Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

ABD’de Yüksek Mahkeme yargıcı Ginsburg’un ölümü, kasımdaki başkanlık seçimlerine doğru tartışmaların eksenini değiştirdi

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Yüksek Mahkemesi Yargıcı Ruth Bader Ginsburg, 18 Eylül Cuma günü hayatını kaybetti. Ginsburg’dan boşalan koltuğa kimin oturacağı ve yeni yargıcın nasıl belirleneceği ise tartışma konusu oldu. ABD, 3 Kasım’daki başkanlık seçimlerine hazırlanırken Başkan Donald Trump’a yöneltilen eleştirilerin merkezinde koronavirüs salgınını ele almakta başarısız oluşu vardı. Ginsburg’un ölümüyle birlikte tartışmaların ekseni değişti. Trump’ın ve Senato’nun Cumhuriyetçi üyelerinin Ginsburg’dan boşalan koltuğu doldurmakta izleyecekleri yöntem, kararsız seçmenlerin oyları için belirleyici rol oynayabilir. 

Ruth Bader Ginsburg

ABD’de 3 Kasım’daki başkanlık seçimleri, koronavirüs salgınıyla mücadelede etkili bir yöntem izleyememekle eleştirilen Trump’ın koltuğunu koruyup koruyamacağıyla ilgili bir “referandum” olarak görülüyordu. Yargıç Ginsburg’un ölümüyle birlikte, seçimlere neredeyse bir ay kala tartışmaların ekseni değişti. 

87 yaşındaki Ginsburg, Yüksek Mahkeme’nin en eski iki Demokratlar’a yakın yargıcından biriydi. Mevcut ABD Başkanı ve Cumhuriyetçiler’in başkan adayı Trump, eylül ayının başında yaptığı bir açıklamada seçim vaadi olarak “gelecek nesillerin iyiliği için Yüksek Mahkeme’de yalnızca muhafazakâr yargıçlara yer vereceğini” söylemişti

New York Times muhabirlerinin ABD’nin 10 farklı eyaletindeki seçmenlerle yaptığı mülakatlar, Trump’ın ve Cumhuriyetçi Senato üyelerinin Ginsburg’un yerine geçecek ismi belirlerken izleyecekleri yöntemin ve acele edip etmeyeceklerinin seçmenlerin tercihini direkt olarak etkileyeceğine işaret ediyor. 

Eski ABD Başkanı Barack Obama‘nın yardımcısı ve Demokratlar’ın mevcut başkan adayı Joe Biden’ı destekleme eğiliminde olan seçmenler, benzer şekilde 2016 yılındaki seçimlerden önceki şubat ayında Yargıç Antonin Scalia’nın hayatını kaybettiğini ancak yerine geçecek ismin “başkanlık seçimleri sürecinde olunduğu” gerekçesiyle dönemin ABD Başkanı Barack Obama tarafından belirlenememiş olduğunu hatırlatırken Trump’ı destekleyen seçmenler, ABD Başkanı’nın yeni yargıcı belirlemek için bir an önce harekete geçmesi gerektiğini düşünüyor. 

Kararsız seçmen sayısının giderek azaldığı ve kutuplaşmanın daha da görünür hale geldiği ABD’de, Ginsburg’un yerine geçecek ismin belirlenmesi hem Yüksek Mahkeme’de nesiller boyu sürebilecek bir muhafazakâr çoğunluğun görülüp görülmeyeceğini hem de neredeyse bir ay sonra oy kullanmaya hazırlanan seçmenlerin davranışını belirlemede önemli bir rol oynayacak. 

New York Times’ın, sonbaharda Senato üyelerinin belirlenmesinde kritik yarışların görüleceği Arizona, Kuzey Carolina ve Maine gibi eyaletlerde konuştuğu seçmenlerin büyük çoğunluğu, yeni bir Yüksek Mahkeme yargıcı belirlemek konusunda Biden’a Trump’tan daha çok güvendiklerini söyledi. Maine’de Biden’a güvenenlerin oranı yüzde 59 iken, Trump’a güvenenlerin oranı yüzde 37 idi. Arizona’daki seçmenlerin yüzde 53’ü Biden’a güvenirken, yüzde 43’ü Trump dedi. Oranların birbirine daha yakın olduğu Kuzey Carolina’da ise Biden’ı destekleyenlerin oranı yüzde 47 iken Trump destekçilerinin oranı yüzde 44’te kaldı. 

Hafta sonu konuyla ilgili mülakat yapılan seçmenlerin büyük çoğunluğu, başkanlık seçimlerine haftalar kala Trump tarafından belirlenecek bir Yüksek Mahkeme üyesinin Cumhuriyetçi senatörler tarafından onaylanmasının ve göreve getirilmesinin adil olmayacağı kanısında. Bağımsız seçmenler de atamanın askıya alınması ve seçim sürecinden sonra gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyor. 

Trump’a oy vermeyi düşünen ancak son gelişmelerin ardından belki de sandığa gitmeyeceğini söyleyen Brendan Tanner (23), seçimlere neredeyse bir ay kala Yüksek Mahkeme’de yer alacak yargıcı belirlemeyi “araya sıkıştırmanın” adil olmayacağını düşündüğünü belirtti. Tanner, “Burada sözkonusu olan, emekliye ayrılıncaya kadar ve hatta muhtemelen ömrünün sonuna kadar Yüksek Mahkeme’deki görevini sürdürecek bir yargıcın belirlenmesi. Böylesine önemli ve önümüzdeki nesillerin hayatını etkileyecek bir kararın seçimlere iki aydan az bir süre kala aceleye getirilmesini doğru bulmuyorum. Bence bekletilmeli” dedi. 

Demokratlar’ın adayı Biden’ı destekleyen seçmenler, Cumhuriyetçi senatörlerin Ginsburg’un yerine geçecek ismi belirlemekte acele etmesini “varoluşsal bir kriz” olarak değerlendiriyor. Bazı Demokrat seçmenler, böyle bir durumda Yüksek Mahkeme’de Demokrat-Muhafazakâr dengesinin sağlanması için üye sayısının artırılması çağrısında bulundu. 

Joe Biden’a oy vermeyi düşünen Dan Schley (62), “Demokratlar’ın eli yeterince güçlü değil. Her şey Senato’nun elinde ve Senato’da Cumhuriyetçiler çoğunlukta. Endişe verici günler geçiriyoruz” dedi. Bir diğer Demokrat seçmen Marillene Allen (78) ise “Oylarımızı tek bir mesele üzerinde durarak veremeyiz. Mesele ne tek başına kürtaj yasası ne de vergi kanunu. Trump destekçilerinin hepimiz için asıl meselenin demokrasinin korunması olduğunu anlamasını diliyorum. Trump, demokrasinin ta kendisini tehdit ediyor” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.