Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında kötü muamele ve işkence yapıldığı iddialarıyla ilgili hazırladıkları raporun Ankara Barosu yönetimi tarafından kamuoyuna açıklanmadığını belirten Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi üyelerinin istifasının ardından barodaki kriz sürüyor. Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan’ın Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’na seçilmesinin ardından yönetim kurulu kararıyla başkanlık koltuğuna oturan Kemal Koranel, üç ay yürüttüğü görevinden ve yönetim kurulu üyeliğinden itibar suikastına uğradığını belirterek istifa etti. Ancak istifa ederken raporla ilgili “yönerge hükümlerine aykırı hususlar” içerdiğini söylemesi daha önce istifa eden avukatların tepkisine neden oldu. Tepki gösterenlerden biri de Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi Başkan Yardımcılığı görevinden istifa eden avukat Gizay Dulkadir. Dulkadir, “Madem aykırıydı o zaman neden uyarılmadık?” dedi.
Rapor krizi istifalara neden oldu
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde “FETÖ üyeliği” iddiasıyla gözaltında tutulan bazı kişilere işkence yapıldığı iddia edilmişti. Bu iddialar üzerine gözaltına alınanlarla görüşen Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi üyesi avukatlar, iddiaları raporlaştırmış ancak raporun Ankara Barosu yönetimi tarafından yayımlanmaması tartışmalara yol açmıştı.
Tartışmalarının ardından Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi yöneticisi avukatlar görevlerinden istifa ettiklerini açıkladı. Dün de (23 Ocak) Ankara Barosu Başkanı Kemal Koranel “itibar suikastına” uğradığını öne sürerek görevinden istifa etti.
Koranel, baronun kurumsal kimliği bozulmasın diye karşı oy yazmadığını ancak gelinen noktada muhalefet şerhinde bulunmadığı için hata yaptığını söyledi:
“Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezince, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde 25 Ocak 2022 tarihinde işkence ve kötü muamele yapıldığına dair rapor düzenlenerek Başkanlığımıza sunulmuş ve 26 Ocak 2022 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu’nda anılan rapor görüşülmüştür.
Raporun Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi Yönergesi’ndeki hükümlere aykırı hususlar içermesine rağmen insan haklarının üstünlüğü ve baromuzun tarihi misyonu gereğince yayınlanması konusundaki şahsi düşüncemi Yönetim Kurulu’nda yer alan arkadaşlarımla paylaştım. Ancak suç ihbarında bulunulması ve akabinde suç ihbarı dilekçesi ile ekinde raporun web sitemizde yayınlanması görüşüme rağmen çoğunluğun oyu ile raporun yayınlanmaması için aksi yönde karar alınmıştır. Bilinmelidir ki o gün Ankara Barosu’nun kurumsal kimliğini korumak adına bu karara muhalefet şerhinde bulunmadım. Huzurlarınızda söylemeliyim ki gelinen süreçte bu karara muhalefet şerhinde bulunmadığım için hata yaptığımı anlamış bulunmaktayım.”
“Yönergeye aykırılıklar iddiasını kabul etmiyorum”
Koranel’in istifasından sonra istifa metinde geçen “Rapor İnsan Hakları Merkezi Yönergesi’ndeki hükümlere aykırı hususlar içiriyor” ifadesi tepkilere neden oldu. Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi Başkan Yardımcılığı görevinden istifa eden avukat Gizay Dulkadir ile konuştuk. Dulkadir, raporun hükümlere aykırı olduğu iddiasını kabul etmediğini eğer aykırı ise neden o zaman düzeltme istemediklerini sordu:
“Kemal Koranel’in açıklamasında geçen ‘raporun yönergeye aykırılıklar’ iddiasını kabul etmiyorum. Madem aykırıydı neden o zaman bizden düzeltme istemediler? ‘Yönergeye aykırılık’ iddiası bizim istifamızdan sonra uydurulmuş dayanıksız bir savunma.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Rapor yönergeye aykırılık içeriyorsa neden savcılığa gönderdiniz?”
Raporun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na da gönderildiğini hatırlatan Dulkadir, bu olayın en başında Koranel’in yanlarında olması gerektiğini söyledi:
“Bu rapor Cumhuriyet Başsavcılığı’na da sunuldu. Rapor yönergeye aykırılık içeriyorsa neden savcılığa gönderdiniz? O gün arkanızda olsaydınız biz de kamuoyu da arkanızda olurdu.”