Tayvan’daki kuraklığın sona ermesi çip krizini bitirdi mi?

Japonya merkezli otomotiv devi Honda, 21 Ağustos 2020’de merkez fabrikasında üretime beş gün ara vereceğini duyurdu. Beş gün içinde 10 bin arabanın üretimini geciktirmesi beklenen bu aksamanın nedeniyse tüm dünyada yaşanan çip krizi.

Oğuz Solak, Tayvan’dan bildiriyor.

Çip üreticileri, bir süredir dünya genelinde artan talebi karşılamakta zorlanıyor. Dünyanın önde gelen çip ihracatçılarından Tayvan’da yaşanan kuraklığın sona ermesi yakın geleceğe dair büyük bir endişeyi giderse de sektörün problemlerini çözmüş görünmüyor. Cep telefonlarından otomobillere, günlük hayatta kullanılan çeşitli elektronik cihazlarda yer alan yarı iletken çiplerin eksikliği, tüm dünyada bu cihazların üretimini etkiliyor.

Tayvanlı çip üreticisi TSMC’nin CEO’su C. C. Wei, nisan ayındaki açıklamasında, “Müşterilerimiz, sektörde görülen kapasite eksikliğinin yarattığı uzun vadeli talep artışıyla beraber, tedarik zincirindeki kısa vadeli dengesizliğin getirdiği sıkıntılarla karşı karşıya” dedi.

TrendForce şirketinin verilerine göre Tayvan, küresel yarı iletken çip pazarının yüzde 65’ini oluştururken, TSMC ise tek başına pazarın yüzde 55’ini elinde tutuyor.

Bahar aylarında Tayvan’da görülen kuraklıkla beraber barajlardaki doluluk oranının düşmesi, tedarik sıkıntısı yaşayan çip sektörünün krizinin derinleşmesi endişesini beraberinde getirmişti. Su, çip üretiminde oldukça fazla tüketilen bir kaynak. Son zamanlardaki yağışlarla beraber adada bu sene yaşanan kuraklığın sona ermesi yakın geleceğe dair endişeleri giderdi ancak tedarik zincirinde yaşanan kriz devam ediyor.

Medyascope’a konuşan yatırım şirketi Quilter Cheviot’tan piyasa analizcisi Ben Barringer“Çip üreticileri kuraklığı, tedariki kısıtlayan bir faktör olarak görmüyor. Üretimi kısıtlayan birkaç etken var ve en önemlisi kapasite. Çipleri üretmek için yeterli fiziki kapasiteleri yok” dedi. Barringer’e göre şu anda yaşanan sıkıntının başlangıcı Trump yönetiminin 2018’de Çin’e karşı getirdiği bazı kısıtlamalara dayanıyor. Bu kısıtlamalar, tedarik zinciri açısından bazı belirsizlikleri beraberinde getirmişti.

Koronavirüs salgınıyla birlikte elektronik eşyalara talep artarken motorlu taşıtlara olan talep düştü. 2020’nin sonlarında otomotiv sektörü hareketlenmeye başladığında, otomotiv üreticileri ihtiyaçları olan yarı iletken çiplere ulaşmakta zorlandı. Barringer, “Bir otomobil üreticisi olduğunuzu hayal edin. 50 bin dolar değerinde bir aracınız var ancak onu alıcıya yollayamıyorsunuz. Çünkü 3 dolarlık bir mikroişlemciyi alamamışsınız. Gelecekte yapacağınız şey, stokta daha fazla mikroişlemci tutmak olur” diye konuştu.

Pek çok şirket, Barringer’ın sözünü ettiği gibi “stratejik” alımlar yapmaya başladı. TSMC CEO’su C. C. Wei de, “Tedarik güvenliğini sağlama ihtiyacı, tedarik zincirinde kısa vadeli bir dengesizliğe yol açıyor” dedi. Wei’ye göre, koronavirüs ve bölgede Tayvan ile Çin arasındaki jeopolitik gerginlik de bunda etkili oluyor.

Barringer’a göre bu tür arz-talep dengesizlikleri iki ya da üç senede düzeliyor ancak yarı iletken çip üreticilerinin yapması gereken üç şey bulunuyor. Bunlar, fabrika ve üretim kapasitesini artırmak, daha fazla hammaddeye erişim sağlamak ve koronavirüsü etkili biçimde kontrol edebilmek.

Çip üreticileri, üretim kapasitesini artırmak için kolları sıvamış durumda. Tayvan merkezli çip üreticisi UMC, nisan ayında yeni bir genişleme planını kamuoyuyla paylaştı. Buna göre, şirket 100 yeni işe alım yapacak ve 2023 yılının ikinci çeyreğinden itibaren daha yüksek kapasitede üretim yapabilecek. TSMC de önümüzdeki üç yıl içinde üretim kapasitesini artırmak için 100 milyar dolar civarında yatırım yapacağını açıkladı.

Yarı iletken çip tedariki krizinin kısa zamanda sonra ermesi beklenmiyor ve talepteki bu artış, onları daha değerli hale getiriyor. Barringer çiplerin artık jeopolitik önem arz ettiğini, ABD, Çin ve diğer büyük ekonomilerin sektörü teşvik etmeye çalıştıklarını söylüyor ve ekliyor: “Çip üretimi ucuz ve kolay ancak belki de 100 yıl önceki petrol kadar stratejik bir hale geliyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.