Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Meclis’e sunulması beklenen hayvan hakları yasası neleri içeriyor? – Mine Yıldırım: “Hayvana şiddet, özellikle cinsel şiddet yargı dışı bırakılıyor”

Hayvan hakları ve ekoloji aktivisti, Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi üyesi, İstanbul Planlama Ajansı Vizyon 2050 için ekoloji ve iklim krizi uzmanı olarak çalışan siyasetbilimci Mine Yıldırım, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulması beklenen hayvan hakları yasası hakkında Medyascope’a konuştu.

Betül Başak’ın sorularını yanıtlayan Yıldırım, Meclis’e sunulması beklenen yasanın, 2019 yılında TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan tavsiye niteliğindeki raporun taleplerini içermediğini anlattı. 2019’da hazırlanan tavsiye niteliğindeki raporda en önemli talep olarak öne çıkan “hayvana şiddete hapis cezası verilmesi” talebinin, sözkonusu yasa tasarısında muğlak bırakıldığını söyleyen Yıldırım, konuya ilişkin endişelerini dile getirdi. Yeni yasanın “sokakta hayvan bırakmamayı amaçladığını” söyleyen Yıldırım, bir süredir “köpek saldırısı” haberlerinin planlı bir şekilde arttığını da iddia etti.

“Meclis’e sunulacağı konuşulan yasanın hangi maddeleri içereceğini bilmiyoruz”

Siyasetbilimci Mine Yıldırım, Meclis’e sunulması beklenen hayvan hakları yasasına ilişkin şunları söyledi: “Temel taleplerimiz, mevcut 5199 nolu Hayvanları Koruma Kanunu’nun iyileştirilmesi üzerineydi. Bu taleplerin birinci ve en önemlisi ise hayvana yönelik şiddetin Kabahatler Kanunu’ndan çıkarılıp Türk Ceza Kanunu’na dahil edilerek suç olarak sayılması ve idari para cezası yerine, özellikle cinsel şiddet, işkence, neslini yok etme gibi faaliyetlerde en az üç yıl hapis cezasıyla yargılanması. Bunun altına beş partinin temsilcileri de imzalarını attı. Ancak Ekim 2019’dan bu yana bu raporun önerdiği yasa değişikliği Meclis Genel Kurulu’na gelmedi. Birkaç hafta önce Meclis’e sunulacağı konuşulan yasanın hangi maddeleri içereceğini bilmiyoruz. Buradaki problem şeffaf bir sürecin olmaması ve denetlenemezlik sorunu. Kulislerde bazı yasa değişiklikleri konuşuluyor.”

“Hayvana şiddet, özellikle cinsel şiddet suçu, yargı dışı bırakılıyor”

Yıldırım, itirazlarını şöyle dile getirdi: “Ana akım yoluyla, hükümet bunu servis ediyor ama biz ne olduğunu bilmiyoruz. Geçen hafta, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in açıklamalarından öğrendiğimize göre ceza alt sınırının üç yıl olması veya hayvana yönelik şiddetin hapis cezasıyla yargılanması maddesi, gelmesi beklenen yasada yok. Bunun yerine özellikle hayvana şiddet ve cinsel suç fiili olarak tanımlanmıyor. Ayrıca hapis cezası için altı aydan dört yıla deniyor, bu muğlak bir ifade. Zaten üç yılın altındaki cezalar hapis cezasına dönüşmüyor, idari para cezasına dönüşüyor. Burada bir sorun var. Hayvana şiddet, özellikle cinsel şiddet suçunun yargı dışı bırakıldığını görüyoruz.”

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) iktidara geldiğinde yaptığı ilk reformlardan birinin Hayvan Hakları Kanunu ile ilgili olduğunu hatırlatan Yıldırım, bu yasanın on yıldan uzun süredir konuşulduğunu, yasanın çıkmamasına rağmen sık sık gündeme geldiğini söyledi. Yıldırım’a göre, hayvan hakları kanunuyla ilgili haberlerin belli aralıklarla gündeme gelmesi “manidar”:

“Türkiye’de devlet eliyle şiddetin yoğunlaştığı bir dönemde bu yasayı konuşuyoruz”

“Hayvan hakları yasasının gündeme geldiği tüm dönemler, Türkiye’de siyasetin bir tür krize doğru gittiği, siyasi iktidarla toplumsal meşruiyet ve özellikle gündelik yaşam pratikleri arasında bir tür kriz olduğu zamanlar. Artık iktidarın baskısının hissediliği ve muhalefetin yükselmeye başladığı dönemlerde çıkan tartışmalar… Tarihe baktığımızda 2004’te yasalaşmış, Türkiye’nin ilk hayvan hakları yasası var. Tamamen değil ama hayvanların bir düzeyde korunduğu yasa, AKP hükümetinin ilk yasal reformlarından. AKP’nin kendini kurma ve meşruiyet arayışını daha yoğun olduğu bir dönemdi ve toplumda çok uzun süredir talep edilen bir şeye cevaben oluşturulmuş bir yasaydı. Bugün ise biraz daha farklı bir motivasyon var. Türkiye’de devlet eliyle şiddetin ve baskının, toplumsal alanda, hak ve özgürlük üzerinde yoğunlaştığı bir dönemde bu yasayı konuşuyoruz.

“Hayvanlara ve doğaya karşı devlet eliyle topyekûn bir yıkım var”

Hayvan hakları yasasını bir tür şekere bulama ya da kamuoyunu meşgul etme aracı olarak düşünmemek gerekiyor. Peki, bu günlerde neden hayvan hakları yasasını konuşuyoruz? Çünkü bu yasa, son 20 yılda toplumdaki temel bir adalet ihtiyacının sarsılmasından çıkan infial duygusuna cevaben geliştirilen bir yasa. Toplumdaki hayvanlara yönelik merhamet duygusu kullanılmak isteniyor. Hayvanların ve doğanın karşı karşıya kaldığı durum, devlet eliyle topyekûn bir yıkım.”

“Üç hayvan sınırlaması, özel mülkiyete ve alana bir müdahale”

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in yasayla ilgili yaptığı açıklamanın en dikkat çekici başlıklarından biri, evlerde bakılan hayvan sayısına sınırlama getirilecek olmasıydı. Yıldırım, bu sınırlamanın, iktidarın ev içi alana müdahale etmesi anlamına geldiğini söyledi:

“Bu, özel alana, özel mülkiyete ve alana bir müdahale. Gelmesi beklenen yasa, sokaktaki hayvanın hakkını güvence altına almadığı gibi evinde yaşayan hayvanların ve onlarla yaşayan insanların yaşamına müdahale ediyor. Temel hak ve özgürlüklere ve özel mülkiyete dair çok ciddi bir müdahale. Bunun gerekçesi ise ‘hayvan istifçiliği’nin önüne geçmek. Türkiye’de, evinde fazla sayıda hayvan bakan kişi, sokaktaki hayvanı korumaya çalışan insandır. Bu sınırlama, sokaktaki hayvana bakan hayvansever kimliğine karşı bir saldırıdır. Hayvan bakmak bir hobi değil, bu kişiler bu hayvanların hepsini zor şartlardan kurtarıyor. İklim krizi çağında, evinde üç televizyonu, arabası olana bir müdahale yok. Kendi evinde, hayvanla yaşamayı seçen insanların yaşamına bir müdahale yapılmak isteniyor.”

Yaşam İçin Yasa İnsiyatifi’nin web sitesinden, hayvan hakları yasası için taleplerine ulaşabilirsiniz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.