Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Marmara Üniversitesi’nde eğitim görmeye devam eden kapatılan Şehir Üniversitesi öğrencileri: “Ödediğimiz paranın karşılığını almıyoruz, para nereye gidiyor bilmiyoruz”

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) 30 Haziran 2020 tarihli toplantısında İstanbul Şehir Üniversitesi’nin faaliyet izni durdurulmuş ve öğrencilerin garantör üniversite olarak belirlenen Marmara Üniversitesi’ne aktarılmasına karar verilmişti. Eğitim ücretlerini Marmara Üniversitesi’ne ödemeye devam eden öğrenciler, ödedikleri paranın karşılığını alamamaktan şikayetçi. Medyascope’a konuşan Handan*, “Aldığımız eğitim ne Marmara Üniversitesi ne de Şehir Üniversitesi standartlarında. Okula ödeme yapmadığımız takdirde derslerimizi seçemiyoruz ve kaydımız donduruluyor. Dönemi dondurmamız durumunda dahi ödemenin yüzde 25’ini istiyorlar” dedi.

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) aldığı karar doğrultusunda, faaliyet izni durdurulan İstanbul Şehir Üniversitesi öğrencilerinin, garantör üniversite olan Marmara Üniversitesi’ne aktarılmasına karar verilmişti. YÖK tarafından açıklanan bilgilendirme metninde öğrencilerin eğitim ücretlerini Marmara Üniversite’sine ödemeye devam edecekleri belirtilmişti. YÖK bilgilendirme metninde, “2547 Sayılı Kanunun Ek 11’inci maddesinde yer alan; ‘Öğrenciler, bursluluk durumları gözetilmek şartıyla eğitim-öğretim ücretlerini garantör üniversiteye ödemeye devam eder’ hükmü uyarınca faaliyet izni kaldırılan vakıf yükseköğretim kurumunun kayıtlı öğrencileri, her türlü eğitim öğretim ücretlerini, eğitime devam edecekleri garantör üniversitesine ödemeye devam eder. Eğitim öğretim ücretinin artırılıp artırılmaması, ilgili yılın TÜFE oranını geçmeyecek şekilde garantör üniversite olan Marmara Üniversitesi tarafından belirlenir” denilmişti. 

“Ödeme yapmadığımız zaman ders seçimi yapmamıza izin verilmiyor”

Yabancı öğrenci kontenjanı ile Şehir Üniversitesi’ne kayıt yaptırdığını ve Marmara Üniversitesi’ne aktarıldıktan sonra dolar üzerinden ödeme yapmaya devam ettiğini belirten Handan*, yaşadıklarını Medyascope‘a şöyle anlattı:

“Yıllık iki bin 83 dolar ödeme yapıyorum ve bu paranın nereye gittiği hakkında herhangi bir bilgim yok. Şehir Üniversitesi’nin Dragos kampüsünde eğitim görmeye devam ediyoruz fakat okul, hijyen ve temizlik bakımından çok kötü durumda. Okulda yemek yiyebileceğimiz bir yer yok. Küf ve pas kokusu var. Aldığımız eğitim ne Marmara Üniversitesi ne de Şehir Üniversitesi standartlarında. Okula ödeme yapmadığımız takdirde derslerimizi seçemiyoruz ve kaydımız donduruluyor. Dönemi dondurmamız durumunda dahi ödemenin yüzde 25’ini istiyorlar.”

“Marmara Üniversitesi: ‘Tatlım elindeki telefon kadar ödeme yapmanı istiyoruz’”

Marmara Üniversitesi yetkililerinin öğrencilerin sorunlarıyla ilgilenmediğini belirten Handan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunların dışında Marmara Üniversitesi’nin personelinin bize olan saygısızca davranışlarını da göz ardı edemiyoruz. Defalarca Göztepe kampüsüne çeşitli sorunlar için gittim fakat benimle ilgilenmediler. Bu durumdan çok rahatsızım, verdiğimiz paranın karşılığını alamıyoruz. Marmara Üniversitesi’ne ödeme yapamayacağımı söylemek için çaresizce Göztepe kampüsüne gittiğimde personel bana, ‘Tatlım elindeki telefon kadar ödeme yapmanı istiyoruz’ gibi saygısızca ve laubali bir cevap verdi. Marmara Üniversitesi’ne aktarıldığımızdan beri defalarca benzer olaylar yaşadık.”

“Ödediğimiz para bir banka hesabına aktarılıyor”

Medyascope‘a konuşan Ayşe*, eğitim ücretini ödemediği takdirde ders seçimi yapamadığını belirterek şunları söyledi: 

“Marmara Üniversitesi’ne 16 bin 200 Türk Lirası ödeme yapıyorum. Ödeme yapamadığım/yapmadığım zaman ders seçimi hakkım bulunmuyor. Bununla ilgili yaşadığımız sorunlar ise okulun umurunda olmuyor, telefonları açmıyorlar. Şehir Üniversitesi öğrencileri olarak ödediğimiz para bir banka hesabına aktarılıyor ancak kimin eline geçtiğinin bilgisi verilmiyor. Okulun bizden aldığı onca paraya rağmen lavabolarda peçete, sabun yok. Sınıflar hijyenik değil ve uygun çalışma ortamı yok. İnternete bağlanamıyoruz. Verdiğimiz paralara rağmen bize iyi hizmet verilmiyor.”

“Devlet üniversitesine aktarıldıysam neden ödeme yapıyorum?”

Ödedikleri paranın okulun iyileştirilmesi için kullanılmadığını ve eğitim gördükleri kampüsün temizlenmediğini belirten Hakan*, “Okula yıllık 16 bin 300 TL ödeme yapıyorum. Ödeme yapmadığımda ders seçimi yapamıyor ve döneme başlayamıyorum. Paranın nereye gittiği hakkında hiçbir fikrim yok. Bence okul için kullanılmıyor. Okul temizlik açısından çok kötü, tuvaletlerde peçeteler yok. Öğrenci merkezi çok bakımsız. Yaptığım ödemenin karşılığını alamıyorum ve ben bir devlet üniversitesine aktarıldıysam neden ödeme yapıyorum?” diye konuştu. 

“Ödenen paranın nereye gittiğini bilmiyoruz”

Ödedikleri ücretin nereye gittiğini ve ne için kullanıldığını bilmediğini aktaran Sıla* da şikayetlerini şöyle dile getirdi:

“Yıllık 16 bin TL ödeme yapıyorum. Ödeme yapmadığım zaman ders seçimi yapamıyorum. Okulun tavrı bu konuda çok katı, illa ödeyeceksiniz diyor. Ödenen paranın açıkçası nereye gittiğini bilmiyoruz. Ödediğimiz paralarla okul için kullanılmıyor. Tuvaletlere peçete sabun bile zar zor koyuyorlar. Ödediğim paranın karşılığını alamıyorum ve bu durumdan rahatsızım.”

İstanbul Şehir Üniversitesi neden kapatıldı?

2008 yılında eğitim-öğretim faaliyetlerine başlayan İstanbul Şehir Üniversitesi, Bilim Sanat Vakfı’na (BİSAV) ait özel (vakıf) üniversiteydi. BİSAV’ın kurucuları arasında eski başbakanlardan dönemin AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve AKP hükümetlerinde Milli Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yapan Ömer Dinçer de yer alıyordu. Dinçer ayrıca, üniversitenin mütevelli heyet başkanıydı. Üniversite ilk öğrencilerini 2010-2011 eğitim döneminde İstanbul Altunizade’deki Doğu ve Batı kampüslerinde kabul etmeye başlamıştı.

Yükseköğretim Kurulu’nun 25 Haziran 2020 tarihli Genel Kurul toplantısında, Şehir Üniversitesi’nin kapatılmasına karar verilerek şu açıklama yapılmıştı:

“Gelir açığını karşılama kabiliyetinin bulunmadığı, personel maaşlarının ödenemediği, faaliyetin geçici olarak durdurulması sürecinin uzamasının öğrenci, akademik, idari personel ile kamu ve özel hizmet sağlayıcılarının mağduriyetini arttıracağına ve eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüremeyeceğine dair tespitleri, Yükseköğretim Denetleme Kurulunun raporları ile birlikte değerlendirilmiş, 2547 sayılı Kanunun Ek madde 11/14 fıkrası gereği, ‘garantör üniversitenin bu konuya ilişkin tespiti’ Yükseköğretim Kurulu tarafından onanarak Cumhurbaşkanlığı Makamına arz edilmiş ve söz konusu üniversitenin faaliyet izni cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kaldırılmıştır.”

Diğer yandan Şehir Üniversitesi’nin kurulu olduğu arazinin başbakanlığı döneminde Ahmet Davutoğlu tarafından usulsüz şekilde bedelsiz olarak verildiği iddiası ortaya atılmıştı. Danıştay 13. Dairesi, Şehir Üniversitesi’ne ait parselin mülkiyetini iptal etmiş, arazi Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne geçmişti.

(*) Röportaj yapılan öğrencilerin ismi güvenlik gerekçesiyle değiştirilmiştir. 

 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.