Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Sabun Köpüğü (4): Değişecek olan

Pazar günü bize düşen gidip oy vermekti. Oy kullanmayıp sağa sola kalkıp gidenler yine vardı… Ya da evde oturup asırların küfüyle kahırlananlar. Evdeki cümlelerse yıllardır şöyle: “Nasıl olsa hiçbir şey değişmeyecek…”

Lakin değişti… Değişiyor, değişecek. Ne mi? Nefret dili değişecek… Erkek egemen dil ve onun hiyerarşik tonu değişecek. Bunlar değiştiği zamansa her şey değişecek. 

*** 

Yineleyelim o zaman: Bugün mucizeleri gerçekleştirecek olan insanlardır. Aranan, özlenilen bir gerçeklikse, o gerçekliğe ulaşmanın en önemli adımı, bunu eyleme dökebilmektir. Ve bu eylem hiçbir zaman dışardan gelmez, gelmeyecektir. “Bir gün ülke değişsin de ben de ona takılırım” diyorsanız, bilesiniz ki, bu hiçbir zaman gerçekleşmeyecek gri renkli eski kokan bir hayaldir. Üzgünüm, ama öyledir. Ve Kavafis’in dediği gibi bu ülke, nereye giderseniz gidin, hep peşinizden gelecektir.

Özgürlüklerimizin ve eylemlilik halimizin iradesini elimizde tutabilmek, böyle gelmiş böyle gider “mantıksızlığı”nın önüne geçebilmemizin yegâne teminatı.

İnsan doğası için bir şey söyleyemiyorum. İnsan doğası beşerdir, şaşar. Ancak bizim çok daha net bir sabitliğe ihtiyacımız var bu ülkede. Siyasi bir kaidenin, bir tutarlılığın varlığına duyulan ihtiyaçtan bahsediyorum. Her gün anayasal anlamda çiğnenen yasaların ülkesinde yaşamayalım artık. Bu ülke bunu hak etmiyor. Bizler bunu hak etmiyoruz. Çocuklarımız bunları hak etmiyor. 

Sonsuz ihtimal, der Hannah Arendt, yeryüzündeki yaşamımıza ait gerçekliğin altını çizerek. O sonsuz ihtimal, o mucize insandadır. Bunu elimizden almaya çalışan her kim ve her neyse, ona dur demek sadece bizim elimizdedir. Ve özgürlüğünü (özellikle tutsaklığını demiyorum) kontrol edebilen insan, her şeye muktedirdir.

Bir de şu husus var: 

Tükiye bir dişi topraktır. Bugünkü erkek siyasetçileri, erkek bakış açılarıyla doğuran bir toprak. Onları doğurup, büyütüp sonra da başına bela eden bu mizacın da değişmesi gerekiyor.

Doğumun kendisi değil! O başlıbaşına bir mucize…

Bu topraklar kendi sesiyle bütünleşebilen insanla yola devam etmeli.  Edebilmeli. Özgürleşebilen ve özgürleşirken özgürleştirebilen insanlarla. 

Yahu nasıl bu insanlar bu kadar zamandır başımızda sorusunu hâlâ merakla sorabilen insanlar var. 

Bunun türlü türlü cevapları olabilir. 

Benim cephemden bakıldığındaysa AKP’nin temel varlığı, bu topraklarda gezinen erkek egemen hülasaya denk düşen manevralardır. Sen sus ben biliyorum; sen anlamazsın, ben senin için düşünürüm merak etme, sizler benim için varsınız diyen bu mantık, bu ülkenin en temel sorundur. 

Bu dili rafa  kaldıracak olanlar, işte onlardır büyük değişimi göze alabilenler. 

Kolay mı? Hiç değil.

Ama zor da değil.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.