Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

“’Osmanlı padişahları’nın hatırasına hakaret” gerekçesiyle evi aranan, gözaltında kalan gazeteci Oktay Candemir: “Hakkımdaki suçlamayı duyunca beni bir gülme tuttu”

Gazeteci Oktay Candemir’in, attığı bir tweet gerekçesiyle evi arandı, bilgisayarına, harddiskine el konuldu, bir gün gözaltında kaldı, “kişinin hatırasına hakaret” suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemece adli kontrol ile serbest bırakıldı, 15 gün boyunca karakola gidip imza attı, savcılık kovuşturmaya yer olmadığı kararını verdi. Candemir hâlâ bilgisayarına ulaşamazken savcılık kararında suçtan zarar gören kişiler olarak “Osmanlı padişahları” yazdığı görüldü. Candemir yaşadığı süreci Medyascope’a anlattı.

Oktay Candemir

Gazeteci Oktay Candemir, 3 Eylül 2020’de TRT’de yayınlanan bir dizi fragmanı üzerine “Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman’dan sonra şimdi de TRT’de Uyanış Selçuklu başlıyor. Sırada Bayılış Yavuz, Yatış Kanuni, Kalkış 4. Murat, Sızlayış Abdülhamit, Yalvarış Vahdettin var (!)” diye tweet attı.

Bu seri böyle gider herhalde diye düşünerek bir espri yaptım, şakaydı” dediği tweet nedeniyle Van’da bir haber takibi sırasındayken polislerden telefon aldı. Sonrasında yaşananları şöyle aktardı:

“7 Eylül 2020’de polisler aradı ‘Sizin evin orada bekliyoruz, derhal eve gelmeniz gerekiyor, gelmezseniz kapıyı kırıp girmek zorunda kalacağız’ dediler. Hemen gelemeyeceğimi, uzakta olduğumu söyledim. ’15 dakika içinde geldin geldin, gelmediysen kapın kırılır’ dediler. ‘Otobüse, minibüse bineceğim 40-45 dakika sürer’ dedim.

Bindim otobüse, minibüse eve geldim. Kapıda araçlar bekliyordu, kar maskeli özel harekat timleri etrafı tutmuştu. Oturduğum siteye giriş çıkışlar durdurulmuştu, kimse içeri alınmıyor içeriden kimse dışarı çıkarılmıyordu. ‘Bu sefer durum ciddi’ dedim. 

“Suçlama bu mu?’ dedim, beni gülme tuttu”

Altıncı kattaki evime çıkarken her katın başında polisler bekliyordu. Polislere evimin kapısını açtım. İçeri girdiler, odalara dağıldılar, arama yaptılar. ‘Bunlara gerek yok eğer ben suçlu olsam kapıyı açmam’ dedim.  ‘Otur yerine’ diye bağırıyorlardı. Niçin evi aradıklarını sorduğumda ‘Sadece aramıyoruz hakkında yakalama kararı var karakola geleceksin’ dediler. ‘Avukatım gelsin’ dedim. 

Avukatım geldikten sonra bir kağıt bıraktılar önüme. ‘Diriliş Ertuğrul dizisine eleştiri’ yazıyor. Dedim ‘Hakkımdaki suçlama bu mu, başka bir şey yok mu?’ Gülme tuttu beni, bunun için miydi yani onca polis. ‘Ecdadımıza hakaret etmişsin’ dediler. Karakola gittik.

Karakolda serbest bırakırlar diye düşündüm. İfademi aldılar. ‘Bu gece gözaltında kalacaksınız, sabah savcılığa çıkaracağız’ dediler. Bir gece polis karakolunda gözaltında kaldım. Sabah savcılığa çıkarıldım. Ben kapıda beklerken savcı beklememe gerek olmadığını söyleyerek tutuksuz yargılama talebiyle mahkeme sevk etti. Mahkeme, adli kontrol kararı ile serbest bıraktı. 15 gün kadar her gün karakola giderek imza attım. Daha sonra avukatımın itirazı sonucu bu adli kontrol kaldırıldı.”

“Suçtan zarar gören: Osmanlı Padişahları”

Oktay Candemir, hakkında iddianame hazırlanmasını beklerken 13 Şubat 2021’de, savcılıktan “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı kendisine ulaştı.

Savcı, sözkonusu paylaşımda Candemir’in padişahların isimleri ile birlikte zikrettiği ifadelerin “onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadı veya sövme fiilini oluşturmadığının anlaşıldığını” belirtti. Ayrıca evden alınan bilgisayarının Candemir’e teslim edilmesine, harddiskin de olduğu diğer adli emanetlerin ise başka bir soruşturma dosyasından emanete alınmasına karar verdi.

Karardaki “davacı” ifadesi karşısında “kamu hakları” anlamındaki “K.H.” ibaresi yer alırken “suçtan zarar gören” hanesinin karşısında “Osmanlı Padişahları” yazıldı.

“1400-1500’lü yıllardan bir gizli tanık bulmazlarsa…”

Oktay Candemir, 24 Şubat 2021’de bilgisayarını almaya gittiğinde ise takipsizlik kararına itiraz süresi dolmadığı gerekçesiyle bilgisayarı kendisine verilmedi. Bu durumu “Bir de buna itiraz mı edilecek?’ dedim. ‘Kanun böyle’ dediler” diye anlattı.

Candemir şöyle devam etti: “Hakkımda şikayet yokmuş ki avukatların anlattığına göre böyle bir durumda birinci dereceden yakınlar şikayetçi olabiliyormuş. Bir savcı kendisi soruşturmayı açmış başka bir savcı da takipsizlik kararı vermiş oldu. Şimdi 1400-1500’lerden bir gizli tanık bulmazlarsa, itiraz süresinin dolmasını bekliyoruz.”

Candemir, ev aramasında imaj alınıp bırakılması gerekmesine rağmen uygulamanın böyle olmadığını söyledi. Son 10 yılda birden çok kez gözaltına alındığı  bu sırada el konulan üç bilgisayarının ve iki telefonunun hâlâ polisin elinde olduğunu anlattı. Tweet nedeniyle yapılan aramada el konulan harddiskinde de haberlerine dair fotoğraf ve görüntüler olduğunu belirtti.

Candemir, şimdi itiraz süresinin dolmasını ve en azından bilgisayarını geri almayı bekliyor. Öte yandan evinin aranması ve bir gece gözaltında tutulması ile ilgili avukatı Erhan Çiftçiler aracılığıyla dava açacağını söyledi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.