Türkiye, 20 Mart 2021’de yayımlanan cumhurbaşkanlığı kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekileceğini duyurmuştu. Karar, yarın (1 Temmuz) yürürlüğe giriyor. Danıştay’a yapılan yürütmeyi durdurma talebi ise 29 Haziran’da reddedildi.
Avrupa Konseyi’ne üye tüm devletleri bağlayan sözleşmeyi imzalayan ilk ülke Türkiye’ydi. 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılan ve “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen “Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”, 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe girdi.
İstanbul Sözleşmesi erkek şiddetine maruz bırakılan kadınların korunması konusunda bağlayıcılığı olan uluslararası ilk sözleşme niteliğinde. Sözleşme, fiziksel şiddet, taciz, tecavüz, zorla evlendirme, psikolojik şiddet, kadın sünneti, kürtaja zorlama gibi cinsel şiddetin her türüne yaptırım öngörüyor.
Femfikir’in 182. bölümünde Gülçin Karabağ, konukları Eşitlik İçin Kadın Platformu’ndan (EŞİK) avukat Selin Nakıpoğlu, avukat Tuğçe Duygu Köksal, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim ile Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının yürürlüğe girmesi ve İstanbul Sözleşmesi’nin toplumdaki kritik önemi üzerine konuştu.