Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çorlu tren kazasının geride bıraktığı öyküler (4) – Kazada iki kızını ve yeğenini kaybeden Funda Dikmen: “Çocuklarımı veremeyecekler, en azından suçluları versinler”

Kamera: Caner Polat / Kurgu: Sedat Elbasan

Funda Dikmen ve Erdinç Dikmen, kızları Özge ve Gülce’yi 8 Temmuz 2018’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde meydana gelen tren kazasında kaybetti. Funda Dikmen, kazayı da yaşayanlardan. Kızlarını ve yeğeni Sena Köse’yi Uzunköprü’den Çerkezköy’e gitmek üzere bindikleri bir trende, bugün hâlâ anlam veremediğini söylediği aşırı hız ve açık ihmaller nedeniyle yitirdi. Bilirkişi raporlarını da, davada yargılanan sanıkların ifadelerini de reddediyor:  

“Kazayı doğal afete yıkmaya çalışıyorlar. Doğal afetle ilgisi alakası yok, çünkü burayı zamanında sel bastı, Ergene’den Çerkezköy’e kadar. Ergene taştı, hiç böyle bir felaket yaşanmadı. Bunu nasıl doğal afete bağlamaya çalışıyorlar onu da hiç bilmiyorum yani.”

Funda Dikmen, davada makinistlerin tanık olarak, gerekiyorsa da sanık olarak dinlenmesi gerektiğini söylüyor. Makinistleri “bir tek kaza anında gördüğünü” söyleyen Dikmek, o anları “Bize ‘Uzaklaşın, yağını boşaltacağız trenin’ dediler. Trenin üstüne çıkmaya çalışıyor. ‘Çıkmayın’ dedim, ‘Çocuklarım altında, çocuklarım orada’ dedim” diyerek anlatıyor. Dikmen, kaza anına ilişkin kamera kayıtlarını hatırlatıp bir şüphesini de şöyle paylaşıyor:

“Bu kaza oluyor. Makinistler bir şeyleri saklıyorlar. İçecekleri var önünde; yanındaki gidiyor içecekleri döküyor. Öteki, gayet doğal bir şey gibi kapıdan dışarı bakıyor. Can pazarı yaşanıyor orada. Senin ilk müdahaleyi yapman gerekiyor. Bunların görüntüleri varken bunlar neden gündeme getirilmiyor?”

Kaza günü biletsiz ve ayakta çok sayıda yolcu olduğunu söyleyen Dikmen, kazanın ardından Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’ndan kendilerine gönderilen belgeleri “evlatlarımızın yerine bize gönderilen zarflar” diyerek gösteriyor, “Eksiklikleri giderecekmişler. Gerektiği gibi tazminat, yardım verecekmişler. Onlara ben teklif edeyim. Ben bunun kaç katını vereyim; verecekler mi çocuklarımı? Veremeyecekler, ama en azından suçluları çıkarsınlar versinler bize. Ve işlerini artık doğru yapsınlar, başka canlar yanmasın” diye de ekliyor.

Dikmen’in hatırda kalıcı ve düşündürücü bir cümlesi daha var: “Biz bugün adalet arıyoruz, Türkiye’de hiçbir zaman belli olmuyor kimin adalet arayacağı.”

Ne olmuştu?

İstanbul Halkalı’dan Edirne Uzunköprü’ye giden “hızlandırılmış” tren, 8 Temmuz 2018’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar’da devrildi. Kazada 25 kişi yaşamını yitirdi, en az 300 kişi yaralandı. Kazaya ilişkin davada henüz bir karar çıkmadı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.