Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Er Caner Sarmaşık’ın şüpheli ölümü üzerine iddialar: “Eğer olay gerçekten intiharsa bile ayrımcılık sonucu olduğu görülmeli”

Piyade Er Caner Sarmaşık’ın (20) zorunlu askerliğini yaptığı Suriye’de hayatını kaybetmesine dair intihar ve cinayet iddiaları gündeme gelirken olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Roman derneklerinin temsilcileri ise Sarmaşık’ın ölümü intihar dahi olsa bu olayın arkasında ayrımcı tutumların yattığının toplum tarafından görülmesi gerektiğini vurguladı.

Caner Sarmaşık

Er Caner Sarmaşık’ın zorunlu askerliğini yaptığı Suriye’de hayatını kaybetmesiyle ilgili Milli Savunma Bakanlığı’nın “intihar” açıklamasına karşılık, Sarmaşık’ın Roman olduğu için ayrımcılığa uğradığı ve olayın cinayet olduğu iddiaları dile getirildi. Roman dernekleri birçok kentte olayın aydınlatılması ve Sarmaşık’ın şehit sayılması için eylem yaptı. 

Medyascope’a konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Özcan Purçu, ilk raporda intihar dense de karanlıkta kalan noktalar olduğunu söyledi.  Roman Hakları Derneği Başkanı Yücel Tutal ise olay intihar olsa dahi, Sarmaşık’ı bu noktaya getiren sebeplerin sorgulanması gerektiğini belirterek, “Toplumun, ayrımcılığın hangi boyutlara ulaştığını görmesi gerekiyor” dedi. Marmara Bölgesi Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Sinan Karaca da baskılar sonucunda intihar ettiğini öne sürdüğü Sarmaşık’ın şehit sayılmasını istedi.

İntihar ve cinayet iddiaları

30 Mayıs 2000 doğumlu Caner Sarmaşık, askerliğinin bitmesine 45 gün kala, 29 Nisan’da Suriye’de hayatını kaybetti. Milli Savunma Bakanlığı, yaptığı açıklamada “İlk bilgiler kapsamında, Piyade Er Caner Sarmaşık’ın 29 Nisan 2021 tarihinde nöbetteyken intihar ettiği belirlenmiştir. Olayla ilgili adli ve idari tahkikat başlatılmıştır. Tahkikat sonuçlanınca kamuoyu ile paylaşılacaktır” dedi.

Sakarya Romanlar Derneği Başkanı Orhan Tangel ise Sarmaşık’ın bölük komutanı tarafından kalbinden silahla vurularak öldürüldüğünü iddia etti. Halk TV’den Hazar Dost’a konuşan aile üyesi Okan Varçın, Sarmaşık’ın otopsisinde sorun olduğunu düşündüklerini belirterek, “Verilen raporda otopsi için kafatası ve göğüs kafesinin açıldığı söyleniyor fakat biz evladımızı gördük. Bu yazılanlar yapılmamıştı” dedi.  

Sarmaşık’ın ölüm belgesine ölüm şekli “adli olay” olarak geçerken 29 Nisan tarihli “adli ölü muayene ve otopsi tutanağı”nda “iki el sırtında ve avuç içinde kan olduğu”, “ateşli silah mermi çekirdeği ile hayatını kaybettiği”, “kesin atış mesafesi tayini yapılamadığı”, “kesin atış mesafesinin belirlenmesi için elbise incelemesi yapılması gerektiği” belirtildi.

Purçu: “Sürecin takipçisiyiz”

Medyascope‘a konuşan CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Sarmaşık’ın ailesini ziyaretlerinde öğrendikleri bilgileri şöyle aktardı:

“Bir komutanın kendisini aşağılayıcı ifadelerle küçük düşürdüğünü söylüyormuş ancak bunu ispatlayamayız. Aile, oğullarının kendilerine telefon etmesine karşın, muhtarın komutanı aradığını ve çocuğun psikolojisinin bozulduğunu söylediğini aktardı. Ailede gördüğümüz ön rapora intihar vakası olduğu yazılmış. Ancak hangi merminin hangi silahtan çıktığı, atış mesafesi tespit edilemedi. Daha muallak konular var. Ana raporun çıkmasını bekleyecek, bilinmeyenler tespit edildikten sonra ancak rahat edeceğiz. Sürecin takipçisiyiz, ilgili kurumlarla görüşüyoruz.”

Karaca: İntihar ise de şehit sayılsın

Marmara Bölgesi Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Sinan Karaca, “yetkili kurumlardan kendilerine gelen bilgilerin Sarmaşık’ın, komutanın tüfeği ile değil piyade tüfeği ile intihar ettiği yönünde olduğunu, elde barut izi olduğuna ve piyade tüfeği mermisi ile hayatını kaybettiğine dair belgeyi gördüklerini” belirtti. Karaca sözlerini şöyle sürdürdü:

“Devletin ordusunda görev alan subayların, astsubayların toplumun içindeki insanları nasıl ayrıştırdığı, oradaki insana karşı nasıl önyargı ile yaklaşıldığı, vatanı için görev yapan bir Roman çocuğunun ‘Gel çomar, git çomar, ‘Çingene’, ‘Siz zaten ancak teneke çalmayı bilirsiniz’ gibi aşağılayıcı ifadelerle insanın kendi canına kıyacak noktaya getirilmiş olması olayın en acı tarafıdır. Milli Savunma Bakanlığı ‘İntihar eden şehit olmaz’ mantığı ile gidiyor ancak tüp patlayıp, araba devrilince şehit sayılıyorlar. O çocuk bizim için şehittir. Psikolojik baskı ve travmadan dolayı bu hale gelmiştir. Geçim sıkıntıları olan bir aile. Yoksulluğun en derin yaşandığı yerlerdeler.”

Karaca, Sarmaşık’ın şüpheli şekilde hayatını kaybetmesinin ardından yapılan eylemlerle ilgili de şunları söyledi:

“Sokağa çıkan arkadaşları sokağa çıkmamaları yönünde uyarıyoruz, provokasyona gelip, askerle polisle çatışır noktaya gelmek istemiyoruz. Peygamber ocağı bildiğimiz asker ocağında Roman çocuğunun bu hale getirilip intihara sürüklenmesi infial yarattı. Süreci evrak üzerinden kanuni haklarımızı kullanarak yapıyoruz. Türkiye’de ilk defa Romanlar’ın bu şekilde ayaklandığını gördük. Bu baskıdan sonra Mili Savunma Bakanlığı’nın açıklama yapması çok da tatmin etmedi. Burada bir ses çıkarmasaydık örtbas mı edilecekti? Aklımıza sorular geliyor o yüzden. Aile perişan. İnanlar çözüm bulunmasını istiyorlar. Gerçekten intihar etmiş olsa dahi yapılan baskılar sonucunda intihar ettiği, aşağılayıcı, ayrıştırıcı kelimelerin kullanılmasıyla o duruma getirildiği için tüm Roman camiası şehit olarak tanınmasını istiyor.”

Bursa’da, Sarmaşık’ın şehit sayılması için eylem yapıldı. (Fotoğraf: Bursa Hakimiyet)

Tutal: Toplumun ayrımcılığın nerelere geldiğini görmesi gerekiyor

Roman Hakları Derneği Başkanı Yücel Tutal, dernek olarak, “Sarmaşık kendini vurmuş dahi olsa onu bu noktaya getiren sebeplerin ne olduğu üzerinde durmaya çalıştıklarını” belirterek şöyle konuştu:

“Ankara’da da yürüyüşler oldu. Bu duyarlılığın nedeni düşündük ve kendi aramızda toplantı yaptık. Karara vardık ki en çok ayrımcılıkla karşılaşılan yer askerlik, aşağılayıcı kelimelerle en çok orada karşılaşıyoruz. Toplumdaki bu bilinçten dolayı tepki çok daha fazla oldu. Cinayet mi intihar mı olduğundan ziyade, konuyu bu noktaya getiren sebeplerin önemli olduğunu düşünüyorum. Sarmaşık’ın aşağılandığına dair bilgiler aldık. Okuma yazması olmadığı, kısa künye bile veremediği için aşağılandığını ailesi ile yapığı görüşmelerde dile getirmiş. Ailesi bölük komutanını aradığında da ‘Ailene neden haber verdin, sana doğru düzgün askerlik yaptırmayacağım, ölümün burada olacak, şehitlik de vermeyeceğim’ denildiği iddiaları var. Son 40 günde bu kararı vermesini toplumumuzun tamamının gözden geçirmesi gerektiğii düşünüyorum. İntihar edene şehitlik verilmiyor ama kendini öldürmüş bile olsa o noktaya getiren sebeplerin araştırılması gerektiğini düşünüyoruz.

Askerliğine bir yıl kala spora başlamış, ‘Askerliğimi en iyi şekilde yapacağım, gönüllü olarak Suriye’ye gideceğim’ diyormuş. Kendini sporuna dek hazırlamış. Gittiğinde karşılaştığı manzara sonrası intihar ederek dönmek zorunda kalıyor. Bu çocuğa şehitlik verilmiyor ve bunu tartışıyoruz. Vatan için askere gitmiş olan bir insanın psikolojik sorunlardan sonra böyle bir olaya kalkışmış olmasının da şehitlik için yeterli olduğunu düşünüyoruz. Caner gibi birçok gencimiz askerde canına kıydı bunların da şehit olarak kabul edilmesini, ailelerinin şehitlik fırsatlarından yararlanmasını talep ediyoruz.

Toplumun ayrımcılığın nerelere geldiğini görmesi gerekiyor. Severek gittiği asker ocağında gördüğü ayrımcılık sonucunda bir insanın hayatını sona erdirmesi, hepimizin şapkasını önüne koyup düşünmesini gerektiren bir olgudur. Bu, sadece askerde de değil okullarda, işyerlerinde, sokakta, her yerde başta Romanlar olmak üzere etnik, cinsel, dini kimlikler üzerine yapılan ayrımcı ifadelerin, davranışların tekrar etmemesi gerektiğini tüm topluma gösteren bir olaydır. Tüm toplumun, tüm dünyanın bu olayı tekrar düşünmesi ve ders çıkarması gerekir.

HDP’li Hüda Kaya, Bakan Akar’a sordu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sarmaşık’ın ailesi ile telefonda görüşürken Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Mili Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Önergede Sakarya Romanlar Derneği Başkanı Orhan Tangel’in olayın cinayet olduğuna dair açıklamalarına ve Sarmaşık’ın Roman olduğu için uğradığı ayrımcılığa yer verildi.

Hüda Kaya, Milli Savunma Bakanı Akar’a şu soruları yöneltti:

* Caner Sarmaşık’ın intihar ettiği iddiası doğru mu? Araştırıldı mı? Doğru ise otopsi yapıldı mı, sonucu ne?

* Caner Sarmaşık’ın arkadaşları ve komutanları tarafından, intihara meyledecek izlenimi edinildi mi Bu konu ile ilgili arkadaşları ve komutanlarından bilgi/ifade alındı mı?

* Caner Sarmaşık’ın intihar etmesi ile ilgili soruşturma başlatıldı mı, başlatıldıysa ne aşamada?

* Son beş yıl içinde kışlada hayatını kaybeden asker sayısı kaç?

* Son beş yıl içinde kışlada intihar ederek hayatını kaybeden asker sayısı kaç?

·* Bakanlığınızın kışlada yaşanan intihar vakalarını önlemek adına yaptığı herhangi bir çalışma var mı?


“Cezasızlık ayrımcılığı besleyen en önemli etkenlerdendir”

Roman Hakları Derneği’nden yapılan açıklamada “Doğduğumuzdan itibaren maruz bırakıldığımız ayrımcılığa bu defa da askerlik hizmetini gerçekleştiren Caner Sarmaşık maruz bırakılmıştır” denildi. Açıklama özetle şöyle:

“Caner Sarmaşık’ın ölümü ayrımcılığın geldiği son noktayı göstermektedir. Maruz bırakıldıkları ayrımcılık nedeniyle Roman çocuklar okulu bırakmakta, aileler iş bulmakta güçlük çekmektedir. Etnik kimliğinden, dilinden, dininden, cinsel yöneliminden, engelliliğinden, mülteci olmasından, her ne sebeple olursa olsun hiç kimsenin ayrımcılığa uğramaması, devletin ayrımcılık karşıtı politikalarıyla ve eşit yurttaşlık hakkımızın güvence altına almasıyla mümkün olacaktır. Unutulmamalıdır ki, cezasızlık ayrımcılığı besleyen en önemli etkenlerdendir.”

Roman Hakları Derneği’nden yedi talep

Roman Hkları Derneği, İçişleri Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nde şunları talep etti:

1. Ailenin aktarımları gözetilerek Caner’i intihara sürükleyen nedenlerin araştırılmasını ve sürece dair etkin bir soruşturmanın yürütülmesini,

2. Yürütülecek soruşturmanın eşit yurttaşlık hakkı gözetilerek yapılmasını,

3. TSK içinde Romanlar’a yönelik ve her tür ayrımcılığa tolerans gösterilmemesini, 

4. Caner Sarmaşık’ın uğradığı iddia edilen ayrımcılık temelli mobbing iddialarının araştırılmasını,

5. Nefret temelli suçlara ve askeri kurumlar içinde Roman gençlerin maruz kaldığı ayrımcı tutum ve davranışların araştırılmasını ve cezasızlık politikalarının oluşmasına imkân verilmemesini,

6. Asker ocağında hayatını kaybeden Caner’in şehit kabul edilmesini,

7. Kamuoyuna aydınlatıcı bilgilendirme yapılmasını talep ediyoruz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.