacağımı da bilmiyorum” diye konuştu.
Mahkeme kararına uyması konusunda SGK’yı ikna edemediklerini belirten Ösün, “Çok ağırdan alıyorlar. Bu bir kanser tedavisi. Kimse ‘Biz bir bekleyelim, hukuk servisi bize cevap versin’ deme lüksüne sahip değildir. Kanser başını alıp giderse tedavi şansını kaybederim” dedi. Ösün, alması gereken son iki dozu ise alamadı.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Ali Şeker: “SGK’ya ait çok yüksek miktardaki paralar eritildi“
Konuyla ilgili CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker ile konuştuk. Şeker, “Bu vaka, maalesef son yıllarda artan sıklıkta gördüğümüz, tedavisiyle ilgili ilaçları Türkiye’de bulunmayan hastaların yaşadığı mağduriyetlerin dramatik bir örneğidir” dedi.
Yeni kanser ilaçlarının ruhsatlandırıp Türkiye’de kullanıma sunulması gerektiğini söyleyen Şeker, “Özellikle son yıllarda dövizdeki değişkenlikler ve sabit kur uygulamasından kaynaklı olarak firmalar yurtdışında yeni çıkan ilaçlarını Türkiye’de ruhsatlandırmıyorlar” diye konuştu. Hastaların Türkiye’de güncel kanser tedavisinden yararlanamadığını belirten Şeker, şöyle devam etti: “İnsanlar çalıştıkları sürelerde alacakları sağlık yardımı ve emeklilik ödeneği için bir prim öder. Ancak SSK’nın kaynak ve imkanları da talan edildi, yağmalandı. Halbuki bu sandıklardaki para, bu primi ödeyen kişiler hastalandıklarında onların tedavi ücretlerini karşılamak içindi. Arif Bey de prim ödemesini yapan kişilerden biridir. Ancak mahkeme kararı olmasına rağmen ödemenin yapılmaması Arif Bey’in sağlığını çok kötü etkileyecek bir durumdur.”
SGK’nın bünyesinde olan çok yüksek miktardaki paranın çok düşük faizle eritildiğini belirten Şeker, ”Sanki primler ödenmemiş gibi, SGK devlet kasasına yük oluyormuş gibi değerlendiriliyor. Halbuki bir sosyal devlet hastasına, engellisine, yoksuluna yardım etmek için vardır. Primler ve vergiler bunun için toplanır” dedi.
