Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Şırnak’ta bir köy haritadan silinme riskiyle karşı karşıya: Eski milletvekili ve iş insanı Süleyman Bölünmez’in Cudi Dağı’ndaki kömür talanı

Şırnak’ın Anılmış Köyü, eski milletvekili Süleyman Bölünmez’e bağlı şirketin, kömür arama faaliyetlerini sürdürmesi için cumhurbaşkanlığı kararıyla kamulaştırıldı. Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu adına açılan kamulaştırma davası henüz bitmeden köyde kazı çalışmaları başlatıldı. Tüm mülklerini kaybetmek üzere olan köylüler Medyascope’a, Bölünmez’in kendilerini nasıl kamulaştırmayla tehdit ettiğini anlattı. Köylüler, avukatları Abdurrahman Karabulut ile birlikte cuma günü (10 Haziran) itiraz davalarını açacak.

Anılmış Köyü’nde kazı çalışmaları sürüyor

“Mezarlığın altına kadar kazmış. Biz köylüler olarak yürütmeyi durdurma kararı almasaydık belki şu anda atalarımızın kemikleri bile kalmayacaktı yerde. Çünkü mezarlığın duvarının bir kısmı yıkılmış bile. Aylardır gidip göremiyoruz. Belki yıkmıştır bile şimdi onu” sözleriyle durumu özetliyor Anılmış köylülerinden Süleyman Acet.

Şırnak merkeze yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta, Cudi Dağı eteklerindeki Anılmış Köyü, 1989 yılında boşaltılan köylerden biri. Terk edilmiş evlerin ve çevre arazilerin mülkiyetlerinin hâlâ eski sakinlerin üzerinde olduğu köye, o tarihten bu yana güvenlik gerekçe gösterilerek girişlere izin verilmiyor.

Köyün kazılardan önceki hali

2012-2015 yılları arasındaki “Çözüm Süreci” sırasında iki-üç yıllık serbest giriş-çıkış dönemi dışında Şırnak’ın ve Türkiye’nin farklı yerine dağılmış Anılmış köylüleri, köylerine sadece mülki amirlerin izni ve gözetiminde girebildiklerini söylüyor. Köy, Cudi Dağı eteklerinde, linyit yatakları açısından zengin bir bölgede bulunuyor.

Köyde kömür arama faaliyetlerine ilk defa 2018 yılının sonunda Mardin 22. dönem bağımsız milletvekili ve enerji sektöründe faaliyet gösteren iş insanı Süleyman Bölünmez’in girişimiyle başlandığını söyleyen köy sakini Süleyman Acet, sürecin başlangıcını şöyle anlattı:

“2019 senesinin başında Süleyman Bölünmez köylülerle oturup, resmi olmayan ama köylülerle aralarında yaptığı bir anlaşma sonucunda köyde kömür arama işlemlerini başlattı. Belli bir süre çalıştıktan sonra daha ikinci ayda anlaşmazlıklar çıkmaya başladı. Hem köylülerin kendi arasında hem de Süleyman Bölünmez’le kendi aralarında.”

Süleyman Bölünmez

Köy sakini Acet, anlaşmazlıkların büyümesi sonucu köylülerle bir araya gelen Bölünmez’in kendilerini önce “Ben bir maden mühendislerine baktırayım köyün bulunduğu alanda rezerv var mı yok mu? Sadece sondaj yapacağım. Varsa oturup konuşacağız yoksa ben zaten köyü ellemem. Ola ki rezerv varsa sizinle oturacağız, anlaşırsak köyünüze gireceğim anlaşmazsak yine köyünüze girmeyeceğim” diyerek ikna etmeye çalıştığını söyledi. Fakat içinde Acet’in amcasının da bulunduğu köylü heyetinin “dedelerinden, atalarından kalma evleri harabe dahi olsa ve karşılığında katrilyonlar bile alsalar” vermek istemediklerini Bölünmez’e söylediğini, Bölünmez’in de bunun üzerine kendilerini köylerini kamulaştırmakla tehdit ettiğini anlattı:

“Hak, hukuk hiçbir şey tanımıyor. Biz kaç sefer yürütmeyi durdurma kararı aldırdık Şırnak asliye hukuk mahkemelerinde. Yine de devam etti. Hâlâ da devam ediyor. Yürütmeyi durdurduğumuz yerden çıktı 10 metre yanına gitti. Yürütmeyi durdurduğumuz yerden çıktı 20 metre gerisine gitti. Bu şekilde hâlâ da devam ediyor.”

Şırnak Barosu Başkanı Dilsiz: “Önceden de mahkeme kararlarına uymuyordu”

Şırnak Barosu Başkanı Rojhat Dilsiz

Medyascope’a konuşan Şırnak Barosu Başkanı avukat Rojhat Dilsiz de Süleyman Bölünmez’in Cudi Dağı civarındaki kömür arama faaliyetlerinin çok kez hukuk dışı şekilde yürütüldüğünü iddia etti:

“Sadece Anılmış Köyü de değil, Süleyman Bey’in Cudi Dağı’nda başka kömür işletmeleri de var. Daha önceden de mahkeme kararlarına uymama sorunları oluyordu. Biz Süleyman Bölünmez’in bu faaliyetleriyle bölgedeki doğa tahribatına ilişkin kapsamlı bir rapor da yayınlamıştık. Her yerde maden çıkarılabilir ama buna ilişkin yasal bir prosedür vardır. Doğayı tahrip etmeden bu işlemlerin yapılması gerekiyor fakat pervasızca, istedikleri gibi doğayı tahrip ediyorlar.”

Daha önce Şırnak’taki kömür işletmelerinin “yasal, bilimsel ve teknik mevzuata uygun işletilememesinin” doğaya verdiği tahribatla ilgili açıklamalar yapan Şırnak Barosu’nun konuyla ilgili yayınladığı 2021 tarihli raporda da “Şırnak’ta, tüm imkanların seferber edilmesi ile maden ocaklarından kömür çıkarılmakta ve ‘benden sonrası tufan’ mantığı ile yapılan bu çalışmaların kömür üretimini katbekat arttırdığı fakat aynı hızla doğaya ve topluma verilen zararın da katlanarak artmakta olduğunu görülmektedir” ifadelerine yer verildi.

Şırnak Barosu’nun hazırladığı rapora buradan ulaşabilirsiniz.

En sonunda 24.02.2022 tarihli cumhurbaşkanlığı kararıyla köylülere Anılmış Köyü’ndeki mülklerinin “acele kamulaştırıldığı” tebliğ edildi. “Bundan 15.05.2022’den itibaren haberimiz olmaya başladı. Şubatta çıkmış kararname, biz mayısın ortasında PTT tebligatlarıyla öğreniyoruz” diyen köylüler, avukatları araçlığıyla yeni bir hukuk mücadelesine hazırlanıyor.

Kamulaştırma dava belgeleri

Mezar yerleri bile kazılıyor

Köylülerin avukatı, Konya-Meram katliamı davasında Dedeoğulları ailesinin de avukatlığını yapan Abdurrahman Karabulut’a göre acele kamulaştırma kararı usulsüzce alınmış bir karar:

Abdurrahman Karabulut köylülerle

“Usule aykırı bir şekilde yapılıyor kamulaştırma. Herhangi bir güncel ÇED raporu yok. Bu ÇED raporlarında köylülerin de görüşü alınması gerekiyor. Bir kere acele kamulaştırma olabilmesi için 2942 sayılı Acele Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesine göre yurt savunması pozisyonunda olması gerekiyor ülkenin. Nihai kesinleşmiş kamulaştırma kararı olmadan kimse oraya giremez. Ancak hukuksuz bir şekilde köy talan ediliyor. Köylülerin anlattıklarına göre babaların ve dedelerinin mezarları bile şu anda kazılıyor.”

Kamulaştırmanın gerçekleştirilmesi için bir kamu iktisadi teşekkülü olan Türkiye Kömür İşletmeleri adına asliye hukuk mahkemesine bedel tespiti ve kamulaştırma davası açıldığını söyleyen avukat Karabulut, köylülerin her gün çok sayıda vekaletnameyle idare mahkemesine karşı dava açmaya hazırlandıklarını belirtti.

Avukat Karabulut: “Köye gireceğiz”

Köy sakinleri, kamulaştırma kararı çıktıktan sonra da Süleyman Bölünmez’in kendilerine ulaştığını ve “istisnasız her mülk sahibi köylünün tapularını kendisine Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu aracılığıyla 20 yıllığına kiralaması karşılığında” Cumhurbaşkanlığı’nın kamulaştırma kararını durdurabileceğini söylediğini anlattı.

Süleyman Acet, köylülerden bir kısmının anlaşma yoluna gitmeyi düşündüğünü söylese de avukat Abdurahman Karabulut henüz köylülerden kimsenin Bölünmez ile herhangi bir anlaşma yapmadığını ve kendisiyle şu ana kadar yaklaşık 150 köylünün irtibata geçtiğini söyledi.

Kamulaştırma davası sonuçlanmamış olmasına ve TKİ tarafından söz konusu bölgeye ilişkin Süleyman Bölünmez’in şirketine verilen bir yetki olmamasına rağmen Bölünmez’in köyde kazı faaliyetlerine başlamasını “Süleyman Bölünmez’in şu an orada olması kesinlikle hukuki değil” diyerek eleştiren Karabulut, köylülerin köye girişlerine izin verilmeyişine de tepki gösterdi. Cuma günü hukuki süreci başlatacaklarını söyleyen avukat Karabulut, önce asliye hukuk mahkemesine TKİ adına açılan davaya karşı idare mahkemesine, Cumhurbaşkanlığı’nın kamulaştırma kararı için de Danıştay’a dava açacaklarını belirtti.

Abdurrahman Karabulut ayrıca köye giriş çıkışın jandarmalarla engellenmesine yönelik de şunları söyledi:

“Davaları açtıktan sonra Şırnak’a gidip köylüler, STK’lar, siyasi parti temsilcileri ve barolarla birlikte müvekkillerimizin köyüne gireceğiz. Jandarma hiçbir yasal gerekçe olmadan sözde güvenlik gerekçesiyle köylülerin kendi köyüne girmesine engel olamaz. Şu anda jandarma hukuksuz, kanuna aykırı şekilde köyü gasp etmiş olan Süleyman Bölünmez’in şirket bekçiliğini yapmaktadır. Biz buna müsaade etmeyeceğiz ve kamuoyuna da bunu ifşa edeceğiz.”

Köylüler hukuki sürecin yanı sıra kamuoyu desteği oluşturmak için de siyasi parti temsilcileriyle görüşmeler yapıyor ve sosyal medya kampanyalarıyla yaşadıklarını anlatıyor.

CHP’li Levent Gök: “Bu haksız kararın dayanağı yandaş müteahhitleri zengin etmek”

Köylülerin görüştüğü milletvekillerinden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Levent Gök de Medyascope’a konuşarak sürecin takipçisi olacaklarını söyledi:

“Bu iktidar kendi yandaşlarını zengin etmek için her türlü kuralı çiğneyen bir iktidar. Anılmış Köyü halkı bir gün bakıyorlar ki bir cumhurbaşkanlığı kararı ile kendi topraklarına el konuluyor. Bu haksız kararın dayanağına baktığınız zaman cumhurbaşkanının kendi yandaş müteahhitlerine verilen bir kömür yatağı izninin altyapısını görüyoruz. Bu kabul edilebilir bir şey değil.”

Gök, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda da “Anılmış Köyü’nde maden çıkartma bahanesiyle yurttaşlarımızın toprakları gasp ediliyor” dedi.

Görüşme çabalarını “Ankara’da CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Levent Gök’le görüştük. MHP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Akçay beyefendiyle görüştük. Yine Şırnak kanaat önderlerinden MHP MYK üyesi Sayın Beşir Tatar’la görüştük. Derdimize derman, çare olmalarını istedik” sözleriyle anlatan Süleyman Acet, yaşadıkları sıkıntının tekrar altını çizdi:

“Ne ev bırakmış ne bahçe ne bağ ne ağaç bırakmış. Eski halini görseniz köyün, bir de şimdiki halini görseniz insanın gerçekten içi yanıyor. O güzelim doğayı, o yeşili, o bağı, bahçeyi… Şu anda komple her taraf iş makinesi, şantiye kurmuş oraya. Bizden habersiz talan ediyor orayı.”

Süleyman Bölünmez’in siyaset ve madencilik geçmişi

Halen Standart Teknoloji Anonim Şirketi, Kaan İş Makinaları Madencilik Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ve Acar Madencilik Anonim Şirketi tarafından kurulan ortaklığın yönetim kurulu başkanlığını yapan Süleyman Bölünmez, 1996 yılında Bölünmez Petrolcülük Anonim Şirketi’ni kurdu.

2001 yılında Antalya’da yapılan kaçak akaryakıt operasyonunda gözaltına alınan Bölünmez, 15 yıla kadar hapis isteğiyle yedi ay tutuklu yargılandığı davası sürerken 2002 yılında Mardin’den bağımsız milletvekili seçilerek dokunulmazlık kazandı. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2004 Nisan ayında tamamladığı soruşturma sonucuna göre Bölünmez, sahip olduğu şirket aracılığıyla piyasaya çok miktarda kaçak kalitesiz akaryakıt sürerek haksız kazanç elde etmişti.

22. dönem Mardin milletvekilliği yaptığı sırada Meclis’e fezlekeleri gelen Süleyman Bölünmez’in akaryakıt kaçakçılığı yapmakla suçlandığı davasına milletvekili dokunulmazlığı sebebiyle ara verildi.

Milletvekilliğinin sona ermesinden sonra Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davası devam eden Bölünmez, 2007 seçimlerine bu kez AKP sıralarından Mardin milletvekili adayı olarak girdi fakat daha sonra adaylıktan istifa ederek 2007 seçimlerinde Meclis dışında kaldı. İstifa nedeni hâlâ tam olarak bilinmese de o dönem yapılan haberlerde AKP teşkilatının yargılandığı davanın etkisiyle Bölünmez’i istifaya zorladığı konuşulmuştu.

2010 yılına gelindiğinde kurduğu M-Oil Bölünmez Petrol şirketiyle Demirören Grubu bünyesine katılarak yeni bir ortaklık başlatan Bölünmez’in davası 2014’te Yargıtay’da karara bağlandı ve Bölünmez hakkında “teşekkül halinde akaryakıt kaçakçılığı” suçundan dört yıl hapis cezası ve 2 milyon 241 bin 120 lira adli para cezası onandı.

1 Kasım 2015 yılında bir kez daha AKP’den Mardin milletvekili adayı gösterilen Bölünmez’in milletvekili adaylığını bu kez Yüksek Seçim Kurulu, Yargıtay tarafından onanan cezası sebebiyle reddetti. Bunun üzerine kızı Ceyda Bölünmez Çankırı kendi yerine AKP listelerinden aday gösterildi ve Mardin milletvekili olarak seçildi.

Süleyman Bölünmez ve kızı Ceyda Bölünmez Çankırı, Erdoğan çiftiyle birlikte.

2016 yılında cezaevine giren Bölünmez’in kızı Ceyda Bölünmez Çankırı, halen AKP İzmir Milletvekili olarak görev yapıyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.