Roj Girasun yazdı: Muharrem İnce, Ekmeleddin İhsanoğlu’na karşı

“İkinci bir Ekmeleddin vakası yaşamak istemiyoruz. İkinci bir Ekmeleddin vakasına karşı kanımın son damlasına kadar mücadele edeceğim.”

Bu sözler 3 Mayıs 2017 tarihinde TBMM’de Muharrem İnce’nin basın önünde yaptığı açıklamadan bir kesitti. İnce’nin bu açıklamasının bir yıl sonrasında mücadelesi başarıyla sonuçlandı. 5 Mayıs 2018 tarihinde daha önce kongrede karşısına rakip olarak çıktığı CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tarafından Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak kamuoyuna açıklandı. Böylelikle İnce’nin adaylığıyla muhalif çevrelerin o dönem diline pelesenk olan ‘’2. Ekmeleddin vakası’’ tartışmaları bu seçim süreci için ortadan kalktı.

Peki neydi Ekmeleddin vakası?

2014 cumhurbaşkanlığı seçiminden önce yapılan 2011 milletvekili genel seçimlerinde AK Parti yüzde 50, CHP yüzde 26, MHP yüzde 13 oy almıştı. CHP ve MHP’nin amacı AK Parti’ye karşı bu iki partinin oyunu koruyacak ve seçimi kazanmak amacıyla bunun üzerine AK Parti’den ve HDP’den de yeterli miktarda yani en az yüzde 11-12 civarında oy alabilecek ortak bir aday çıkartmaktı. Bu amaca uygun olacağı varsayılan bir cumhurbaşkanı adayı profili sonunda bulunmuştu. 2014 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu CHP, MHP, BBP ve DP’nin ortak adayı olarak kamuoyuna açıklandı.

Seçim sonucunda Ekmeleddin İhsanoğlu yüzde 38,5 oy alarak CHP ve MHP’nin oylarını korudu ama AK Parti’den oy almayı başaramadı. Seçim ilk turda Erdoğan’ın yüzde 52 oy alarak seçilmesiyle sonuçlandı. Bu neticenin ardından Ekmeleddin Vakası özellikle CHP’li bir kısım çevrelerce muhafazakar adayların AK Parti’den oy alamadığı gibi CHP’nin mevcut oylarını da azalttığı şeklinde genelleştirilerek yorumlandı. Buna dayanarak CHP’nin kendi adayını göstermesi hatta sol bir adayla seçime katılması önerileri karşılık buldu. Oysaki adaydan bağımsız Türkiye’nin o günkü şartlarında Tayyip Erdoğan’ın karşısında muhalefetin seçim kazanma şansının zayıflığı ıskalandı.

Ekonominin büyüdüğü, Kürt meselesinde barışın konuşulduğu, AK Parti’nin Fethullahçılarla kavgasının mağduriyet yarattığı, CHP tabanının sandığa gitme isteksizliğinin pik yaptığı bu dönemde yapısal şartlara bakılmaksızın aday tercihi üzerinden kurgu, uygulama ve sonuçlarını yorumlamakta hatalarla yüklü bir Ekmeleddin İhsanoğlu okuması yapıldı.

Bu anlamda Ekmeleddin Vakası ifadesini kapsayan genellemeler haklılandırılıp gerekçelendirilmedi.

İnce Vakası

16 Nisan 2017 referandumu sandıktan kıl payı çıkan “evet” oyuna rağmen kutuplaşmayı kırmaya çalışan ve kıran önemli ölçüde bir seçmen kitlesinin mevcut, kalanların önemli bir kesimi de benzer şekilde davranmaya ikna edilebilir olduğunu göstermişti. Darbe atmosferinde gidilen referandumda özellikle metropollerde çıkan “hayır” oylarının yüksekliği muhalefet açısından gidilecek ilk genel seçimlerde doğru strateji ve aday tercihiyle “hayır” oyu veren seçmen kitlesinin genişleyebileceğinin emarelerini vermişti. 2014’e oranla Türkiye ekonomisinin ciddi tahribat gördüğü, Kürt seçmenlerle AK Parti arasındaki ilişkinin gerilimlere boğulduğu bu dönemde “İhsanoğlu” deneyi sıkça hatırlatılarak Abdullah Gül ismine karşı tepkiler yoğunlaştı. Günün sonunda Akşener’in adaylık arzusu, CHP’deki parti içi muhalefet ve bazı çevrelerin mazi takıntısı sebebiyle Muharrem İnce’nin adaylığında karar kılındı. Baskın seçim kararı sonrası yürütülen seçim kampanyasında Muharrem İnce İhsanoğlu’nun tek seçim mitingi yapmadan yürüttüğü 2014’teki adaylık kampanyasının aksine 65 ilde 107 miting yaparak seçim sürecini geçirdi. Öyle ki final mitingi olan Maltepe mitingi cumhuriyet tarihinin en kalabalık mitinglerinden biri olarak kabul gördü.

24 Haziran 2018’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına göre, Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52,59, Muharrem İnce yüzde 30,64, Selahattin Demirtaş yüzde 8,4, Meral Akşener yüzde 7,29 oy aldı. İnce estirdiği rüzgarın, CHP’nin tabanında yarattığı heyecanın karşılığını alamadı. İnce ve Akşener’in toplam oyu Ekmeleddin İhsanoğlu’nun 2014 seçimlerinde aldığı oyun bile altında kaldı. Üstelik Demirtaş’ın oylarının 4 yıl öncesine göre düştüğü ilk turda bir kısım HDP’li seçmenin İnce’ye destek verdiği bir denklemde bu tablo ortaya çıkmıştı.

Oluşan bu tablo daha evvel sıklıkla dile getirilen 2. Ekmeleddin Vakası hatırlatmalarının önünü kesmedi. Seçim kampanyası boyunca muhalif kitleler nezdinde heyecan yaratan lakin seçim gecesi farklı yenilginin önüne geçemeyen Muharrem İnce’nin yanlış aday olduğuna dair eleştiriler kulak ardı edildi. İnce’ye yapılan eleştiriler seçim gecesindeki tutumuyla sınırlandı. Oysaki İnce’nin söylem, gelenek ve kimlik olarak adaylığının yanlışlığına dair bir muhasebe yapılamadı. Dört yıl önce gerçekleşen seçimin ve aday profilinin yanlışlığını sekiz yıl evvelki seçim ve adaya göre daha az hatırlanması sebebiyle de bir kısım muhalefet geçmiş deneyimlerden yalnızca haklı çıkmak istediği noktaları görünür kılmayı başarabiliyor. Önümüzdeki dönemde 2. Ekmeleddin Vakası’ndan ürkmek yerine 2. İnce yenilgisi yaşamamaya odaklanmak muhalefetin önünü açacak en önemli gelişme olabilir.

Spotify’dan dinleyebilirsiniz:

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.