Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Name Öztürk ile özel röportaj – “Ölmemek için öldürmek zorunda kaldım”

Kamera: Edanur Tanış

Name Öztürk, 2008 yılında evlendiği erkek tarafından sistematik olarak şiddete uğradı. 2016 yılında boşanan Name Öztürk, gördüğü baskının ayrıldıktan sonra daha da arttığını, Kazım Aydemir’in tehditlerinin, şiddetinin sürdüğünü belirtti ve “Ölmemek için öldürdüm” dedi. Name Öztürk ile hayatını ve cezaevinde yaşadıklarını konuştuk. 

“Hamilesin, eşinin ihtiyacılarını karşılayamazsın”

İlk şiddete uğradığında hamile olan Name Öztürk, şikayetinin işe yaramadığı, bu yüzden de bir süre şikayetçi olmadığını söyledi. İlk şikayetinde gelen polisin dediklerini unutamayan Öztürk, “Üstüm başım kan içerisindeydi ve hamileydim. Polis yanıma geldi ‘Hamilesin’ dedi. Böyle dediğinde bana acıdı sanmıştım ama devamında ‘Kocanın ihtiyaçlarını karşılayamazsın. Bu dönemlerde aile içi şiddete çok rastlıyoruz’ dedi. O polisin de bana şiddet gösteren erkekten hiçbir farkı yoktu” dedi. 

“Önce seni, sonra çocukları öldüreceğim”

Ailesinin de bu süreçte yanında olmadığını söyleyen Öztürk, boşanma kavramının ailesinde olmadığını, ailesinden gizli boşandığını söyledi. Kazım Aydemir’in, ailesinin de yanında olmadığını bildiğini için üzerinde daha fazla baskı kurduğunu söyleyen Öztürk, “Sevdiklerimle beni tehdit ediyordu” diyor: 

“Ben ölmekten korkmuyordum, ben yaşayabileceklerimden korkuyordum. Ama çocuklarınız var. Bana ‘Önce seni, sonra çocukları öldüreceğim’ diyordu. Bunu yaşayan bir benmişim gibi geliyordu. Cezaevine girince anladım ki tüm erkekler aynı şeyi yapıyormuş, kadınların sevdikleriyle tehdit ediyormuş.”

“Ölmemek için öldürmek zorunda kaldım”

Boşandıktan sonra Aydemir tarafından daha fazla şiddete maruz bırakılan Name Öztürk, 2016 Temmuz ayında boşandığı erkeğin şiddetine daha fazla dayanamadı. Cezaevine girdiğinde zorluk çekmediğini, hatta uyandığında “Oh be, bugün dayak yemedim” diye şükrettiğini söyleyen Öztürk o günü şöyle anlattı: 

“Sabah çok erken bir saatti, çocuklar da evdeydi. Beni kolumdan tuttu dışarıda bir yere götürmeye çalışıyordu. Ona ilk defa hayatımda ‘hayır’ dedim. Bunu dediğimde bir şey olacağına emindim. Çünkü ona itiraz edemezsiniz, o ne derse o olur. İlk defa itiraz etmiştim. Ya ben ölecektim ya o. Ölmemek için öldürmek zorunda kaldım. O da bunu düşünmezdi. O da hep beni kendisinin öldüreceğini düşünüyordu. Cezaevinden çıktığımda oğluma ‘Böyle olmasını istemezdim’ dedim. O da ‘Böyle olmasaydı sen hâlâ dayak yiyor olurdun’ dedi.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.