Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Libya’da siyasî suçlamalarla hapse atılan iki Rus’un yaşadıkları film oldu

Araştırma yapmak için Libya’da bulunduğunu söyleyen Rusya vatandaşları sosyolog Maxim Shugalei (54) ve tercümanı Samir Seifan, 13 ay önce Trablus hükümeti tarafından siyasi suçlamalarla hapse atıldı. İkilinin Libya’da yaşadıkları ve hapis günleri film oldu.

Film geçen ay Rusya devlet televizyon kanallarından birinde de yayınlandı. New York Times’tan Andrew Higgins ve Declan Walsh, hem filmi hem de ikilinin Libya’da yaşadıklarını haberleştirdi.

İki ay önce Libya İstihbarat Servisi’nin yaptığı açıklamada bu iki ismin Yevgeny Prigozhin’in sahibi olduğu bir medya grubunda çalıştıkları iddia edildi. Prigozhin’in aynı zamanda özel bir güvenlik şirketi olan Wagner Group’un da esas lideri olduğuna inanılıyor. İddiaya göre Prigozhin’in Libya’ya gönderdiği kişiler, Libya’daki askeri ve siyasi gelişmelerle ilgili üstlerine bilgi veriyorlardı. Aynı zamanda Libya’daki seçimleri etkilemek amacıyla bazı Libyalılar ile gizli görüşmeler gerçekleştiriyorlardı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise iki ismin, Foundation for the Protection of National Values adlı vakıf için çalıştıkları ve Libya’daki insani, kültürel ve siyasi durum üzerine araştırmalar yaptıkları belirtiliyor.

İki ismin sorgulanmak üzere Türkiye’ye getirildiği iddia ediliyor

Bazı Rus ve Arap medya organlarının iddiasına göre, Trablus havalimanına yakın bir hücrede tutuklu bulunan bu iki kişi, Türk yetkililer tarafından sorgulanmak üzere kısa süre önce de gizlice Türkiye’ye getirilmişlerdi. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından desteklenen Trablus hükümeti ise bu haberleri yalanladı. 

Hapishanenin kontrolünü elinde bulunduran, aynı zamanda Trablus askeri gücünün sözcülüğünü yürüten Ahmed bin Salem, tutuklu iki kişinin hiçbir yere götürülmediğini açıklarken Türkiye’den ise konuyla ilgili herhangi bir açıklama gelmedi.

Seyfülislam Kaddafi

“Shugalei ve Seifan, Kaddafi ile görüşerek yeni bir hükümet oluşturmaya çalışıyordu”

Shugalei ve Samir Seifan ayrıca geçtiğimiz yılın mayıs ayında Libya’nın devrik lideri Muammer Kadafi’nin oğlu Seyfülislam Kaddafi ile gizlice görüşmek ile de suçlanıyorlar. Seyfülislam Kaddafi, Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) tarafından savaş suçu işlediği gerekçesiyle aranıyor ve Trablus’un güneybatısındaki Zintan bölgesinde saklandığı tahmin ediliyor.

Foundation For National Values Protection sponsorluğundaki uçuşta aslında Alexander Prokofiev isimli bir görevlinin de Libya’ya geleceği, Shugalei ve Seifan’ın tutuklanması üzerine Prokofiev’in Rusya’da kaldığı belirtiliyor.

Shugalei’nin, Libya’dan önce de Madagaskar’daki seçimlere karıştığı öne sürülüyor

Maxim Shugalei, Libya’dan önce de Madagaskar’daki seçimlere müdahil olmaya çalışan Rus ekibinin bir parçası olmakla da suçlanıyor. Libya’da gerçekleştirdiği siyasi görüşmeler ise Trablus istihbaratının dikkatini çekmişti. Yapılan soruşturma sonucunda kendisi ve tercümanı tutuklanırken kişisel bilgisayarlarına ve birtakım belgelere el konmuştu. Resmi açıklamalara göre bu belgeler Shugalei’nin, Seyfülislam Kaddafi ile ortak çalışarak Libya seçimlerine müdahale etme ve Kaddafi’yi ülkenin lideri yapma çabasını ortaya koyuyor. 

Basına sızan ses kaydına göre, Putin Trablus hükümetini desteklerse hapistekiler bırakılacak

Bu iddialar dışında, hapiste bulunan iki kişinin şantaj amacıyla kullanıldığı da öne sürülüyor. Birkaç ay önce, Shugalei’nin işvereni ile Libyalı bir yetkilinin telefon konuşmasının ses kaydı basına sızmıştı. Ses kaydına göre, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in savaşta Trablus hükümetini desteklemesi halinde hapisteki isimlerin serbest bırakılacağı belirtiliyor.

Shugalei’yi Libya’ya gönderen kurumun başındaki isim olan Alexander Malkevich ise suçlamaları reddederek ortada zaten seçim olmadığını, dolayısıyla seçimlere müdahale edebilmelerinin de sözkonusu olamayacağını söyledi.

Libya’da 2011’den beri büyük bir kaos yaşanırken son dönemde şiddeti artan iç savaşa müdahale etmeye çalışan çok sayıda dış güç var. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) geri çekilmeye başlarken Rusya ve Türkiye en aktif pozisyon alan iki ülke durumunda. Türkiye Trablus hükümetinin tarafında yer alırken Rusya ise kendini tek bir tarafa bağlamıyor. 

Russian International Affairs Council’da Libya uzmanı olarak görev yapan Kirill Semenov’a göre Shugalei’nın Libya’ya gönderilmesi, Yevgeny Prigozhin’inkendisine yeni bir nüfuz alanı açmak istemesiyle ilgili olabilir. Prigozhin, ABD tarafından 2016’daki başkanlık seçimlerine müdahil olmakla ve Wagner Group ile birlikte çalışmakla suçlanıyor. Prigozhin ise bu iddiaları reddediyor.

Semenov’a göre Rus askeri gücünün de, Kremlin’in de, Prigozhin’in de kendi pozisyonları var. Bunlar bazen örtüşüyor, bazen ise çatışma halinde seyrediyor.

“Putin’in aşçısı” olarak bilinen Prigozhin, bir catering firmasının sahibi ve uzun yıllardır Rus ordusuyla iş yapıyor. Malkevich, Prigozhin ile herhangi bir ilişkisi bulunmadığını iddia ediyor. Mevcut ABD hükümeti ise 2018 yılında Prigozhin ile olan bağlantısından dolayı Malkevich’e yaptırım uygulama kararı almıştı. Malkevich, Libya’ya adam gönderme sebebinin, Libya’nın, Kaddafi’nin devrilmesinin ardından nasıl bir parçalanma sürecine girdiğinin araştırılması olduğunu söylüyor.

“Filmin son sahnesini tehdit olarak algıladık”

Filmde ise Maxim Shugalei ve Samir Seifan, John adında bir Amerikalı’nın yönettiği operasyon sonucunda ağır silahlı kişiler tarafından esir alınıyor. Malkevich filmin gerçeklerle tamamen örtüştüğünü savunarak bu iki kişinin nasıl haksız şekilde tutsak edindiğine dair küresel çapta bir farkındalık yaratılabileceğini belirtiyor. Hapishaneyi kontrol eden bin Salem ise Ruslara hapiste kötü davranılmadığını iddia ederek filmin gerçeği yansıtmadığını savunuyor.

Filmin son sahnesinde ise Shugalei ve Seifan işkenceci komutanı öldürerek hapiste bulunan diğer tutsakları da kurtarıyor. Trablus hükümetinin danışmanı ise bu sahneyi kendilerine yönelik bir tehdit olarak algıladıklarını açıkladı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.