Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Özel tiyatrolar da artık örgütlü: Tiyatro Kooperatifi

Özel tiyatrolar yaşadığı sorunları aşmak için bir araya geldi. İstanbul’daki 32 özel tiyatro, sanat üretmeyi sürdürmek ve bu süreçte yasal ve finansal sorunları aşmak için Tiyatro Kooperatifi’ni kurdu. Tiyatroculara göre, dünya standartlarında üretim yapmak ve tiyatronun toplumu dönüştürme gücünü pekiştirmek için güçlü bir birliktelik şart.

“Biz Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir sayılıyoruz ama dünyada özel tiyatrolar tacir sıfatı taşımıyorlar. Bu yüzden bizim bir yasal tanıma ihtiyacımız var”

Sanat üretenlerin tüccar sayılmasına itiraz ediyorlar. Salonlarının dolmasını, iyi eserler sahnelemeyi, tiyatroya emek verenlerin iyi ücretler karşılığında hak ettiklerini almasını istiyorlar. Oyunlarını çıkarırken de kafalarının başka şeyler ile meşgul olmasını istemiyorlar ama işler Türkiye’de pek de böyle yürümüyor. İşte bu nedenle İstanbul’da 32 özel tiyatro bir araya gelerek “Tiyatro Kooperatifi”ni kurdu. Tiyatro sektörünün ekonomik sorunlarını temel alan kooperatif, çeşitli kurumlarla işbirliği yaparak bu sorunlara çözüm arıyor. 

“Tiyatro kamusal bir hizmet”

Iraz Yöntem, Tiyatro Kooperatifi’nin amacının tiyatro sektörünü profesyonelleştirmek ve bütün bileşenlerinin dünya standartlarında sanat üretimi yapmaları için elverişli ortamı hazırlamak olduğunu söylüyor: 

“Bu tamamen, siyaset üstü ve ideolojiden bağımsız bir yapı, içinde estetik tartışmaların da olmadığı bir yapı. Dolayısıyla ne kadar çok tiyatro bu çatının altında olursa, o kadar güçlü bir yapı olacak.’’

Yöntem’e göre sanat, kamusal bir hizmet. Bu nedenle belediyelerin de devletin diğer kurumlarının da tiyatroyu kamusal bir hizmet olarak konumlandırmasını talep ediyor.

Tiyatro Kooperatifi, bu nedenle devlet kurumlarıyla, bakanlıklarla, yerel yönetimlerle, sivil toplum örgütleriyle görüşmeler yapıyor, onlardan destek istiyor. 

Tiyatroyu bakkal dükkanından ayırmak…

Tiyatrocular, tüm bu nedenlerle kanun koyucuların tiyatroyu bir bakkal dükkanından, bir restorandan veya bir giyim dükkanından farklı kılacak adımlar atmasını istiyor. Kooperatifin üyeleri, Türkiye’deki tiyatroların dünya standartlarına gelebilmesi için dünyadaki iyi örnekleri devlete ve topluma anlatmaya çalışıyor. 

“Tiyatro toplumu değiştirebilir”

Tiyatro Kooperatifi’nin içinde yer alan D22 tiyatrosunun kurucularından Can Kulan ise tiyatro ve toplum ilişkisini anlatırken bu sanat dalının gücüne dikkat çekiyor. “Derler ya, tiyatro toplumu değiştirmeye yönelik de bir sanat dalıdır. Toplumla beraber var olan bir sanat dalıdır” diyor Kulan, “Bu dünden bugüne toplumu değiştirmekle olacak bir şey değil, uzun vadeli bir amacı var aslında tiyatronun. Ne kadar emek verilirse, ne kadar sebat edilirse tiyatronun seyircisinin o kadar artacağına inanıyorum.”

Finansman büyük sorun

Kulan’a göre, finansal zorlukları aşma süreci her özel tiyatronun yaşadığı zorluklardan biri. Peki bu sanatsal yaratımı nasıl etkiliyor? 

“Bu tiyatroları hem iyi, hem de görece olarak kötü yönde etkileyebilir. Yani sadece nasıl para bulacağız diye düşünürsek, o zaman sanat tarafını düşünmeye zaman kalmıyor, enerji kalmıyor. Bunu tam bir denge içinde yapmak gerekiyor. Maddi imkansızlıklar aslında sanatsal görüşü de kuvvetlendirebilir.”

Kulan da, Iraz Yöntem gibi devletin tiyatroyu konumlandırma biçimin revize edilmesi gerektiği konusunda ısrarlı: “Biz ticarethane değiliz, sanat kurumlarıyız. Bizim böyle desteklere ihtiyacımız var ki toplumda sanatın toplumdaki yeri daha aleni hale gelsin.” 

Sadece gişe geliri ile işler yürümüyor

İkinci Kat Tiyatrosu” da kendi yağında kavrulan, bir sanat topluluğu. Elit Andaç Çam, gelir kaynaklarının en büyük kısmının gişe olduğunu söylüyor. Fakat bunun handikapları var:  

“Gişe geliri tek başına bir kültür sanat kurumu için hiç doğru bir model değil aslında. Gelişmiş ülkelerde bir kültür sanat politikası doğrultusunda sanat kurumları finanse edilir ve sanatsal üretim gişeye bağımlı olmaz, seyircinin de sanata ulaşımı bu kadar masraflı olmaz. O yüzden doğru olmayan bir temel üzerine kurulu bir sistem yürütüyoruz.” 

Elit Andaç Çam’a göre, geçen tiyatro sezonu doluluk oranı açısından tatminkâr sayılabilir. Peki tiyatroya gitmek yeniden, bir alışkanlığa dönüştü mü? Çam, televizyon ve sinemadaki düşüşün tiyatroya yaradığını, böylece seyircinin tiyatroya gitmeye ve iyi işleri takip etmeye devam edeceğini öngörüyor. Fakat bilet paralarından da bahsetmeden geçemiyor:

“Ben kendi adıma minimum tutmamıza rağmen bilet fiyatlarının yüksek olduğunu düşünüyorum. Ama bu az önce bahsettiğim yanlış sistemin, ödeneksizliğin ve devletin bir kültür sanat politikası olmamasının kaçınılmaz sonucu maalesef.”

Güçlü birliktelik şart

Hem toplumun hem de sanatın nefes alması Tiyatro Kooperatifi üyelerinin de amacı. Nitekim Tiyatro Kooperatifi’nin kurucularından Iraz Yöntem, bunun için tiyatro sanatını üretenlerin bir arada olmasının önemli olduğunu vurguluyor, kooperatif de onlar için böyle bir anlam ifade ediyor: 

“Bir değişiklik yaptırmak istiyorsanız ya da talepleriniz varsa bunu güçlü bir birliktelikle dile getirmek her zaman iyi oluyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.