Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Roj Girasun yazdı: Raconun siyaseti

Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı öncesinde AK Parti Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı, Demokrat Parti Genel Başkanlığı görevlerinde bulundu. Kadro, teşkilat oluşturabilmek ve geniş kitleler nezdinde tanınmak için bu fırsatları oldukça iyi kullandı. İki yıl önce pandemi uygulamaları sebebiyle yaşanan aksaklıklar sonrası görevinden istifa etmesine gelen büyük itirazlar sonrası kitle nezdindeki karşılığı görünür oldu.

Süleyman Soylu, 2015 yazında bozulan çözüm süreci ve 2016’da yaşanan darbe girişimi sonrası doğan güvenlik krizinde ortaya çıkan ihtiyaca cevap verecek konumlar almayı becerdi. Özellikle Cumhur İttifakı’nın kurulmasıyla iktidar eliyle yükselen milliyetçi dalgada sörf yapmayı başardı. Mazisindeki liberal ve demokrat söylemlerin aksine popülist ve milliyetçi bir dil kullanarak hem MHP hem de AK Parti’nin pazar ve sokak kitlesi nezdinde “efsane bakan” kimliğini kazandı.

Soylu’nun kazandığı bu zemini kaygan hale getiren ilk ciddi gelişme Sedat Peker’in geçen yıl 2 Mayıs’ta başlayan ifşaatlarında adının geçmesiyle yaşandı. Sedat Peker’in bu dönem yaptığı açıklamalarının üslubu en az içeriği kadar önemliydi. 

Soylu’nun diplomasiyi ve siyaseti uzun süre rafa kaldıran asayiş sorunları ile mücadelede “bacaklarını kırın” söylemini motto haline getiren, “siz yıkın hukuk arkanızdan gelir” ifadeleriyle dönem dönem Adalet Bakanı ile karşı karşıya gelen racon siyasetine aynı ton ve sertlikte ilk cevabın siyaset dışı bir aktörden gelmesi oldukça önemliydi. “Racon” söylemini kendisine kriter alan seçmenler için daha âlâ “racon” olabilecek Peker’in iletişim kurgusu Soylu’nun “delikanlı bakan” imajını ciddi şekilde sarstı. Soylu’nun konumu sebebiyle içerisine hapsolduğu sınırların Peker için olmayışı, Peker’in bu avantajı kullanmasını sağladı. “Bana bu yapılır mı?”, “Kız çocuğu babası dünyayı yakar!”, “Yenileceksiniz!” replikleriyle daha delikanlı bir imaj yaratmayı başardı. Peker’in gündeme getirdiği iddialar kadar etkili olan üslubunun ilk kalıcı sonucu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun iktidar siyaseti ve Türkiye gündemindeki gücünü bakanlık koltuğunda otursa bile kaybetmesiyle oluştu.

İYİ Parti’den ayrılarak Zafer Partisi’ni kuran İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın partisinin kuruluşundan bugüne siyasetini mülteci karşıtlığı üzerine inşa ettiği görülüyor. Avrupa’daki aşırı sağcı partilerin çıkışını hatırlatan agresif ve sert muhalefeti, çoğunlukla ırkçı dili henüz sayısal bir karşılığa tekabül etmiş olmasa da siyasetin gündemini belirlemiş görünüyor. Soylu’nun aslında kendisiyle benzer şekilde milliyetçilik ve korku üzerine siyaset yürütmeye çalışan Özdağ’a canlı yayındaki hakaretleri sonrasında Peker’i hatırlatan bir benzer külhanbeyi çıkışı da Özdağ’dan gelmiş oldu. Genel olarak siyasal rakipleriyle kavgalarıyla gündem oluşturan Soylu, bu kez bu gündem belirleyici gücü Özdağ’a teslim etmiş görünüyor. Özdağ’ın “erkeksen çık karşıma” şeklinde özetlenebilecek meydan okumasına Soylu, önceki sert açıklamalarının aksine cevap vermekten uzak duruyor.

Soylu’nun “raconcu” ve milliyetçi çıkışına önce “raconun asıl sahibi” Peker, sonra Türk milliyetçiliğinin önemli damarlarından birini temsil eden Özdağ tarafından gelen cevapların Soylu‘nun bugüne değin süregelen “racon siyasetini” anlamsızlaştırdığı görülüyor.

Erdoğan iktidarının cumhurbaşkanı vekili gibi davranan Berat Albayrak’ın Kasım 2020’deki beklenmedik istifası sonrasında onun boşluğunu dolduran ve bugün Cumhur İttifakı’nın söylem harcı gibi görünen Soylu eski gücünün gerisinde seyretmeye devam ediyor. MHP Genel Başkanlığı’ndan post-Erdoğan dönemde AK Parti kitlesinin yeni lideri olmasına değin birçok senaryoda adı geçen Soylu’nun, görevde kaldığı gün sayısı arttıkça gücünü tahkim etmek şöyle dursun irtifa kaybetmeyi engelleyemediğini de söylemek mümkün.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.