Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Orta Anadolu’nun bilinen en eski köyü Aşıklı Höyük’te bir ilk: “Kazı İzleri” Sergisi 25 Şubat’da açılıyor

Orta Anadolu’nun bilinen en eski köyü Aşıklı Höyük’te sanat ve arkeoloji, yerli ve yabancı 13 sanatçının işleriyle bir araya geliyor. 4 Şubat 2022 Cuma günü tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı’nda ziyarete açılacak “Kazı İzleri / Lines of Site” sergisi 25 Şubat’a kadar izlenebilecek. 

Aksaray’ın Gülağaç ilçesinde, Hasan Dağı ile Melendiz Çayı arasında yer alan Aşıklı Höyük, Orta Anadolu’nun bilinen en eski köyü. 10 bin 500 yıllık tarihe sahip Aşıklı Höyük, insanlığın avcı toplayıcı döneminden yerleşik tarım düzenine geçişinin hemen her aşamasının izlenebildiği bir kazı alanı. Aşıklı Höyük, ilk beyin ameliyatının yapılması, koyun ve keçinin ilk kez evcilleştirilmesi gibi pek çok ilkin de yaşandığı bir arkeolojik yerleşim yeri olmasıyla dikkat çekiyor. 

Kazı çalışmalarının 32 yıldır devam ettiği Aşıklı Höyük’ün tarihinin bir kısmı hâlâ keşfedilmeyi beklerken, kazı çalışmalarını desteklemek, kültürel mirasın özellikle yerel halk tarafından benimsenmesini ve korunmasını sağlamak ve kazı alanının tanınırlığını artırmak için çalışan Aşıklı Höyük Dostları Derneği’nin çabalarıyla 10 bin 500 yıllık tarih sanatla buluştu.

Derneğin “Sanat ve Arkeoloji Projesi”, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Avrupa Birliği’nin mali desteği ile hayata geçirilen “Ortak Kültür Mirası: Türkiye ve AB Arasında Koruma ve Diyalog-II (CCH-II) Hibe Programı” kapsamında desteğe değer bulundu.

Universitat Autònoma de Barcelona (UAB) ve University of Dundee (UD) ile birlikte planlanan ve yürütülen disiplinler arası proje, sanat, tarih, sanat tarihi, arkeoloji ve antropolojiyi bir araya getirerek Aşıklı Höyük’ü tanıtma amacını taşıyor. Proje kapsamında, farklı ülkelerden sanatçıların üreteceği eserlerle, Aşıklı Höyük’teki yaşam, insanlık tarihindeki önemli gelişmeleri de aktaracak biçimde sunuluyor. 

Beş ülkeden 13 sanatçının eserleri

Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı’nda 4 Şubat 2022 Cuma günü ziyarete açılacak “Kazı İzleri / Lines of Site” sergisinde, Türkiye, İngiltere, İspanya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Kolombiya’dan 13 sanatçının farklı disiplinlerde ürettiği eserler yer alıyor.

Fırat Arapoğlu ve Gary Sangster küratörlüğünde hazırlanan sergide yer alan eserler, sanatçıların Aşıklı Höyük kazı alanındaki deneyimlerinin izlerini taşıyor.

Sergide çalışmaları ile yer alan sanatçılar arasında Özgül Arslan (Türkiye/Birleşik Krallık), Eva Bosch (Katalonya/Birleşik Krallık), Şahin Domin (Türkiye), Ahmet Rüstem Ekici (Türkiye), Leyla Emadi (Türkiye), Stephen Farthing (Birleşik Krallık/ABD), Murat Germen (Türkiye), Osman Nuri İyem (Türkiye), Blanca Moreno (Kolombiya), Dillwyn Smith (Birleşik Krallık), Hakan Sorar (Türkiye), Anita Taylor (Birleşik Krallık) ve Emre Zeytinoğlu (Türkiye) bulunuyor. 

“Aşıklı Höyük’ü dünyaya tanıtacağız

Aşıklı Höyük Dostları Derneği Başkanı Ferhat Boratav, projeyle ilgili şunları söyledi:

“Biz dernek olarak Aşıklı Höyük’ü desteklemek için çalışıyoruz. Bu sergi projesiyle Aşıklı Höyük’ü arkeolojiyle, sanat tarihiyle, güncel sanatlarla ve antropolojiyle ilgilenen kesimlere ama daha da önemlisi, bu toprakların kültür mirasında, çok da iyi bilinmeyen bir dönemi bilmeyen insanlara tanıtmayı amaçlıyoruz. Çünkü Aşıklı Höyük, ‘başka bir toplum düzeni mümkün mü’ sorusunun peşinden giden herkesin hayal gücünü kamçılayacak bir yer olarak, bilmeye, görmeye değer. Serginin İstanbul’dan sonra İspanya’nın Barcelona ve İskoçya’nın Dundee şehirlerini de ziyaret edecek olması Aşıklı Höyük’teki kadim mirası uluslararası kamuoyunun da dikkatine sunacak. Amacımız Aşıklı Höyük’ü dünyaya tanıtmak.”

Ferhat Boratav sergiye ilişkin izlenimlerini de şöyle aktardı: 

“İçinde bulunduğunuz Kethüda Hamamı’ndan çıkıp, 30 dakikalık bir yolculuk yaparsanız, ders kitaplarında ‘taş devri’ deyip geçtiğimiz Neolitik Çağ’a geleceksiniz. Marmaray kazısı sırasında, Yenikapı’da, İstanbul yarımadasında yerleşimin tarihini 8 bin 200 yıl geriye götüren pek çok buluntu ortaya çıktı. Neolitik dönemin, dünyadaki en eski ve en zengin izlerini bazılarını barındırıyor bu topraklar. Bu zenginliği yorumlamak, anlamlandırmak için arkeologlar farklı disiplinlerden uzmanlarla birlikte çalışıyorlar. Çoğu kez bilim insanları, az örnekte de sanatçılar katılıyor kazı ekibine. Aşıklı Höyük’te de 2006’dan bu yana pek çok farklı alandan bilim insanı çalıştı. Ancak sanat, uzunca bir süre kazı ekibinde kendine yer bulamamıştı. Ta ki projeye Katalan sanatçı Eva Bosch katılana kadar. Eva’nın, 10 bin yıl öncesinin çatıdan girişli kerpiç evlerindeki gün ışığı, gölgeler, gölge oyunları gibi konuları ele almasıyla açılan yeni kapı, bizi bugüne getirdi. Şimdi Aşıklı Höyük Dostları Derneği olarak, bu zenginleştirici deneyimi bir ileri aşamaya taşıyoruz. Aşıklı Höyük’ü kendi gözlerinizle görün. Ne değişmiş, ne aynı kalmış; insanın 10 bin yıllık tarihinden, bugün daha yaşanılır bir dünya için neler öğrenebiliriz; bu sefer de siz yorumlayın.”

“Farklı bir deneyim”

Serginin küratörlerinden Fırat Arapoğlu, sergiyi şu sözlerle özetledi:

“Sergi, beş ülkeden 13 sanatçının Aşıklı Höyük kazısı ile süregelen ilişkileri üzerinden şekillendi.  Eserler sanatçıların Aşıklı Höyük’ün tarihi üzerine yaptığı entelektüel ve sanatsal sorgulamalar sonucunda ortaya çıktı. Farklı disiplinlerde üretilmiş yapıtların buluştuğu bu sergi, sanatçıların uluslararası perspektiflerini, farklı medya ve ışık kullanımlarını ve kendi eşsiz araştırma meraklarını içeriyor. Bu sayede kazı çalışmaları sanat aracılığıyla belgelenerek, bulgular farklı temalarla yeniden ortaya çıkıyor.

Serginin diğer küratörü Gary Sangster de projeye ilişkin şunları söyledi:

“Arkeoloji ve sanatın eleştirel metodolojileri farklı olsa da baktıkları yerler aynı: Görsellik, maddesellik, uzamsallık, zaman, arşivin doğası, anlam, değer, insan olmanın anlamı ve bu anlamın nasıl ifade edildiği gibi. Aşıklı Höyük’ün barındırdığı tarih ile sanatçıların entelektüel yaratımları birleşince ortaya arkeolojinin aydınlattığı yolda yeni formlar ve görüntüler çıktı. Serginin izleyicilere Orta Anadolu’nun bu en eski yerleşim yerinin tarihini birlikte keşfedeceğimiz farklı bir deneyim yaşatacağına inanıyorum.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.