Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, Türkiye’de Pfizer & BioNTech aşı flakonlarından çıkan artık dozların kayıtdışı uygulandığını iddia etti

Sağlık Bakanlığı verilerine göre şu ana kadar iki doz aşısını alan kişi sayısı 10 milyonu aştı. Ancak aşılardaki artık dozlar, aşı karşıtlığı, aşı tereddütü ve randevu sistemindeki aksaklıklar sebebiyle özellikle BioNTech aşı uygulamasında sıkıntılar yaşanıyor. Medyascope‘tan Zelal Direkçi’ye konuşan uzmanlar, Sağlık Bakanlığı’nın istememesine rağmen, birçok sağlık kuruluşunda artık dozların kayıtdışı olarak yapıldığını, bu durumun da ileride sorun yaşatabileceğini belirtti. Uzmanlara göre “aşı tereddütü” de aşılama programını etkiliyor. İşte, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Yoğun Bakım Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şube Eşbaşkanı Fadime Kavak ve hemşire Ferdane Çakır’ın anlattıkları.

“Birçok hastane artık aşı dozunu kayıtdışı kullandı”

En fazla koronavirüs vakasının görüldüğü ilk 10 ülke arasında ve nüfusuna oranla en fazla aşı yapan yedinci ülke durumunda olan Türkiye’de şu ana kadar (15 Mayıs) iki doz aşısını alan kişi sayısı 10 milyonu aştı. Medyascope’a konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, Pfizer aşı flakonlarından (aşıyı barındıran küçük cam şişe) çıkan artık aşı dozlarının çöpe atılması gerekirken kayıtdışı uygulandığını öne sürdü:

Alman üretim tekniği diğer üreticilere göre biraz farklı. Pfizer & BioNTech aşı flakonlarına ‘artık’ dediğimiz bir pay koyuyorlar ve bu nedenle flakonlarda yüzde 10 oranında artık doz var. Sağlık Bakanlığı artık dozlarla ilgili kurumlara bir yazı gönderdi ve artık dozların çöpe atılmasını söyledi. Bakanlığın çöpe atılmasını isteme nedeni ise aşıların barkod okutarak uygulanıyor olması. Aşı olacak kişinin T.C. kimlik numarası ile barkod okutuluyor. Açılan her flakonda beş doz var, yani sadece beş kişi o flakondaki dozlarla aşı olabilir. Ancak artık dozu sağlık çalışanlarına kullanan hastaneler var. Bu da ileriye dönük şöyle bir sıkıntı yaratıyor, aşı dozları kayda girmediği için ileride kimler aşılı kimler aşısız belirlenemeyecek.”

“Açılan her flakon için 100 kilometre öteden randevuya insan çağırıyorlar”

Bulut iddialarını şöyle sürdürdü:

Bu nedenle beşer beşer açılan her flakon için 100 kilometre öteden randevuya insan çağırıyorlar. Mesela Tokat Erbaa’dan, Tokat Hastanesi’ne beş kişi gönderildi. Bu aşı -80 derecede altı ay, -20 derecede bir-iki ay, buzdolabında beş gün dayanıyor. Bu nedenle açtıkları aşıları kullanmaya çalışıyorlar. Ancak tabii birçok hastane ‘kayıtdışı’ bir şekilde artık dozu kullandı ve bu ileriye dönük aşı sorunu yaratabilir.”

“Türkiye’de 28 bin aşı karşıtı aile var”

Türkiye’de 28 bin aşı karşıtı aile olduğunu belirten Bulut, “Türkiye’de 28 bin aşı karşıtı aile var. Bu Ordu ilindeki bir savcının ‘Ben çocuğuma aşı yaptırmak istemiyorum’ demesiyle başladı. Anayasa Mahkemesi’ne gitti ve mahkeme kamu yararını düşünmek yerine, zorunlu olarak aşının uygulanamayacağını söyledi ve 28 bin aile çocuğuna aşı yaptırmayı reddetti. Ancak aşı karşıtlığı nüfusun yüzde 10’nunu oluşturmadığı sürece kritik bir durum yok. Aşı tereddütü konusunda ise Türkiye’de 100-150 milyon doz aşı olacak ki bu öncelikli bir konu olsun. Ancak şu an için böyle bir şey söz konusu değil” dedi.

“BioNTech aşı flakonlarından çıkan artık dozlar kullanılıyor”

Medyascope’a konuşan TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da, Türkiye’de geçen ay kullanılmaya başlanan BioNTech aşı flakonundan beş doz çıktığını, bu nedenle randevu alan kişilerin randevularına gitmemeleri veya yeterli randevunun oluşmaması durumunda bir veya iki doz aşının ziyan olduğunu söyledi:

Aşı flakonlarından normalde beş doz aşı çıkıyor. Ancak flakonlarda artık dozlar da var. Meslektaşlarımızın o artık dozları kullandıklarını biliyorum. Dolayısıyla aşı dozlarının ziyan edilmesi gibi bir durum aslında zaten yok. Türkiye’de şu an yeterli aşı da yok. Yeterli aşı dozunun olmaması nedeniyle iki doz arasındaki süre altı-sekiz hafta şeklinde uzatıldı. Ancak BioNTech aşısının tek dozu da koruyuculuk sağladığı için birçok kişi bu aşıyı tercih ediyor.

“Türkiye’de aşı ile ilgili her şey inanılmaz bir gizlilikle yapıldığı için insanlar tereddüt içinde kalıyor”

Türkiye’de aşı olma ile ilgili tereddüt yaşayan veya aşı karşıtlığı yapan kişilerle ilgili de konuşan Fincancı, “Aşı karşıtlığında iktidarın şeffaf olmamasının, bilgileri tüm açıklığı ile paylaşmamasının, aşı üreticileriyle nasıl bir anlaşma yapıldığı veya acil kullanım onaylarının ne şartlarda verildiğini paylaşmaması nedeniyle insanlar aşıya karşı tereddüt duyuyor. Aşı ile ilgili her şey Türkiye’de inanılmaz bir gizlilikle yapıldığı için insanlar tereddüt içinde kalıyor. Bu nedenle biz TTB olarak olabildiğince bildiğimiz tüm bilgileri kamuoyuyla paylaşmaya gayret ediyoruz. Maalesef iktidarın tutumun çok büyük bir etkisi var. Aşı karşıtlığı ise bambaşka bir durum. Burada da bence toplum olarak değerlerimizle ilgili yaşadığımız sıkıntıların payı var. Biz birbirimizi korumayı, kollamayı ve dayanışma içinde olmayı uzun zamandır unuttuk. Aşı bir dayanışma eylemi. Aşı olarak sadece kendinizi değil, çevrenizdekileri de koruyabiliyorsunuz. Aşı reddi yapanların, çocuklarını aşılamayanların çocukları korunabiliyorsa aşı reddi yapmayanların sayesindedir. Bu sadece Türkiye’ye özgü bir durum değil dünya genelinde de bilime karşı kuşkucu bir yaklaşım var”dedi.

“Flakonlardan çıkan artık dozların küresel aşı kıtlığı yüzünden mutlaka kullanılması gerekiyor”

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Yoğun Bakım Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal ise dünya genelinde çok ciddi bir aşı kıtlığı olduğunu ve bu nedenle Türkiye’deki tek bir dozun bile çöpe gitmesinin doğru olmadığını belirtti:

Daha önce Amerika’da da Türkiye’de olduğu gibi aynı şekilde BioNTech flakonlarından beş doz yerine altı doz çıkmıştı. Bu artık dozlar Amerika’da da kullanıldı, Türkiye’de de kullanılıyor. Ben yaşanan bu aşı kıtlığının ortasında bu dozların kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu aşıların randevu ile yapılıyor olması nedeniyle randevuya gidilmediği takdirde dozlar kalıyor ve onların kullanılması gerekiyor. Artık dozların kullanılması Sağlık Bakanlığı’nın girdi ve çıktı rakamlarıyla farklılık gösterebilir bu nedenle Sağlık Bakanlığı flakonlardan çıkan artık dozun kullanılmasını istemiyor olabilir. Bunlarla birlikte aşı karnesi uygulamasını engelleyecek bir iş aynı zamanda. Artık aşı dozu kullananlar aşı karnesi alamayabilirler. Ancak ben aşı yokluğu nedeniyle ne kadar kişi aşılanırsa o kadar iyi olur düşüncesindeyim. Sağlık Bakanlığı’nın buna bir çözüm getirebileceğini düşünüyorum. Çok ciddi bir aşı kıtlığı var, bu nedenle bir dozun bile çöpe gitmesi benim içime sinmiyor.”

“Aşı karşıtlığı, bilgisizlik, cehalet, kötü niyetli kişilerin yönlendirmesi sonucu ortaya çıkıyor”

Prof. Dr. Ünal, aşı karşıtlığı ile ilgili ise şunları söyledi: “Aşı karşıtlığı, bilgisizlik, cehalet, kötü niyetli kişilerin yönlendirmesi sonucu ortaya çıkıyor. Ancak bu bahsettiğimiz cehalet, okumuş olmakla giderilecek bir şey değil. Türkiye’de çocuğuna kızamık aşısı yaptırmak istemeyen hâkim, savcı var. Tabii şu an Türkiye’de aşı karşıtlığından ziyade aşı tereddütü yaşayan daha fazla kişi var. Zaman içinde bu oranların azalacağını düşünüyorum. Aşılama arttıkça bu tereddütler azalacak. Aşı karşıtlarına ise gerekli politikalar oluşturulmalı ve oluşturulacaktır. Aşı olmak istemeyen birine zorla aşı yapma durumunda değiliz ancak o kişiye yeterli ve gerekli bilginin verilmesi gerekiyor.”

“BioNTech aşısının uygulanmayaa başlandığı ilk zamanlarda bir veya iki doz çöpe gidiyordu”

BioNTech aşısının Türkiye’de ilk uygulanmaya başladığı zamanlarda randevulardaki aksaklıklar nedeniyle bir veya iki doz Pfizer aşısının çöpe gittiğini belirten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul-Şişli Şube Eşbaşkanı Fadime Kavak da şu bilgileri paylaştı:

BioNTech aşılama süreci ilk başladığı zaman randevularda sorunlar yaşandı ve ilk başlarda açılan her flakondan iki doz çöpe gidiyordu. İlerleyen zamanlarda aşı uygulayan hemşireler veya doktorlar diğer meslektaşlarıyla iletişime geçerek hiçbir aşının ziyan olmaması için çok ciddi bir çaba sarf etmeye başladılar. Flakonlardan çıkan artık dozla kayıtdışı aşı olmanın ise çok ciddi sorunları var. Mesela BioNTech aşısının yan etkileri var, dolayısıyla oluşabilecek alerjik bir reaksiyonda doktora başvurabilme olasılıkları çok düşük. Bu durumu anlatabilmeleri çok daha zor. Böyle bir şeyi en azından benim çalıştığım yerlerde kimse yapmıyor. Kayıtdışı aşı yapan vardır ancak bu çok riskli bir şey.”

“Bulaşıcı ve çocukluk dönemi hastalıklarını önlemede aşının çok büyük bir etkisi var”

Türkiye’de aşı karşıtlığı yapan karma bir kesim olduğunu ve bu durumun sadece koronavirüs aşısıyla sınırlı olmadığını belirten Kavak, “Türkiye’de aşıya muhalif bir kitle var. Ancak bu sadece koronavirüs aşısıyla sınırlı değil. Türkiye’de geçmişten beri çocukluk döneminde yapılan aşılara karşı olan karma bir kesim var. Sonuçta aşı bulaşıcı ve çocukluk dönemi hastalıklarını önlemede çok önemli bir araç. Koronavirüsü yenmek, aşı bağışıklığı kazanılmak isteniyorsa toplumun yüzde 70’nin aşılanması gerekli. Yani birilerinin aşı karşıtlığı yapması herkesin sağlığını etkileyen bir durum ve Sağlık Bakanlığı’nın bu durumla ilgili ciddi yaptırımlar uygulaması lazım. Tabii bu durum iktidarın şeffaf olmayan politikalarıyla da alakalı. Şeffaf bir yönetim olsa insanların tereddütleri de azalabilir” dedi.

“BioNTech aşılarına ilk başlanıldığı günlerde bir veya iki doz ziyan edildi”

BioNTech aşılarına ilk başlanıldığı günlerde bir veya iki dozun çöpe atıldığını belirten hemşire Ferdane Çakır da, “Ocak ayından beri aşılama ekibindeyim. BioNTech aşılarına ilk başlanıldığı günlerde bir veya iki doz ziyan edildi. Ancak biz artık aşı dozlarını ziyan etmemek için akşam 10:00’dan sonra planlı randevular yapmaya başladık. Örneğin, her flakon açıldığında randevular ona göre ayarlanıyor ve eğer aşı dozu kalmıyorsa ve yeni bir flakon açmamak için bazı hastalardan bir sonraki gün gelmelerini rica ediyoruz. Tabii kabul etmeyen kişiler de oluyor o zaman bir doz ziyan olabiliyor. Ancak son zamanlarda bir tane bile aşı dozunun ziyan olmaması için ekstra bir çapa sarf ediyoruz. Benim çalıştığım yerde ‘kayıtdışı’ aşı yapılmadı ancak bunun çok ciddi riskleri var. Bunu yapan yerler vardır ancak barkod okutmadan bir doz aşı dahi yapılamaz. Bu durum her iki taraf içinde anlamsız” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.