Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Klinik Psikolog Aslı Konaç: “Ergenlerde en önemli risk sosyal medya kullanımıyla artan ‘estetik, dış görünüş’ ile ilgili kaygılar”

Sosyal medya ve özel olarak TikTok’un ergen ve genç çocuklar üzerindeki etkisine ilişkin Medyascope’a konuşan Klinik Psikolog Aslı Konaç, TikTok gibi sosyal medya mecralarının ergen ve çocuklar üzerinde hem olumlu hem olumsuz etkileri olduğunu vurgulayarak, “Birçok riskten söz etmek mümkün. Ergenler açısından en önemli risk sosyal medya kullanımıyla ilişkili olarak artan ‘estetik, dış görünüş’ ile ilgili kaygılar” dedi. 

Sosyal medyanın hayatın bir parçası haline geldiğini ve sosyal medya kullanımında birçok riskten söz etmenin mümkün olduğunu vurgulayan Klinik Psikolog Aslı Konaç, özellikle ergen ve çocuklar açısından en önemli riskin “estetik, dış görünüş” ile ilgili kaygılar olduğunu belirterek, şunları söyledi: 

“Videolar ve fotoğraflarda nasıl göründükleri ve diğerlerine kıyasla daha mı zayıf, kilolu, kısa, uzun boylu oldukları gibi temel vücut özelliklerinin yanında, dudak, göz, kalça, karın kası, cilt sağlığı, saç ve bunun gibi daha birçok fiziksel özellikle ilgili akranları ile veya fenomen kişiler ile girilen kıyaslamalar tehlikeli olabiliyor. Psikolojik rahatsızlıklar özelinde ise en çok yeme bozuklukları ile ilgili risk oluşturmakta. Eğer ebeveynler çocuklarında bu yönde eğilim ve bununla ilişkili olarak aşırı kaygı, hüzün, sürekli depresif modda olma, sosyalleşmekten kaçınma, ne giyeceğini bir türlü seçememe (hiçbir şeyin ona ‘yakışmadığı’ bilişinden kaynaklı) durumlar gözlemliyor ise muhakkak bir çocuk ve ergen klinik psikoloğundan destek talep etsinler.” 

“Sosyal medyanın hem iyi hem de kötü etkileri var” 

Konaç, özellikle koronavirüs salgınında evden çıkamayan ve uzun süre akranlarıyla aynı ortamda bir araya gelemeyen çocuk ve ergenler üzerinde sosyal medyanın, “bir araya gelme, ortak konularda paylaşımda bulunma ve en önemlisi belki de stres atma, eğlenme ve yaşanılan zorlu koşulları birkaç dakika için de olsa unutturma işlevi” olduğunu söyledi. Sosyal medyanın ergen ve gençlerde kötü etkilere de neden olabileceğini söyleyen Konaç, şöyle devam etti:  

“Olabilecek kötü etkiler ise bazen bu akımlar içerisinde bireyin kendilerine ve başkalarına hem fiziksel hem de psikolojik olarak zarar verici, aşağılayıcı, tehdit edici veya herhangi bir yolla kötü hissettirecek davranışlar içerebilmesidir. Maalesef sosyal medya bu tür akımlarla dolu ve özellikle ergenlerde arkadaş ilişkilerinin hayatta geri kalan her şeyin önüne kolaylıkla geçip önem sırasında ilk sıraya yerleşebilmesi bu akımlara gençlerin çok kolaylıkla kendini kaptırmasına ve eğlence arzusu ile yapılan davranışların, çekilen videoların ne gibi etkileri olabileceğini o an akıllarına getirememeye sebep olabiliyor.

“Sosyal medya ‘zararlıdır, kullanılmamalıdır’ yaklaşımları doğru değil” 

Sosyal medyanın kısıtlamak, kullanımını engellemenin doğru olmadığını, sosyal medyanın daha güvenli bir yer haline getirilmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini belirten Konaç, “Bu açıdan baktığımızda, sosyal medya zararlıdır, kullanılmamalıdır, hesaplar kapatılmalıdır gibi yaklaşımları doğru ve gerçekçi bulmuyorum. Teknolojik cihazların kullanımı konusunda da keza aynı görüşteyim. Eğer ortada değiştirilemez bir gerçek var ise o zaman bunu kabul etmek, durumu nasıl olabildiğince hem kendimiz hem de gençler için güvenli ve faydalı bir hale getirebiliriz diye düşünmek uzun vadede daha işlevsel bir tutum olabilir” diye konuştu.

“Sipariş ve para karşılığında bilimsel iddiada bulunuluyor” 

TikTok kullanan çocuk ve ergenlerde “dikkat süresinde azalma, konsantre olamama, bir işi sona erdirememe” gibi sorunların medyana geldiği pek çok kez gündeme gelmişti. Konaç, bu konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:  

“TikTok özelinde konuşursak, TikTok hesabı olan bir çocuğun dikkat problemleri varken TikTok hesabı olan başka bir çocuk dikkat problemi yaşamıyordur. Başka bir çocukta ise ekstra olarak dikkat performansının çok iyi olduğu gözlemlenebilir. Bu farklılıklar zaten direkt olarak ‘Tik Tok dikkat süresinde azalma, konsantre olamama, bir işi sona erdirmek gibi sorunlara sebep oluyor’ savını bir nevi çürütmektedir.”

Sipariş ve para karşılığında bilimsel iddiada bulunmak ile ilgili bir piyasa olduğunu belirten Konaç, sözlerini şöyle tamamladı:  

“Temel olarak şu soruların sorulması gerekir. Hangi yaştaki çocuklar ve ergenlerden bahsediyoruz? Hangi sosyoekonomik düzeyden, hangi coğrafyadan geliyorlar? Beslenmeleri nasıl? Uykularını iyi alıyorlar mı? Hobileri var mı? Spor ve sanatla ilgileniyorlar mı? ‘Bitirmeleri gereken’ işe gösterdikleri ilginin ve motivasyonun seviyesi nedir? Aile içi ilişkiler nasıl? Zorbalığa, tacize ve şiddete maruz kalıyorlar mu? Ailelerinde dikkat sorunu yaşayan birileri var mı? Bahsedilen bu gençlerde öğrenme bozukluğu veya hali hazırda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) teşhisi var mı? Herhangi bir bilimsel iddiada bulunmak için öncelikle bütün bu etmenleri cevaplamanız ve örnekleminiz içerisinde kontrol etmeniz gerekir. Unutmamak gerekir ki sipariş ve para karşılığında bilimsel iddiada bulunmak ile ilgili mevcut bir piyasa var.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.