Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Demokrasi Konferansı’nda 220 farklı bileşen bir araya geldi: “Bu ülkenin geleceğinde bizim de sözümüz var”

Demokrasi Konferansı bugün (24 Haziran) İstanbul Fatih’te Yenikapı Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde yapıldı.

Ocak 2021’den beri 220 farklı bileşenin, 21 farklı alanda yaptıkları çalışmaları sunduğu Demokrasi Konferansı’nda, basın özgürlüğü, bilim/akademi, çocuk hakları, eğitim, ekoloji, ekonomide demokrasi, emek, engelli hakları, esnaflar, halklar ve inançlar, hukuk/adalet, insan hakları, kadın, KHK’lılar, LGBTIQ+, mülteci/göçmen, öğrenci gençlik, sağlık, sanat, tarım, yerel demokrasi başlıklarında tebliğler sunuldu. Konferansın amacı ise ortak bir program oluşturmak.

“Birlikte halkçı seçenek”

Emekli diplomat Rıza Türmen’in 25 Ocak 2021’de “Demokrasi Konferansı” adlı yazısında yaptığı çağrı üzerine Demokrasi İçin Birlik’in moderatörlüğünde yapılan çevrimiçi toplantıyla yolculuğuna başlayan ve bugün de ekmek-özgürlük-adalet şiarıyla toplanan konferansın çağrısını yapanlar ise Ahmet Türk, Canan Arın, Celal Fırat, İhsan Eliaçık, Genco Erkal, Melda Onur, Murathan Mungan, Nejla Kurul, Öztürk Türkdoğan, Rıza Türmen, Şebnem Korur Fincancı, Tarık Ziya Ekinci ve Zülfü Livaneli.

Konferansın bileşenlerini ise çeşitli siyasal kurumlar, sivil toplum kurumlarının yanı sıra toplumda önde gelen fikir önderleri, hukukçular, gazeteciler oluşturuyor. 

Rıza Türmen’in açılış konuşmasıyla başlayan konferans, çalışma gruplarının temsilcilerinin sunduğu tebliğlerle devam etti.

Türmen: “Devletin halkı değil, halkın devleti kontrol ettiği yeni bir Türkiye için hep birlikte yola çıkıyoruz”

Açılış konuşmasını yapan Türmen, “Bu konferans hak arayanların, hakları gaspedilenlerin, haklarını ileri süremeyenlerin, sesi duyulmayanların, ezilmişlerin, dışlanmışların konferansı” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Bu konferansın bir son değil, bir başlangıç olduğunu söylüyoruz. Bu konferanstan ağ oluşturan bir birliktelikle çıkmayı ve yeni bir Türkiye’nin inşası için kolkola yürümeyi ve yürüdükçe bir çığ gibi büyümeyi umut ediyoruz.”

Türmen ayrıca halkın kendi geleceğini eline alması ve siyasetin seyircisi değil oyuncusu olması bilincinin önemini vurguladı. 

“Bugünler geçtiğinde gazetecilerin direnişi akıllarda kalacak”

Basın özgürlüğü çalışma alanını temsilen gazeteci Faruk Eren konuştu. Eleştirel gazeteciliğin sürekli hedef gösterildiğini ve cezalandırıldığını belirten Eren, sunduğu tebliğde “Gelinen noktada, iktidar kimin gazetecilik yapacağına kimin yapamayacağına karar veriyor” dedi. 

Basın özgürlüğü çalışma grubunun demokratik taleplerinden bazıları şöyle:

“Basın kartı devlet tekelinden çıkarılmalıdır. Online medya için çalışan gazeteciler, 5953 sayılı Basın Kanunu dışında tutulduğundan mesleğe tanınan haklardan mahrum kalmaktadır. İnternet medyası için çalışan gazeteciler de kanun kapsamına alınmalıdır. Medya organlarına bu ülkede konuşulan her dilde yayın yapma hakkı tanınmalıdır. Tutuklu tüm gazeteciler serbest bırakılmalıdır.”

“Çocuk hak sahibi bir bireydir”

Çocuk hakları üzerine konuşan Hatice Göz, “Biz istiyoruz ki çocuklar yaşamın öznesi olarak kabul edilsinler, onlarla birlikte yaşayalım” dedi.

“İklimi değil sistemi değiştirelim”

Ekoloji çalışma grubunu temsilen konuşan Muzaffer Asma, ekoloji mücadelesi üzerine yaptığı konuşmasına toplantının yapıldığı alanın denizin doldurulmasıyla oluşturulan yapay bir platform olduğunu belirterek başladı.

“Söz, yetki, karar üniversite bileşenlerine”

Öğrenci gençliğini temsilen Boğaziçi Üniversitesi direnişinden Kevser Turan ve Tamer Aydemir söz aldı. Turan “Yaşam alanlarımız olan kampüsler, yüksek güvenlikli karakollarla doldurulurdu ve bu yüzden üniversitelerimiz hiç güvenli değil” diyerek Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına karşı altı aydır devam eden Boğaziçi Üniversitesi protestolarında yaşadıklarını anlattı. Aydemir de “Bizler üretmek için geldiğimiz sıralardan, tüketerek ve tükenerek ayrılmak istemiyoruz” dedi.

“Üniversiteler bizimle özgürleşecek”

Engelliler komitesini temsilen konuşan otizmli 17 yaşındaki İlhan Yalçın, “Engellileri tanımlayan tüm dinamikler politiktir, sağlamcılık diğer ayrımcılık biçimlerinden daha az görünürdür, engelliler olarak kimliğime sahip çıkıyoruz” dedi.

Emek çalışma alanının bildirgesini Özgür Karabulut sundu. Emek çalışma grubunun belirlediği işçi sınıfının güncel taleplerinden bir kısmını şu şekilde anlattı:

“Asgari ücret yoksulluk sınırının altında olmamalıdır. İşsizlik sigortası fonundan yararlanma kolaylaştırılmalıdır. Kısa çalışma ödeneği almak kolaylaştırılmalıdır. Koronavirüs meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir. İşten çıkarma koşulları yeniden düzenlenmelidir. Emeklilikte yaşa takılmaya son verilmelidir. KHK zulmü son bulmalıdır. Uzaktan çalışmada işçinin hakları korunmalıdır.”

“Kadınların mücadelesi yol gösteriyor”

Kadın çalışma alanını temsilen bildirgeyi ise Cemile Baklacı sundu. Devletin erkek şiddetinin suç ortağı olduğunun belirtildiği tebliğde “kadınların özgür ve eşit olmadığı, sürekli şiddet tehdidiyle karşı karşıya bırakıldığı, haklarının sistematik bir biçimde saldırı altında olduğu, savaşın, nefret söylemlerinin, ayrımcılığın hüküm sürdüğü bir ülkede demokrasi yoktur” vurgusu yapıldı. Kadın yoksulluğunun ve işsizliğinin yüksek seviyelere ulaştığının belirtildiği tebliğde, ayrıca savaş politikalarının, kadınların eşit yurttaşlık haklarını kullanmasının önüne geçtiğinin de altı çizildi. 

Demokrasi mücadelesinin olmazsa olmazı olarak nitelendirilen kadın mücadelesinin somut taleplerinin bazıları ise şu şekilde ifade edildi: “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin yasalarda ve hayatın her alanında sağlanmasına yönelik somut adımların atılması. Kazanılmış haklara karşı söylem ve eylemlere son verilmesi. Şiddetsiz bir yaşam sürme hakkı için acil eylem planının açıklanması ve uygulanması.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.