New York Times’tan alıntıdır.
Tıp dergisi The Lancet, kafasını kurcalayan bir psikolojik rahatsızlığı fotoğraflamasını isteyince Matthieu Zellwerger’in aklına, bipolar bozukluk sahibi bir arkadaşı geldi. Tıpkı öfkeli, fakat iyi niyetli insanların da diyeceği gibi, arkadaşının nasıl içinden çıkılmaz bir “görünmez özre” sahip olduğundan bahsettiğini biliyordu.
Fakat Zellwerger aynı zamanda, arkadaşında kendisini ona bipolar bozukluk üzerine bir fotoğraf çalışması önermeye iten bir şey de buldu:
“Bir süredir onunla vakit geçiriyorum. Ve beni gerçekten şaşırtan şey de -bununla yüzleşelim- bipolarlar arasında çok zeki insanların oranının daha fazla olması. Pek çoğu rahatsızlığı konusunda çok şeffaf. Hayatlarına nasıl bir etkisi olduğu hakkında düşünmüşler. Onlarla konuşmak çok ufuk açıcıydı.”
Zellwerger yaşadığı ülke İsviçre’de ve Britanya’da manik çıkışlarla depresif inişler arasında gidip gelen bipolar bozukluk sahibi insanlarla ve onların aileleri veya sevgilileri ile 18 ay geçirdi. Deneyimlerini paylaşmaya açık hasta hakları grupları ve tedavi merkezlerinde konunun peşine düştü.
“Bozuklukla ilgili çok sayıda yanlış kanı var. Hastaların çoğu ise bunları yalanlamaktan hoşnut” diyor Zellwerger: “Ruhsal hastalıklarla ilgili böyle bir damgalama mevcut. Hastalardan biri bana, arkadaşına bipolar olduğunu söyleyince arkadaşı ona ‘Beni baltayla mı kovalayacaksın yani?’ demiş. İnsanlar bipolar hastaların kontrolsüz veya tehlikeli olduğunu sanıyor. Ama gördüğüm tek saldırgan davranış insanların kendi kendilerine saldırmasıydı.”
Fotoğrafladığı insanlar Zellwerger’in rahatsızlıkla ve onunla mücadele etme biçimleri hakkındaki kavrayışını artırmış, hatta kimi zaman mantığa aykırı yollarla. Bir hasta manik nöbetlerinde keyiften kendini kaybettiğini söylerken, diğeri işaretler gördüğüne, hatta sadece kendisinin anlayabileceği gizli mesajlar duyduğuna inanıyor.
Diğerleri varlık üzerine düşündüklerini, inişlerle çıkışlar arasındaki kişinin kim olduğunu merak ettiklerini söyledi. Zellwerger, bir kadının, “aynı anda iki kişi gibi hissettiğini” söylediğini aktardı: “Biri açık renkli, diğeri koyu. Hangisinin kendisi olduğunu çözemiyordu.”
Ama yine de, bipolar bir kadının evliliğine şahitlik etmek gibi keyifli anlar da yaşamış. “Bütün bir ömrü birlikte geçirmişler, çok güçlü bir aşk hikayesi” diyor Zellwerger: “Eşi, karısının manik nöbetleri sırasında son derece yaratıcı olabildiğini biliyor. Gerçeklikten koptuğu zaman muhabbetin muhabbeti açtığını söyledi. Düşmeye başladığında, tartışır ve beyninin keşfettiklerini anlatırdı.”
Zellwerger, bebek düşürme dahil hassas konuları önceden ustalıkla ele aldı. Onun motivasyonu ve verdiği tavsiye, çok basit: “Kalbimin derinliklerinde, bu insanların hayatlarına bir ilgi duyuyorum. Bir reçete yok; bu konuya yaklaşımımız samimi olmak, yargılayıcı değil. Bu fotoğrafları çekmem, kısmen bu konuların gizli saklı, belgelenmemiş, veya tabu olmasından geliyor. Fakat bunlar görülmesi ve anlatılması gereken konular.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.