Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Uzmanlar, Cumhurbaşkanı kararı ile afet yardımlarında AFAD’ın tek yetkili olmasını değerlendirdi: “Yardımda bulunmak isteyen belediyelerin ve sivil toplum kuruluşlarının önünü kesiyorlar”

Resmi Gazete’nin bugünkü (13 Ağustos) sayısında yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile yangın ve sel felaketlerinde ortaya çıkan zararların karşılanması için “insani yardım kampanyası” başlatıldı. Kararla, “yangın ve sel” afetlerinden sonra başlatılacak yardım kampanyalarının koordinasyonlarında yetki sadece Afet ve Acil Durum Başkanlığı’na (AFAD) verildi. Kararı Medyascope’a değerlendiren Prof. Dr. Korel Göymen, “Afetler sebebiyle halkın kriz, endişe ve üzüntü içinde olmasından yararlanarak daha önceki tartışmaları bağlama oturtuyorlar” derken afet uzmanı Dr. Kubilay Kaptan, “Daha önce depremler ve 15 Temmuz şehitleri için toplanan paraların nereye gittiği konusunda net bir açıklama yapılamadığından, insanlarda toplanan paraların nereye gideceği konusunda soru işaretleri oluyor” diye konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise kararla, belediyelerin afetlerden sonra nakdi yardım toplamasının engellendiğini dile getirdi.

Sabancı Üniversitesi Emeritus Öğretim Üyesi Prof. Dr. Korel Göymen, “Hangi kuruluşlar yardım toplayabilir?” tartışmasının yeni bir tartışma olmadığını, Türkiye’de ardı ardına yaşanan doğal afetler sebebiyle bu konunun tekrar gündeme getirilerek böyle bir karar alındığını belirtti: 

“Bu, ‘Türkiye kriz dönemlerinde krizlerle en etkili şekilde nasıl mücadele eder’ noktasının dışında bir olay. Burada ‘Geçen haftalardaki olaylardan, sellerden, yangınlardan da ders alarak bundan böyle afetlere nasıl daha hızlı ve etkin bir şekilde müdahale edebiliriz’ değerlendirmesi yok. Bu, daha evvel de polemik konusu haline getirilen, tartışması yapılan, çeşitli dönemlerde kriz olsun ya da olmasın, ‘Hangi kuruluşlar yardım toplayabilir’in tartışması ve iktidarla sivil toplum ve AKP’li olmayan belediyeler arasındaki bir çekişme. Afetler sebebiyle halkın bir kriz, endişe ve üzüntü içinde olmasından yararlanarak daha önceki tartışmaları bağlama oturtuyorlar.”

Prof. Dr. Korel Göymen

“Bu kararname, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarının önünü kesme amacını taşıyor”

Göymen, kararın belediyelerin ve sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını engelleme amacı taşıdığını belirterek, “Belediyeler ve bu alanda uzmanlıkları olan sivil toplum kuruluşları bu konuda kampanyalar yürütüyorlar. Bu kararnamenin onların önünü kesme amacını taşıdığını sezinliyorum. Halbuki çevre konusu o kadar geniş ki. Sivil toplum kuruluşlarını bir çırpıda AFAD’ın altında toplamak yerine bu kuruluşların bugüne kadar yaptıkları başarılı çalışmalarını gözetip onları çalışmalarına göre yetkilendirmekte, onların önlerini kesmemekte fayda var. Bu konudaki söylenebilecek en akıllıca şey denetlenebilir nitelikte olan sivil toplum kuruluşlarının bu işi ciddi bir denetim mekanizması içinde yapmaları. Dünyanın her yerinde bu böyle” dedi.

“AFAD afetlerle ilgili çalışmak için kuruldu, bağış toplamak için kurulmadı”

Afet uzmanı Dr. Kubilay Kaptan, afetler devam ederken yardım toplanmasının yanlış olduğunu ve AFAD’ın görevlerinin arasında bağış toplamak olmadığını vurguladı:

“Öncelikle bu tür bağışlar afet devam ederken toplanmaz. Afet bittikten veya yapılacaklar belli olduktan, maddi gereklilik ortaya çıktıktan sonra devletin ne kadar destek vereceği belli olur ve o zaman gerekiyorsa halktan destek istenir. Fakat burada anormal bir durum var, bu daha önce belediyelerin bağış toplaması sırasında da meydana geldi: Tek bir kuruluşu yardımlarla ilgili yetkilendirmek. Bizde AFAD afetlerle ilgili çalışmak için kuruldu, bağış toplamak için kurulmadı. Daha önce bağış toplayan Kızılay gibi kuruluşlar uzun yıllardan beri sadece dış ülkelere yardım götürme işini üstlendiği için Türkiye’deki işlerinden el etek çektirildi. Bu durumda, bağış toplama işini üstlenen çatı kuruluş ortadan kalkmış oldu. Burada ayrım yapmadan hem özel hem de bu işi yapabilecek resmi kurumlara yetki vermek daha iyi olurdu ama sadece tek bir kurulaşa o da amacı yardım toplamak değil arama kurtarma işi için hazır olmak olan bir kuruluşa bu görevin verilip diğer herkesin geri durmasının söylenmesi doğru değil.”

Dr. Kubilay Kaptan

“İnsanlar, resmi yardım kuruluşlarına güvenmiyor”

Kaptan, sözlerinin devamında halkın resmi yardım kuruluşlarına güvenmediğini belirterek şöyle konuştu: “Bütün yardımlar AFAD tarafından koordine edilirse sorun olur. 1999’daki büyük depremden sonra Fransa’nın Türkiye’ye 250 milyon dolar vermek istediğini ama Kızılay’ın ısrarla, ‘Verin ama paranın nerede kullanılacağına biz karar veririz’ demesi üzerine o paranın gönderilmediğini hatırlıyorum. Buna benzer birçok örnek sayabilirim. Bu tür kuruluşların yardım etme isteğini kesmemek lazım. Daha önce depremler ve 15 Temmuz şehitleri için toplanan paraların nereye gittiği konusunda net bir açıklama yapılamadığından, bağışlarla ilgili açık bir denetim olmadığından insanlarda da ister istemez toplanan paraların nereye gideceği konusunda soru işaretleri oluyor. Bu durumda ya bu güvenin tekrar kazanılıp çok açık bir işlem yürütülmesi ya da yardım yapacak kuruluşların serbest bırakılması gerekiyor.”

“Belediyelerin nakdi yardım toplaması engelleniyor”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise kararla, belediyelerin afetlerden sonra nakdi yardım toplamasının engellendiğini savundu: “Resmi Gazete’deki kararla, Erdoğan sadece halka IBAN vermekle kalmadı. Erdoğan’ın asıl niyetini ve felaket anında bile nasıl fırsatçılık yaptığını açıklamak isterim. 3 Şubat 2021’de yine Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, depremler sonrasında yardım kampanyası başlatma yetkisi AFAD’a verilmişti. Erdoğan şimdi, yangın ve sellerden sonra insani yardım kampanyalarını koordine etme yetkisini de AFAD’a, yani kendisine aktardı. Belediyelerin yardım hesabı açması engellendi, yardımların da AFAD’a aktarılması istendi. Bunun anlamı şudur: Belediyelerin nakdi yardım toplama ve dağıtma yetkisi elinden alınmıştır. Yani Erdoğan, afet yerinde bile partizanlık yapmanın derdine düşmüştür. Çünkü iktidarın siyasi hırsı artık gözünü de kör etmiştir.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.