Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Yardımcısı Emine Dzheppar Medyascope’a konuştu: “Sadece Bayraktar’lar değil, Türkiye’de üretilen yeni mühimmat da savaşta kullanılacak”

Ukrayna Dışişleri Bakanı Yardımcısı Emine Dzheppar, Medyascope’un sorularını yanıtladı. Medyascope muhabiri Emine Bıçakcı’ya konuşan Dzheppar, tahıl koridoru anlaşması, Rusya-Ukrayna savaşının gidişatı, Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna ile ilişkileri, Türkiye yapımı Bayraktar SİHA’larına dair açıklamalarda bulundu. 

  • 22 Temmuz Cuma günü İstanbul’da imzalanan tahıl koridoru anlaşmasının uygulanabileceğini düşünüyor musunuz? Sizce bu metin gıda krizinin çözülmesini sağlayacak mı?

Rusya’nın deniz ablukasının kırılması için gelişmiş gemisavar sistemleri ve füzelerin teslim edilmesinin yanı sıra temmuzda Zmiinyi (Yılan) Adası’nın Rus birliklerinden kurtarılması, müzakerelerin başlamasına ve ardından Ukrayna limanlarından (Odesa, Chernomorsk ve Yuzhny) tahıl ve gıda maddelerinin güvenli bir şekilde taşınmasına ilişkin anlaşmanın imzalanmasını sağladı.

Ukrayna’nın tarımsal ihracatı için insani yardım koridorunun en kısa zamanda kurulmasını ve faaliyete geçmesini umuyoruz. Bu da, Ukrayna’dan dünya pazarına ve özellikle de Ukrayna’nın tarımsal ihracatına diğerlerinden daha fazla bel bağlayan ihtiyaç sahibi ülkelere yönelik tahıl arzının artmasına yardımcı olacaktır. 

Ancak anlaşmaların imzalanmasının üzerinden 24 saat geçmeden Odesa limanına yapılan acımasız füze saldırısı, Rusya’nın anlaşmayı imzalayarak verdiği taahhütler konusunda şüphe uyandırmaktadır. 

Anlaşmaların sıkı bir şekilde uygulanması gerektiğini vurguluyoruz. Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye’ye, tahıl koridorunun güvenli işleyişi çerçevesinde Rusya’nın yükümlülüklerine uymasını sağlamaları çağrısında bulunuyoruz.

Varılan anlaşmanın yerine getirilmemesi durumunda Rusya, küresel gıda krizinin derinleşmesinin tüm sorumluluğunu üstlenecektir.

  • Ukrayna’nın, Rusya tarafından ele geçirilen bölgeleri geri almak için operasyon düzenleyeceği yönünde haberler yapılıyor. Sizce Ukrayna’nın tekrar taarruza geçmek için yeterli gücü var mı?

İşgalcilere karşı zafer an meselesidir. Ukrayna kazanacaktır. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Ukrayna halkı ve ben bundan eminim.

Askeri detaylara girmeyeceğim ancak topraklarımızı kurtarmak, başkomutan olarak Ukrayna Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen net bir hedeftir.

Daha bugünden, topraklarımızdaki Rus saldırganlığını dizginledikten sonra, siyasi-diplomatik cephede saldırıya geçtik ve müttefiklerimizin Ukrayna’ya  sağladığı ve sağlamaya devam ettiği  yardımlar için minnettarız.

  • Türkiye’den daha fazla Bayraktar SİHA’sı almayı düşünüyor musunuz? Türkiye, mühimmat taleplerinizi karşılamaya hazır mı?

Baykar Makina ile uzun vadeli stratejik ve karşılıklı yarar sağlayan bir işbirliğimiz var. Mesele sadece ilave Bayraktar TB2 İHA satın almak değil, her iki ülkenin savunma kabiliyetini geliştiren yeni gelişmiş sistemler yaratmaktır. Bu bağlamda, sadece Bayraktar TB2’nin değil, AKINCI ve MIUS gibi yeni üretilen sistemlerin de silahlı kuvvetlerimizde görev yapacağını söyleyebiliriz.

Bayraktar, TB2’nin Rusya’ya karşı, Ukrayna direnişinin sembollerinden biri haline geldiğini vurgulamak isterim. Dronlar Rus saldırılarına karşı koymada ve Ukraynalıların hayatlarını kurtarmada çok önemli bir rol oynamaktadır. Bayraktar saldırılarının videoları sosyal medyada hızla yayılıyor ve bu hepimiz için büyük bir moral kaynağı.

Ukrayna’da zaferle ilişkilendirilen kelimeyle ilgili bir anket yapılsa, bunun Bayraktar olacağından hiç şüphem yok. Ukraynalılar, Türkiye’ye minnettarlıklarını çeşitli şekillerde ifade ediyorlar. Birçok ebeveyn yeni doğan oğullarına Bayraktar ismini veriyor. Düşünsenize, Ukrayna’da bütün bir erkek çocuk neslinin adı Bayraktar!

Ukrayna’nın mühimmat taleplerine gelince, Rusya gibi bir düşmanın işgalini püskürten bir devlet olarak, bunları tam olarak karşılamanın zor bir görev olduğunu söyleyebilirim.

Bu şartlar altında, Türkiye’nin elinden geleni yaptığını söylemeliyim ancak elbette daha fazlasına ihtiyacımız var. Bu nedenle, ikili askeri teknik işbirliğimizi yoğunlaştırmaya kararlıyız.

  • Türkiye, Rusya’yı NATO’ya karşı “en ciddi tehdit” olarak nitelendiren metne imza atan ülkelerden biri oldu. Sizce, Türkiye tarafını seçti mi yoksa Rusya-Ukrayna arasında denge politikasını devam mı ettiriyor?

Türkiye’yi güvenilir bir müttefik olarak görüyoruz. Türkiye, bölgesel ve Avrupa-Atlantik güvenliğine büyük katkı sağlayan önemli bir bölgesel aktördür.

Rusya’nın 2014’te Ukrayna’ya yönelik saldırısının en başından beri Türkiye pozisyonunu net bir şekilde ortaya koymuştur. Ukrayna’yı, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemektedir. Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’yı topyekûn işgal etmeye başlamasından bu yana bu tutumumuz pek çok kez teyit edilmiştir. Yakın zamanda oynanan Fenerbahçe-Dinamo Kiev maçında bazı Türk kulüp taraftarlarının Putin’in adını tezahüratla anması elbette bizleri üzmüştür ancak taraftarların bu uygunsuz eylemlerine karşı duranlara ve Fenerbahçe Spor Kulübü’ne yerinde bir açıklama yaptıkları için teşekkür etmek isterim. Bazı taraftarların duyguları ile tüm Türk toplumunun duruşunu net bir şekilde birbirinden ayırıyoruz.

Ankara, Ukrayna’ya birçok alanda destek veren başkentler arasında yer almaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rus savaşına diplomatik bir son vermek ve Moskova’nın tertiplediği küresel gıda felaketini çözmek için ortaya koyduğu siyasi ağırlığa değer veriyoruz. Ancak, Rusya’nın Ukrayna’ya ve uluslararası düzene yönelik ısrarlı saldırganlığı Erdoğan’ın çabalarını ciddi şekilde sekteye uğratmaktadır.

Rusya’nın müttefiklerinin birliğini zayıflatmaya yönelik sofistike ya da kör çabalarına rağmen NATO, bugün çok canlıdır ve doğrudan, yeni ortaya çıkan ya da asimetrik mevcut tehditlere karşı birlik halindedir. İttifak ve tüm üyeleri birleşik yetenekleriyle bu tehditleri karşılamaya hazır ve kararlıdır.

  • Ukrayna’da gıda krizi hangi boyutta? Gıda krizinin giderek büyüyerek ülke çapında bir insani krize dönüşmesinden endişe ediyor musunuz?

Rus birliklerinin füze saldırıları birçok çiftliğe, gıda ve tohum stoklarına, silolara, petrol depolarına, tarım makinelerine, gıda işleme tesislerine ve altyapıya zarar verdi. Ayrıca, topraklara verilen doğrudan zararın yanı sıra işgal, askeri harekatlar ve maden kirliliği çiftçilerin tarlalara erişimini, hasat toplamalarını  engelledi. 

Bu, savaştan etkilenen birçok bölgede hasat edilmemiş kış mahsulleriyle sonuçlanacaktır. Yaklaşık 2,4 milyon hektar hasat edilmeyen kış mahsulü, 1 milyar 35 milyon dolarlık zarara yol açabilir. Bu, cephe hattındaki bölgelere gıda dağıtımında aksamalara neden oluyor. Beş aydır devam eden çatışmalar ve artan şiddet olayları nedeniyle Ukrayna’da insani ihtiyaçlar her geçen gün artmaya devam ediyor. Bu nedenle, Ukrayna’daki savaştan en çok etkilenenlere gıda ve nakit yardımı sağlayan Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) ile çalışıyoruz.

Ortaya çıkan bir diğer sorun da, geçici olarak işgal edilen bölgelerde Ukrayna tahılının yağmalanmasıdır. Bu, Ukrayna’nın geçici olarak işgal edilen bölgelerinde gıda güvensizliği ve hatta açlık riskinin oluşmasına neden olan bir gıda terörünü temsil ediyor.

Yağmanın boyutu çok büyük. Farklı tahminlere göre bugüne kadar 1 milyon ton kadar tahıl çalınmıştır. Geçici olarak işgal edilen Sivastopol, Kerç, Berdyansk ve Mariupol limanlarından 70’ten fazla kargo gemisi sevkiyat yapmaktadır. Tahıl yağmasının cezasız kalmaya devam etmesi, tehlikeli bir emsal teşkil etmekte, dengesizlikler yaratmakta ve işgal altındaki bölgelerde açlık ve soykırımı körüklemektedir. Bu hukuk dışı faaliyete karşı koyacak mekanizmalar aramalıyız.

  • Birçok Batı ülkesi Ukrayna’ya askeri yardım yapmaya devam ediyor, Ukrayna’ya karşı aktif bir destek var. Sizce bu Ukrayna’nın Rusya’yla masaya oturmasını zorlaştırıyor mu?

Rusya ile müzakere ihtimalini göz ardı etmiyoruz ancak şu an bunun için uygun bir zaman değil. Kremlin, kendi şartlarına göre barış görüşmeleri önererek halihazırda ele geçirdiği bölgeleri korumak istiyor. Biz bu yolu izlemeyeceğiz. 

Şehirlerimiz her gün Rus füzelerinin saldırısına uğruyor, siviller ölüyor, altyapı yok ediliyor ve Ukrayna’nın kayda değer büyüklükte bir bölgesi Rus işgali altında kalıyor. Bunu durdurmalıyız. Bunu ne kadar erken yaparsak, o kadar az kişi ölecek.

İşgali askeri olmayan yollarla bitirmeyi ve insanların hayatlarını kurtarmayı tercih ederiz. Ancak, sivillerin tahliyesi için insani koridorların oluşturulması konusunda Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile anlaşmaya bile yanaşmayan biriyle ne müzakere edilebilir? Savaş alanında kaybedene kadar durmayacak saldırgan bir devletle karşı karşıyayız.

Rusya’nın yenilgisini hızlandırmak için daha fazla silaha ihtiyacımız var. Saldırganı durdurmak gerçekten çok önemli olduğundan, aldığımız tüm destek için minnettarız. Şimdi Batılı ülkelerden ek askeri yardım ve Rusya’ya karşı daha fazla yaptırım da dahil olmak üzere Rusya’ya diplomatik ve ekonomik baskıyı artırarak daha da fazla yatırım uygulamasını bekliyoruz.

Ukrayna’nın teknik desteğe de ihtiyacı var. Patriot füze bataryaları ve karşı roket, karşı batarya radar sistemleri, elektronik karıştırma cihazları, topçu ve havan sistemleri Ukrayna’nın istek listesinde yer alıyor.

  • Rusya’nın hedef küçülterek Donbas ve Luhansk bölgelerini ele geçirmeye odaklandığını, Batı şehirlerindeki hedeflerinden vazgeçtiğini düşünüyor musunuz?

Moskova’nın Donetsk ve Luhansk’la asla yetinmeyeceğin açıkça görüyoruz. Kremlin’in kamuoyuna yaptığı açıklamalar her hafta değişiyor, ancak Rusya’nın emellerinin Ukrayna’nın bu bölgelerinin ve hatta Batı şehirlerinin çok ötesine geçtiğinin tamamen farkındayız. Rusya’nın hedefleri çok daha geniş kapsamlı: Putin Rus İmparatorluğu’nu bütünüyle yeniden kurmak istiyor. 

Bunun olmasına izin vermeyeceğiz. Rusya Ukrayna’yı işgal ederek, doğudaki geleneksel olarak bir ölçüde Rus yanlısı olan bölgeler de dahil olmak üzere, Ukrayna nüfusunu geri dönülmez bir şekilde kendisine düşman etti. Rus birliklerinin şimdi Ukrayna’da durmasının tek nedeni, onları bunu yapmaya zorlamamızdır.

Ukrayna’nın işgalci Rusya’yı yeneceğinden eminim. İşgalcilere karşı kazanacağımız zafer, Putin rejiminin sonunun başlangıcı olacak.

  • Rusya 6 bin Ukraynalı askeri savaş esiri olarak tuttuğunu açıklamıştı, sizin elinizde bu konuda bir veri var mı? 

Savaş esirlerinin değişimi sürecine zarar vermemek için ayrıntılara girmeyeceğim ve belirli rakamlar vermeyeceğim ancak süreç devam ediyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’ye göre, Ukrayna’nın ilgili birlikleri, savaş esirlerinin serbest bırakılması için çalışıyor ve Ukraynalı direnişçilerin ilk grubu zaten anavatana geri döndü.

Bizim için her Ukraynalı askerin, her sivilin ve her mültecinin hayatı önemlidir. Ukrayna, tüm Ukrayna vatandaşlarının serbest bırakılması için mümkün olan tüm önlemleri alacaktır.

Bugün sadece askeri personel değil, siviller de Rus esaretinde. Geçici olarak işgal edilen bölgeleri terk edemeyen Ukraynalı yetkililer, vatanseverler ve sıradan sivillerin Rus ordusu tarafından alçakça esir alındığını görüyoruz. 

  • Sizce bu savaş daha ne kadar devam edecek? Sahadaki askeri durumu nasıl görüyorsunuz?

Savaşın sonunu tahmin etmek zor. Pek çok şey ortaklarımızın askeri ve mali desteklerini sürdürme ve artırma konusundaki kararlılıklarına bağlı olacaktır. Kesin olarak söyleyebileceğim tek şey, ordumuzun ve halkımızın Ukrayna topraklarını kurtarmak ve barışı getirmek için mümkün olan her şeyi yapacağıdır.

Bugün biz ve müttefiklerimiz, uluslararası güvenliği yeniden tesis etmenin ve Avrupa kıtasına barışı geri getirmenin ancak Ukrayna’nın uluslararası alanda tanınan sınırlar dahilinde toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmekle mümkün olacağını açıkça görüyoruz.

Önümüzde yapmamız gereken çok fazla çalışma var. Ukrayna’nın askeri olarak yeniden yapılandırılmasından sonra bile gerekli tedbirleri almaya başladık. Buna Rus işgalciler tarafından alçakça tahrip edilen altyapı tesislerinin, okulların, anaokullarının, hastanelerin ve Ukraynalıların özel konutlarının yeniden inşası da dahildir. Rusya tazminat ödemelidir. Rus savaş suçluları bir gün mutlaka adalet önünde hesap verecek. 

Kayıp şahısların kimliklerinin tespitine ve ölen askerlerin cesetlerinin tespitine de devam edeceğiz. Biz medeni bir ülkeyiz, bu yüzden ünlü Kremlin diktatörünün vasiyetini yerine getirirken Ukrayna’da ölen Rus askerlerinin cesetlerinin Rus ailelerine geri verilmesine yardımcı olacağız.

Medeni bir ülke olarak biz de hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygı duyuyoruz. Bu nedenle, Rusya ve yetkilileri tarafından Ukrayna’da işlenen her yasadışı eylemin uygun bir hukuki cevabı olması gerektiğine inanıyoruz. Rusya’nın uluslararası hukuka aykırı eylemlerinden sorumlu tutulması gerekir. Bu nedenle işgalden iki gün sonra Uluslararası Adalet Divanı’nda bir dava açtık. Şu anda 40’tan fazla ülke bir destek bildirisi imzaladı. 

Rus askerleri her gün düzgün bir şekilde soruşturulması gereken savaş suçları işliyor. Suç işleyen herkesin cezai sorumluluğa tabi tutulmasını talep ediyoruz ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de her davayı inceliyor. Ancak uluslararası yasal çerçevede bir boşluk var: saldırı suçu. Bu suçu soruşturma yetkisi olmayan UCM’nin çalışmalarını desteklemek üzere bu suçla ilgilenecek özel bir mahkemenin kurulmasının tam zamanıdır. Böyle bir kurumun oluşturulmasıyla, dünyanın başka hiçbir ülkesine karşı böyle bir saldırının bir daha asla gerçekleşmemesini sağlayabiliriz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.