Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) 3 Kasım’da düzenlenen başkanlık seçiminin galibi Joe Biden salı günü (10 Kasım) İngiltere, Almanya, Fransa ve İrlanda liderleriyle telefonda görüştü. 20 Ocak 2021’de başkanlık görevini devralmaya hazırlanan Biden’ın Batı Avrupalı liderlerle yaptığı telefon görüşmeleri, uluslararası kamuoyuna transatlantik ilişkilerde normalleşme ve diplomatik ilişkilerin güçlendirilmesi sinyallerini verdi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Biden ile telefonda görüştüklerini doğruladı. Johnson, iklim değişikliğiyle mücadeleden demokrasinin teşvikine ve koronavirüs salgınını güçlü bir şekilde atlatmaya varıncaya dek ortak öncelikler üzerinde Biden ile birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini söyledi.
ABD ile İngiltere arasındaki güçlü bağlara ve uzun yıllardır devam eden ilişkilere rağmen birçok uzman, Biden’ın Brexit’e karşı tutumu ve Johnson’ın daha önce Barack Obama ve Hillary Clinton hakkındaki yorumlarını göz önünde bulundurarak ikili arasında soğuk rüzgarlar esmesini bekliyordu. İngiltere Başbakanlık Ofisi’nden bir sözcü, ikilinin ülkeler arasındaki yakın ilişkilerin devamı hakkında konuştuklarını ve önümüzdeki yıllarda NATO dahil olmak üzere ticaret ve güvenlik alanlarında işbirliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını söyledi.
İrlanda hükümetinin açıklamasına göre Biden, İrlanda Başbakanı Micheál Martin ile de görüştü. Açıklamada, Biden’ın Martin’e İrlanda’ya dayanan kendi köklerinden ve ailesiyle 2016 yılında gerçekleştirdikleri İrlanda ziyaretinden söz ettiğine yer verildi.
Biden salı günü (10 Kasım) ayrıca, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’le de telefonda konuştu. Macron, Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda “Joe Biden ile konuştum ve kendisini seçim zaferinden dolayı tebrik ettim. İklim değişikliği, küresel halk sağlığı ve uluslararası güvenlik gibi önceliklerimizle ilgili yapacak çok işimiz var” dedi.
Almanya Başbakanı Merkel ise pazartesi düzenlediği basın toplantısında “Avrupa’nın transatlantik ilişkileri dengelemek için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini” söyledi. Biden-Harris ekibinden bir sözcü, salı günü Merkel ve Biden’ın küresel çaptaki çok sayıda zorluk göz önünde bulundurulduğunda transatlantik ilişkilerin büyük önem taşıdığı konusunda hemfikir olduğunu belirtti.
Telefon görüşmelerinin, ABD ile Batı Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkilerin önümüzdeki süreçte iyileşmesine bir işaret olarak değerlendirilebileceği kaydediliyor. Halihazırdaki ABD Başkanı Donald Trump’ın görev süresi boyunca negatif bir tutum sergilediği Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) ve Avrupa Birliği (AB) kurumlarıyla ABD arasındaki bağların da bu süreçte güçlenmesi muhtemel.
Öte yandan Rusya, Çin ve Brezilya’nın liderleri Vladimir Putin, Şi Cinping ve Jair Bolsonaro, Biden’ın seçim zaferi karşısında sessizliklerini koruyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise günler süren sessizliğin ardından salı günü Biden’a tebrik mesajı göndermişti. Erdoğan mesajında, Türkiye ile ABD arasında kurulacak güçlü bir işbirliği ve ittifakın, dünya barışına hayati öneme sahip bir katkı sağlayacağını belirtmişti.
Donald Trump yenilgiyi kabullenmiyor, seçim sonuçlarına direniyor
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Dünya liderleri Joe Biden’ı ABD’nin seçilmiş başkanı olarak tebrik ederken, yaklaşık 70 gün sonra Beyaz Saray’dan ayrılması beklenen Donald Trump yenilgiyi kabullenmiyor. Trump, iki aydan biraz uzun bir süre daha elinde bulunduracağı federal yönetim yetkilerini, seçim sonuçlarına karşı açtığı savaşta kullanıyor. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun salı günkü “Yasal oylar sayıldığında ikinci bir Trump yönetimine yumuşak bir geçiş yapacağız” açıklaması, Trump’ın yönetimi Biden’a teslim etmekte direneceğine dair endişeleri de artırmış durumda.
Trump’ın avukatları, 3 Kasım’daki başkanlık seçimleriyle ilgili yolsuzluk ve hile iddialarına ilişkin soruşturma başlattı. Trump yönetimi, yasal hakları olmasına rağmen Biden ve Harris’in ekibine Beyaz Saray’da geçiş süreci ofislerine ve maddi kaynaklara erişim imkânı vermiyor. Ayrıca ekibi, önümüzdeki dönem de Oval Ofis’teki görevine devam edecekmişçesine, Trump’ın yeni yıllık bütçesini hazırlıyor. ABD Başkanı ayrıca Savunma Bakanı Mark Esper’i de pazartesi günü (9 Kasım) görevden aldı. Trump yönetimine yakın isimler, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve ABD İstihbarat Servisi (CIA) yöneticileri dahil olmak üzere pek çok farklı ismin daha görevden alınabileceğini belirtiyor.
Joe Biden ise Donald Trump’ın seçim yenilgisini reddedişini “utanç verici” olarak niteleyerek Beyaz Saray’ın ve Cumhuriyetçi Parti’nin engelleme çabalarına rağmen geçiş sürecini başlattıklarını söyledi. ABD’de 2020 başkanlık seçiminin galibi ilan edildikten sonra ilk kez kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Biden, Trump’ın seçimde usulsüzlük ve hile iddialarının temelsiz olduğunu belirterek, ABD Başkanını sert bir dille eleştirdi ve Trump’ın bu tavrının, arkasında iyi izler bırakmasına yardımcı olmayacağını söyledi.
New York Times: ABD eyaletlerinin tamamındaki yetkililerle konuştuk, seçimlere hile karıştırıldığına dair kanıt yok
New York Times muhabirlerinin hazırladığı habere göre, hem Cumhuriyetçi hem Demokrat Parti’den çok sayıda yetkili, ABD’deki başkanlık seçiminde usulsüzlük ya da hile yapıldığına ilişkin herhangi bir kanıt bulunmadığını söyledi.
ABD’de 3 Kasım’daki başkanlık seçiminin üstünden sekiz gün geçerken Trump yönetimi ve Cumhuriyetçi Parti’den bazı önemli isimler seçime hile karıştırıldığı şeklindeki iddialarını ısrarla yineliyor. Biden’ın seçimin kazananı olduğunu kabul etmeyen Trump ve ekibi, seçimde usulsüzlük yapıldığında ısrar ediyor. New York Times muhabirleri, bu iddiaları araştırmak için ülke çapında üst düzey seçim yetkilileriyle konuştuklarını ve koronavirüs salgınıyla birlikte oyların toplanması ve sayılmasında yaşanan karışıklıklara rağmen Biden’ın “somut bir zafer” kazandığı yanıtını aldıklarını yazdı.
Ohio’da dış ilişkilerden sorumlu Cumhuriyetçi Parti üyesi Frank LaRosa, “Seçimlerle ilgili asılsız iddialarda bulunmak ve bunları yaymakla uğraşan bir yığın insan var. Komplo teorileri, söylentiler, bütün bunlar çok yaygın. Seçim süreçlerinde bu tip mitolojiler besleniyor ve büyüyor” diye konuştu. Minnesota’da aynı görevi yürüten Demokrat Partili Steve Simon, “Ben burada hiç kimsenin sayılmaması gereken bir oyun sayıldığı gerekçesiyle itiraz ettiğine şahit olmadım. Dolandırıcılık yoktu” dedi.
New York Times muhabirleri, pazartesi ve salı gün boyu bütün eyaletlerdeki üst düzey seçim yetkilileriyle temasa geçerek ABD başkanlık seçimlerinde hile yapıldığına ilişkin iddiaları araştırdı. Habere göre, 45 eyaletin yetkililerinden direkt yanıt alan gazete muhabirleri, diğer eyaletlerden farklı parti yetkililerine ulaştı ya da bu yetkililerin yaptıkları kamuoyu açıklamalarını dikkate aldı.
Haberde, bazı eyaletlerin “birkaç geçersiz oy, teknik aksaklık, matematiksel hesaplamalarda bazı minimal hatalar” gibi hemen her seçimde görülen olağan problemlerle karşılaştıkları belirtildi. Gazetenin konuştuğu tüm yetkililer, sonuçların resmen kabul edilmesi için gerekli sürecin bir parçası olarak oyları gözden geçirdiklerini söyledi.
