Azınlık Vakıfları Seçim Yönetmeliğine tepki: “Demokratik ve özgür seçimlere engel”

Azınlık vakıflarının seçimlerini düzenleyen yönetmeliğin 2013 yılında iptal edilmesi nedeniyle, dokuz senedir vakıflar seçimlerini yapamıyordu. Dokuz yıl aradan sonra 18 Haziran2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelik farklı tepki ve yorumlara yol açtı. HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, “Azınlık Vakıfları Seçim Yönetmeliği, demokratik ve özgür seçimlere engel” yorumunda bulundu.

İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP), yazılı açıklama yaparak bütün azınlık toplumlarının yıllardır beklediği yönetmeliğin, özgür ve demokratik seçimler yapılmasını engelleyeceğine dikkat çekti. Medyascope’a konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan ise “Mevcut seçimler kuvvetle muhtemel bu yönetmelikle yapılacak ama seçimlerin ardından daha demokratik bir yönetimde, bu yönetmeliğin yeniden çıkması için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

Azınlık vakıfları seçimlerini düzenleyen yönetmelik, 19 Ocak 2013’te iptal edilmiş, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 Mart 2021’de ilan ettiği İnsan Hakları Eylem Planı’nda, yönetmeliğin Nisan 2022’de yayımlanacağını duyurmuştu. 18 Haziran 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik, dokuz yıldır cevap bekleyen azınlık toplumlarının taleplerini karşılamaya yetmedi. 

Yeni yönetmelikte, azınlık vakıflarının yönetim kurullarını seçecek seçmenlerin belirlenmesinde, milletvekili seçimlerini esas alan “bölgesel seçim sistemi” öngörülüyor. Eski yönetmelikte, kendi ilçelerindeki seçmenlerin oy kullanabildiği seçimlerle kıyaslandığında bu düzenleme, olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Beş yılda bir yenilenecek vakıflar seçimlerinin 2022 sonuna kadar yapılması gerekiyor. Hastanesi olan cemaat vakıflarının seçimleri ise Sağlık Bakanlığı’nın düzenleyeceği yönetmelikle düzenlenecek ve 2023 sonuna kadar tamamlanacak.

İHOP: “Yönetmelik Lozan Anlaşması’na aykırı”

İHOP, konuya ilişkin yayımladığı açıklamada yeni yönetmeliğin, eskisinden daha kısıtlayıcı olduğunu ve azınlık toplumlarının demokratik ve özgür seçim yapmalarının engellendiğini belirtti. Seçim tertip komitesinin belirlenmesini, aday ve seçmen listelerini Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün (VGM) onayına bağlayan yönetmeliğin, azınlık toplumlarının kendilerini özgürce seçme, seçilme ve yönetme haklarını elinden aldığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Bu yönetmelik hem anayasanın eşitlik ilkesine hem de zaten Türkiye’nin azınlıklarına hiçbir zaman tam uygulamadığı Lozan Anlaşması’na aykırıdır. Türkiye resmi olarak zaten dar anlamda yorumladığı azınlıkların haklarını koruyup her türlü kolaylığı göstermekle yükümlü olduğu halde, bu yönetmelikle yeni bir eşik atlayıp azınlık toplum kurumlarının her türlü yönetimine ve seçimlerine karışmaktadır. Belki de bazı azınlık vakıflarının zapt edilmesine veya tayinle idare edilmelerine kadar gidecek bir yol açılmıştır. Bu asla kabul edilemez!

İHOP’un açıklamasında, hastanesi olan vakıfların seçimlerinin, yönetmelik kapsamı dışında bırakılarak Sağlık Bakanlığı’nın idaresine sokulmasına ise şöyle tepki gösterildi: “Azınlık vakıfları bir bütündür ve bütün vakıflar o toplumların tamamına aittir, istisna yapılamaz. 5737 No’lu Vakıflar Yasası’nda da belirtildiği gibi, vakıf yöneticilerinin seçim ve usul esasları tek bir yönetmelikle belirlenir. İdare bu kurumları istediği gibi ayıramaz, yasal olarak da istisna getiremez.”

Bölgesel seçim sisteminde, seçmenler ve seçilecekler için seçim tarihi itibarıyla en az altı aydan beri seçim çevresinde ikamet etme şartı aranmasının zorluklarının vurgulandığı açıklamada, “Bu yönetmelik iptal edilmeli ve azınlık toplumlarıyla istişare edilerek yeniden ve çağdaş ihtiyaçları göz önüne alınarak demokratik seçimleri mümkün kılan yeni bir yönetmelik hazırlanmalıdır” denildi.

Prof. Dr. Toros Alcan: “Beklediğimize değmedi”

Radyo Agos yayınında konuşan eski Cemaat Vakıfları Temsilcisi Prof. Dr. Toros Alcan, “Bu kadar beklemeye değmedi. Büyük bir gelişme kaydedilmedi, hatta bazı geri gidişler oldu” dedi. Bölgesel seçim sistemini, “ehveni şer” seçenek olarak değerlendiren Alcan, “Önceki yönetmelikteki seçim sistemi, azınlık toplumlarının demografilerini temsil etmiyordu. Halen il genelinde olması gerektiğine inanıyorum ama en azından ilçede, kilise bahçesinde beş kişiyle seçim yapma isteğinde olanların akıldışı isteklerini engelledi” diye konuştu.

HDP’li Garo Paylan: “Mevcut otoriter rejimin dayatmalarından biriyle daha karşı karşıyayız”

Yönetmeliği Medyascope için değerlendiren HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Lozan Anlaşması’na göre azınlık toplumlarının kendi kurumlarını yönetmekte özgür olduğunu ve bu yönetmelikle devletin, azınlıkların içişlerinin doğrudan belirleyicisi olarak davrandığını söyledi. Paylan, “Mevcut otoriter rejimin dayatmalarından birisiyle daha karşı karşıyayız. Biz demokratik bir seçim olsun diye mücadele ettik yıllarca, dokuz yıl seçim hakkımız gasp edildi. Şimdi ise demokratik olmayan bu yönetmelik, sorunlarımızı çözmek yerine daha da ağırlaştıracaktır” dedi.

Azınlık toplumlarının çerçeve bir yönetmelik beklediğini, kendi iç düzenlemelerini, kendi özgün durumlarına göre yapmayı önerdiklerini aktaran Paylan, “Rum toplumu, Ermeni toplumu, Süryaniler, Keldaniler tekliflerini sundular ama hepsini yok sayan bir dayatma ile karşı karşıya kaldılar. Bu yönetmelikle, seçimi nasıl yapacağımıza, seçim tertip heyetini ve seçim çevresini nasıl belirleyeceğimize kamu otoritesi karar verecek” diye konuştu.

“Mevcut yönetimin belirlediği seçim tertip heyeti ile demokratik seçim olmasını bekleyeceğiz”

Rum ve Ermeni toplumlarının en büyük vakıflarının, hastanesi olan cemaat vakıfları olduğunu belirten Paylan, bunların seçimlerinin mevcut yönetmelikten ayrılarak Sağlık Bakanlığı’ndan çıkacak yönetmeliğe bağlanmasına da tepki gösterdi. Yönetmeliğin toplumların gerçekliğiyle uyuşmadığını söyleyen Paylan, “Rum toplumundan geriye bin kişi kalmış durumda ve onlarca vakıf var. Diyorlar ki bir kişi üç vakıftan daha fazlasında yönetici olamaz ama Rumların tamamını toplasak o kadar sayıda yönetici bulma şansları yok” dedi.

Paylan, seçimleri belirleyen seçim tertip heyetini vakıfların mevcut yönetimlerinin atamasına da şöyle tepki gösterdi:

Belki mevcut vakıf yöneticilerinin bazıları ‘Nasıl olsa yönetimimizi devam ettiririz’ diye buna sessiz kalabilirler ama yeni yönetime aday olan cemaat temsilcileri için büyük bir dezavantaj var. Çünkü seçim tertip heyetini mevcut yönetimler belirliyor. Düşünebiliyor musunuz, mevcut yönetim heyeti atayacak ve o seçimin demokratik olmasını bekleyeceğiz? Seçimin tarafı olan bir yönetimin seçmen listelerini ve seçim tertip heyetini belirlemesi eski yönetmelikte büyük bir sıkıntıydı, bunun devamı öngörülüyor.” 

“Her cemaat kendi seçmen listesini ve tertip heyetini belirlemeli”

Aday ve seçmen listelerinin VGM onayına bağlanmasının da vakıflar için risk taşıdığına dikkat çeken Paylan, eski yönetmeliğin toplumları içindeki bazı itirazlardan dolayı kaldırıldığını ancak yeni yönetmelikte de bir çözüm getirilmediğini söyledi:

Bizim talebimiz her cemaatin kendi seçim tertip heyetini ve seçmen listelerini belirlemesiydi. Memlekette bin Rum, 50-60 bin Ermeni kalmış. Bunlar çok kolay şekilde seçmen listelerini belirleyebilirler. Seçim tertip heyetini de her cemaat kendisi belirlesin ve bunlar hukukçu olsun, o cemaatin güvenilir insanları olsun ve seçimleri yapsın dedik, bunu kabul etmediler. Mevcut yönetim, yeniden seçileceği şekilde listeleri verir ve VGM’den onaylatırsa azınlık toplumları içinde yeniden pek çok sıkıntı doğacak.

“Genel seçimlerle daha demokratik bir yönetim geldiğinde mücadelemizi sürdüreceğiz”

Yönetmeliğin iptal edilmesine dair bir girişim olması gerektiğini ancak bu yönde bir eğilim göremediğini belirten Paylan, önceki yönetmeliğe itirazları nedeniyle dokuz yıl boyunca hiçbir yönetmelik bulamadan seçim yapamamalarını, “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” deyimiyle açıkladı. Görüştüğü vakıf yöneticilerinin yönetmeliğe çok tepkili olmasına rağmen yaratılan korku iklimi nedeniyle tepkilerini ortaya koyamadığını söyleyen Paylan şöyle konuştu:

Ülkede yakın zamanda genel seçimler olacak, daha demokratik bir yönetim olduğunda biz de siyasette ilk fırsatta, bu yönetmeliğin yeniden çıkması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Mevcut seçimler kuvvetle muhtemel bu yönetmelikle yapılacak, demokratik olmayacak ama hemen ardından biz yönetmeliği değiştirip daha demokratik seçimlerin önünü açma mücadelesini sürdüreceğiz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.