Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında kötü muamele ve işkence yapıldığı iddialarıyla ilgili hazırladıkları raporun Ankara Barosu yönetimi tarafından kamuoyuna açıklanmadığını belirten Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi üyelerinin istifasının ardından barodaki kriz sürüyor. Baro yönetimi, istifalar nedeniyle yenilenen İnsan Hakları Merkezi’nin hazırladığı üç işkence raporunun da yayınlanmamasına karar verdi.
Ankara Barosu’nda 27 Ocak 2022’de başlayan rapor krizisürüyor. Baro bu sefer de, Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi’nin hazırladığı üç işkence raporuyla gündemde. Bu üç raporun dışında da işkence iddialarına ilişkin hazırlanmış altı rapor da karar verilmeden bekletiliyor.
Gizay Dulkadir: “Baro hak mücadelesinden uzaklaştı”
Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi Başkan Yardımcılığı görevinden Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında kötü muamele ve işkence yapıldığı iddialarıyla ilgili raporun açıklanmaması nedeniyle istifa eden avukat Gizay Dulkadir ile konuştuk. Baro yönetimini işkence iddialarına karşı duyarsız kalmakla eleştiren Dulkadir, baronun hak mücadelesinden uzaklaştığını öne sürdü. Avukar Dulkadir, raporun neden yayınlanmadığının açıklanmasını istedi:
“Yönetimin tavrı belli. Baroda işkenceye karşı duyarsızlık tavrı olduğu aşikâr. Burada kalan üç raporun hangi gerekçeyle açıklanmadığını söylenmesi lazım. Ben şahsen somut bir gerekçe sunabileceklerini düşünmüyorum. Tek yaptıkları günü doldurmak. Hiçbir hak mücadelesi bilincine sahip değiller. Kararlarında basın açıklaması yapılacağı belirtilmiş ancak bir aydır yapılmış bir basın açıklaması da yok. Ciddi anlamda hak temelli mücadeleden uzaklaşma var.”
Altı rapor daha bekletiliyor
ANKA’dan Gürkan Demirtaş’ın haberine göre, istifaların ardından yeniden kurulan İnsan Hakları Merkezi’nin hazırlamış olduğu üç ayrı “işkence” iddiasına ilişkin rapor için de Ankara Barosu tarafından yayınlamama kararı alındığı ortaya çıktı. İnsan Hakları Merkezi’nin 08.02.2022, 16.02.2022 ve 07.03.2022 tarihli işkence iddiasına ilişkin tutanaklar da baro yönetimi tarafından yayınlanmadı. Baro yönetimi, 17.03.2022 tarihli karar yazısında, hazırlanan raporla ilgili basın açıklaması yapılması ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç ihbarında bulunulmasını oybirliği ile kabul ederken, raporların yayınlanmasının reddine oyçokluğuyla karar verdi.
Ayrıca benzer biçimde baro yönetimine sunulmuş altı raporun daha karar verilmeden bekletildiği öğrenildi.
Ne olmuştu?
Barodaki kriz, 27 Ocak’ta, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında kötü muamele ve işkence yapıldığı iddialarıyla ilgili raporun sansürlenmesiyle başlamıştı. Tartışmaların ardından, raporu hazırlayan Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi yöneticisi avukatlar 4 Şubat’ta görevlerinden istifa ettiklerini açıklamıştı. Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan’ın Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’na seçilmesinin ardından yönetim kurulu kararıyla başkanlık koltuğuna oturan Kemal Koranel, üç ay yürüttüğü görevinden ve yönetim kurulu üyeliğinden itibar suikastına uğradığını belirterek 23 Mart 2022’de istifa etmişti. Koranel, istifa ederken raporla ilgili “Yönergeye aykırı hususlar içermesine rağmen yayınlanmasını savunmuştum ancak karşı oy yazmadım, bu bir hataydı” demişti.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
