Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Macron, Büyük Müzakere kapsamında 64 entelektüel ile bir araya geldi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Sarı Yelekliler hareketinin 18. eylem haftasının ertesinde 64 Fransız entelektüel ile bir araya geldi. 18 Mart Pazartesi günü başlayıp sabaha kadar toplamda 8 saat süren münazarada iç siyasetten laikliğe, küresel ısınmadan ekonomiye pek çok konu masaya yatırıldı. Bu buluşmada en çok dikkat çeken başlıkları derledik.

Sarı Yeleklilerin 18. eyleminde Paris sokakları ve Fransa’nın geri kalanında şiddet olayları artmışken “Büyük Ulusal Müzakere’nin entelektüellerle devam edecek ayağı pazartesi günü gerçekleştirildi. 8 saat kadar süren münazarada katılımcıların sınırsız söz alma hakkı vardı.

France Culture radyosunun moderatörlüğünde gerçekleşen münazarada Cumhurbaşkanı Macron, katılımcılarla görüş alışverişinde bulundu. Katılımcılar, Fransa’nın alanında önde gelen isimlerinden seçildi: Ekonomistler Philippe Aghion, Jean Pisani-Ferry, Yann Algan, Claudia Senik; sosyologlar Luc Boltanski, Michel Wieviorka; filozoflar Frédéric Worms, Monique Canto-Sperber, Bernard Manin; iklimbilimci Jean Jouzel, nörolog Boris Cyrulnik; Nobel ödüllü fizikçiler Serge Haroche, Claude Cohen-Tannoudji ve Jules Hoffman; yazarlar Pascal Bruckner ve Hakim El Karoui; ayrıca tarihçiler, siyaset bilimciler ve hukukçular münazarada hazır bulundu. 

“Paris’i bu anarko-faşistlerden kurtaracak mısınız?”

Yazar Pascal Bruckner ilk söz alan isimlerdendi. Macron’a “Paris’i Sarı Yeleklilerden kurtaracak mısınız?” diye sorarak önümüzdeki haftalarda eylemlerin yasaklanıp yasaklanmayacağını gündeme getirdi. Devamında ise “Dört aydır yavaş çekim darbe yaşıyormuşuz gibi hissediyorum. Bu darbenin anako-faşist olduğunu düşünüyorum. Çünkü Sarı Yeleklilerin arasında hem aşırı sağcılar hem de aşırı solcular var” dedi. Yazar ayrıca, ülkede yaşananın “örtülü bir iç savaş” olduğunu söyledi. Sorulara cevap veren Macron, eylemlerin 18. haftasında yaşananlarla “protesto hareketlerinin” karıştırılmaması gerektiğini, yaşananların “çapulcuların başkaldırısı” olduğunu söyledi.

  
“Ilımlı Müslüman ol ya da olma; fakat Cumhuriyet’in kurallarına uy”

Macron’un en önem verdiği konulardan biri de laiklik ve İslam’dı. Cumhurbaşkanı, en uzun konuşmasını (15 dakika) bu konuda yaparken kendi laiklik görüşünü açıkladı: “Laiklik, herkesin özgürlüğünü temin eden ve herkesi koruyan bir Cumhuriyet ilkesidir. Herkese inanma ya da inanmama ve bunu özgürce yapma hakkını tanır. Cumhuriyet’in hiçbir ferdine ılımlı ol ya da olma diye asla sormam, bu beni ilgilendirmez. Fakat bu kişilerin Cumhuriyet’in kurallarına kesinkes saygı göstermesini isterim. Müzakerelerimizde ılımlı Müslümanlığı istediğimizi sıkça karıştırdık… Fakat bir Katolikten ya da Protestandan ılımlı olmasını istemedik! Kimin ne olduğu bizi ilgilendirmez, kişilere istedikleri gibi olma fırsatı vermeliyiz, Cumhuriyet’in kaidelerine uyduğu müddetçe. Çünkü Cumhuriyet budur, laiklik budur.” 
“İslam’la bir meselemiz var” diye devam eden Macron, konuşmasında Türkiye’ye de değindi. Bazı Müslüman ülkelerin Fransız toplumuna nüfuz etmeye çalıştığını ifade eden Macron, Türkiye’yi kınadığını söyledi. “Türkiye ile aramızda sorun var” diyen Macron, Türklerin Fransa’daki din eğitimi ve diğer projelerini eleştirirken Ankara ile bu konular üzerine çalıştığını da ekledi. 

En Marche hareketiyle Fransa Cumhurbaşkanı seçilen Emmanuel Macron.

Ekonomi politikalarında geri adım atmak yok

Katılımcıların arasında bulunan ekonomistler, Sarı Yeleklilerin yoğun şekilde dillendirdiği zenginlerden alınan varlık vergisinin iptali ve miras vergisi konularını da gündeme getirdi. Eğitim uzmanı Agathe Cagé, kamu yatırımı ile “kamu harcamaları” arasındaki farkın altını çizerek artan eşitsizliğe vurgu yaptı. Macron, vergiler üzerine daha fazla konuşmayacağını söylerken “Büyük Müzakere’den vergilendirme üzerine bir başka büyük müzakere düzenleyerek uzaklaşmak iyi bir yöntem olmaz” dedi. Politikalarını savunan Macron, istihdam yaratılması için şirketlere yardım etmek gerektiği ve ekonomide gerileme olduğu fikrini yineledi. 

“Ortak düşmanımız küresel ısınma olmalı”

Münazarada iklim değişikliği de masaya yatırıldı. Fransızların tekrar birleşmesi için ortak çıkar veya ortak düşmana ihtiyaç olduğunu söyleyen Claudia Senik, bu ortak düşmanın, mesela, “küresel ısınma” olabileceğini söyledi. Katılımcılardan üçünün Nobel ödüllü olduğu tartışmada sağlık, eğitim ve teknoloji konuları da ele alındı.  

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.