Kimine göre asrın mega projesi, kimine göre doğa katliamı ve hatta “cinayet projesi”… Kanal İstanbul tartışmalarının sürdüğü bugünlerde kanal hattındaki yaşam alanlarının geleceği belirsizliğini koruyor. Kanal İstanbul projesinin güneyinde kalan, Küçükçekmece istikametindeki yerleşim yerlerinin kanalın birer parçası olacakları ÇED raporu ile kesinleşti. Yani oldukları yerden taşınacakları kesin ve arazilerin yüksek meblağlarla satışı çoktan başladı.
Öte yandan kuzeyin hikayesi ise bambaşka… Kanal İstanbul’un Karadeniz’e açıldığı noktaya denk gelen balıkçı köyleri Karaburun, Yeniköy ve Durusu sakinlerinde belirsizlik duygusu hâkim. 1,5 milyar metreküp hafriyatla yapılacak ve 28 kilometre uzunluğunda olacak dolgu alanı, bölge halkının mütevazı yaşam alanlarını adeta talan edecek. Küçük ölçekli balıkçılıktan geçimini sağlayan kıyı şeridi, hem dolgu alanından hem de yapılacak marina ve lüks limanlardan korkuyor. İç kesimlerde kalanlar ise evlerini rant uğruna kaybetmekten, sokak hayvanlarının, tarım alanlarının ve hayvancılığın yok olmasından endişeli.
İşte Kanal İstanbul’un Karadeniz’e açılan noktasında yaşayanların anlattıkları…