Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Doç. Dr. Öykü Didem Aydın: “Hakkımda açılan bütün soruşturmalarda aklandım, yıllardır süren mobbing sonucu ise hayati tehlikem olduğu için hukuk fakültesinden istifa ettim”

Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı‘nda öğretim görevlisi olarak çalışan Doç. Dr. Öykü Didem Aydın, 2017-2021 yılları arasında gördüğü mobbing nedeniyle üniversiteden istifa ettiğini açıklamıştı. Aydın sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, “Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin kalan tek anayasa hukuku öğretim üyesi olarak ‘yaşamak için’ istifa ettim. Bir politik mobbing tarafından açık hedef haline getirilmiştim. 2017-2021 yılları arasında bir iftirayı sahiplenip aleyhime bir dizi soruşturma açtılar” diye yazmıştı. Doç. Dr. Öykü Didem Aydın ile yaşadığı mobbingi ve hakkında açılan soruşturmaları konuştuk. 

“Siyasi mobbing devam ediyor” 

Aydın, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne 20 Haziran 2016 tarihinde dekan olarak atanan Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu’nun göreve başlamasıyla birlikte önce kadrolaşmanın, ardından da mobbinglerin başladığını söyledi. 2017 yılında düzenlenen bir konferans sonucunda iki öğrencinin insan haklarını konu alan konferansta terör propagandası yaptığını iddia ettiklerini ancak soruşturmalarda da kendisine olayın anlatılmadığını belirten Aydın, şöyle konuştu:  

“Siyasi mobbingler devam ediyor. Eğer ben bu mücadeleyi vermezsem kendini savunmayacak kişiler hiç veremez diye düşünüyorum. Ben yaşadığım bu durumu hocasızlaştırma, bilimsizleştirme, üniversitesizleştirme olarak tanımlıyorum. 2017 yılında binlerce akademisyenin ihraç edildiği günlerde, ‘Bunu niye üniversiteden atmıyorsunuz’ denerek hakkımda Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) şikayette bulunuldu. Şikayette ise insan hakları savunucularını savunmak için düzenlendiğim konferansım hedef gösterildi. Burada beni PKK terörizmi yapmakla suçladılar. Eski RTÜK Başkan Vekili Hasan Tahsin Fendoğlu fakülteye dekan olarak atandı. Fakat gelir gelmez fakültede kadrolaşmaya ve öğretim üyeleri üzerinde baskı kurmaya başladı. Bu iftiradan sonra hakkımda soruşturma açıldı. Ben açılan soruşturmada aklandım.” 

Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak görev yapan Ceren Damar Şenel, 2 Ocak 2019’da sınavda kopya çektiğini tespit ettiği öğrenci Hasan İsmail Hikmet tarafından üniversitedeki odasında öldürülmüştü. Mahkeme, Hasan İsmail Hikmet’i “kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. 2019 yılında “Ceren Damar öldürüldü” başlıklı yazısı nedeniyle hakkında hakaretten soruşturma açıldığını belirten Aydın, Ceren Damar’ın yaşadığı olayın aynısının Hacettepe Üniversitesi’nde yaşandığını ve okulunda yaşananları ifşa ettiği için hakkında soruşturma açıldığını söyledi. 

“Hakkımda açılan bütün soruşturmalardan aklandım” 

Aydın konuya ilişkin şunları söyledi: 

“Bizim sağlam durmamız, mesleğini yaparken hayatını kaybetmesiyle oldu. Ceren Damar’ı ölüme götüren koşulları kendi üniversitemde beş yıldır yaşıyorum. Ceren’i üniversitede ölüme götüren bir dizi olay yaşadım. Yaşadığım mobbingte silah göstermeler, tehditler de söz konusu. Mobbing başı Fendoğlu, emekli olduktan sonra politik mobbingi miras bıraktı.” 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.