Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Osman Kavala yine tahliye edilmedi, Gezi ve Çarşı davaları ayrıldı

Birleştirilen Gezi ve Çarşı davalarının beşinci duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, oyçokluğuyla Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına, Çarşı davası sanıklarının dosyasının ayrılmasına, heyetin davadan çekilmesi talebinin reddine, dosyasının mütalaa için savcıya gönderilmesine karar verdi. Gelecek duruşma 21 Mart’ta yapılacak.

“Gezi umuttur, yargılanamaz”

İş insanı Osman Kavala’nın tek tutuklu sanık olduğu, mimar Mücella Yapıcı, avukat Can Atalay, gazeteci Can Dündar, sanatçı Memet Ali Alabora’nın da aralarında bulunduğu isimlerin yargılandığı Gezi dosyası ile Beşiktaş taraftar grubu Çarşı üyesi 35 kişinin yargılandığı dosyanın birleştirilmesiyle görülen davaya bugün (21 Şubat) İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

Duruşma öncesi adliye önünde açıklamada bulunan Taksim Dayanışması, “Bu akıl ve hukuk dışı dava derhal geri çekilmeli, kurgu ithamlarla yargılanmak istenen arkadaşlarımız hakkındaki iddialar düşürülmeli, somut hiçbir delil olmadığı halde 1574 gündür siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Mehmet Osman Kavala serbest bırakılmalıdır! Biliyor ve inanıyoruz ki: Gezi Hep Haklı! Gezi Umuttur, Umut Yargılanamaz!” dedi.

Kavala duruşmaya katılmadı

Dosyanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine yönelik “Soros artığı” sözlerinin ardından “Adil yargılama yapılmasına imkân kalmadı” diyerek bundan sonra duruşmalara katılmayacağını ve savunma yapmayacağını açıklamıştı. Kavala, son iki duruşmada olduğu gibi bu duruşmaya da katılmadı.  

Can Atalay, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman ile bazı Çarşı davası sanıkları duruşmada hazır bulundu.

Mater: “İddianamede 43 kez adım geçiyor, 10’u kes-kopyaladan ibaret

Duruşmada beyanda bulunan Çiğdem Mater, “Tuhaf yargılama sürecinde Silivri’de defalarca çeşitli hâkim heyetlerinin karşısına çıktık, neredeyse hiç soru sorulmayan yargılama sonunda 18 Şubat 2020’de yargılandığım herkesle birlikte beraat ettim. Bir yıl geçmeden her şey yeniden başladı. İddianamede 43 defa adım geçiyor, 10’dan fazlası aynı cümlelerin tekrarından oluşuyor, kes-kopyaladan ibaret. Bazı kes-kopyalalar yanlışlıkla yapılmış. Bu kadar insanın ağırlaştırılmış müebbetle yargılandığı bir yerde insan biraz daha özeni hak ettiğini düşünüyor” diye konuştu.

“İddianamede, ‘film çekmek suretiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalıştığım’ anlaşılıyor” diyen Mater, Gezi Parkı hakkında film yapmadığını ama yapmış olabileceğini ve bu filmin konuşulacağı yerin mahkeme değil sinema salonları olduğunu belirtti. Mater, tüm suçlamaları reddederek beraatını etti. 

Gezi ve Çarşı dosyalarının ayrılması talep edildi

Çarşı ve Gezi davaları sanıklarının avukatları, dosyaların ayrılması talebinde bulundu. Savcı da Çarşı dosyasının ayrılmasını talep etti. 

Kavala’nın avukatları mahkeme heyetinin çekilmesini istedi

Osman Kavala’nın avukatları ise heyetin yargılamadan çekilmesini istedi. Avukat Deniz Tolga Aytöre, “Burada amaç tutukluluğun sürdürülmesi. Bu iddianame mahkemeler okunsun diye yazılmamış siyasiler okusun diye yazılmış” dediİddianamenin hukuka aykırı siyasi, ideolojik motifler taşıdığını söyleyen Aytöre, Kavala’nın katıldığı duruşmalarda savcının da mahkeme heyetinin de kendisine soru yöneltmediğine dikkat çekti. “Mahkemenin tarafsızlığı sonlanmıştır” diyen Aytöre, heyetin yargılamadan çekilmesini talep etti. 

Avukat Köksal Bayraktar da “Adil yargılanma hakkına sahip olmadan bugüne dek yargılandı. Dört buçuk yıldan bu yana reddedilen tahliye taleplerimiz karşısında, masumiyet karinesine de sahip değildir müvekkilimiz. Mahkemenize karşı güvensizlik söz konusu. Bu güvensizlik televizyon, gazete yayınlarında ve siyasi toplantılarda sürekli olarak dile getirilmekte. İnsan soruyor, nerede kaldı yargının bağımsızlığı, objektif ve tarafsız olması?” diye konuştu.

Savcıdan tutukluluğa devam talebi

Savcı, tefrik talebinin kabulü halinde, Gezi davası sanıklarının hakkında mütalaa sunmak üzere dosyanın savcılığa gönderilmesini ve Kavala hakkında tutukluluğun devamına karar verilmesini talep etti.

Savcının mütalaasının ardından söz alan avukat Köksal Bayraktar, “Bu kadar önyargılı mütalaa olamaz. Neden dolayı tutukluluk halinin devamının somut gerekçelerle ortaya konduğunu görmemekteyiz. Hukuk bu şekilde olmaz, karşılıklı olarak gerekçeler lazım” dedi.  

Gezi ve Çarşı davaları ayrıldı

Mahkeme, oyçokluğu ile Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verdi. Kavala’nın avukatlarının heyetin çekilmesini talebini “yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu” gerekçesiyle reddeden mahkeme, Çarşı davası sanıklarının dosyasını ayrılmasına, dosyanın mütalaa için savcıya gönderilmesine hükmetti.

Gelecek duruşma 21 Mart 2022 saat 10.00’da yapılacak.

Ne olmuştu?

Gezi davasında mahkeme, 18 Şubat 2020’de Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden hakkında beraat ve tutuklu sanık Osman Kavala hakkında ise tahliye kararı vermişti. Yurtdışındaki sanıklar Can Dündar, Memet Ali Alabora, Ayşe Pınar Öğün, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi‘nin dosyalarını ise ayırmıştı. Kavala, tahliye kararı verildiği gün yeniden tutuklanmıştı. İstinaf Mahkemesi, Ocak 2021’de beraat kararlarını bozdu. Şubat 2021’de Kavala’nın “casusluk” suçlamasıyla yargılandığı dava dosyası Gezi davası ile birleştirildi. Nisan 2021’de yurtdışındaki sanıkların dosyası da ana dosya ile birleştirildi.

Yargılanan 16 kişi hakkında “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “mala zarar verme”, “tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi”, “ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme”, “nitelikli yağma”, “nitelikli yaralama”, “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlamalarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Gezi eylemlerine ilişkin Beşiktaş taraftar grubu Çarşı’ya “hükümeti yıkmaya teşebbüs” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”, “suç örgütüne üye olma”, “kamu görevlilerinin görevini yapmasını engelleme” suçlamalarıyla açılan 35 sanıklı davada ise İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 29 Aralık 2015’te beraat kararı vermişti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi ise Nisan 2021’de kararı oybirliğiyle bozmuştu. Bozma kararına gerekçe olarak, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve beraat kararlarını bozulmasıyla yeniden başlayan Gezi davası ile birleştirilme hususunun değerlendirilmemesi gösterilmişti.

30. Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi Mahmut Başbuğ, dosyaları birleştirme önerisini ilettiği 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 28 Temmuz’da geçici görevlendirmeyle gitti ve bu mahkemede talep onaylandı. Başbuğ’un başkanlık yaptığı duruşmada dosyaların birleşmesine ve yargılamanın 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmesine karar verildi. 

Avrupa Konseyi’nin icra organı Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına rağmen serbest bırakılmayan iş insanı Osman Kavala davasının AİHM’e havale edilmesine dair kararı 2 Şubat 2022’de oyçokluğuyla kabul etti ve  Türkiye’ye yönelik ihlal süreci resmen başladı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.