Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Elazığ’daki troll afişler: Kılıçdaroğlu’na atfedilen sözler saptırıldı mı?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu esnaf ziyaretlerinde bulunmak ve vatandaşlarla konuşmak için Elazığ’a gitti. Kılıçdaroğlu Elazığ’a ulaşmadan önce şehrin sokaklarındaki bazı bilboardlara CHP’li yöneticilere ait olduğu iddia edilen sözlerin yer aldığı afişler asıldı. Medyascope, bu cümlelerin kim tarafından hangi konularda söylendiğini araştırdı. 

CHP lideri Kılıçadaroğlu’nun Elazığ’daki temasları öncesi asılan afişler tartışılıyor. İmzasız şekilde hazırlanan afişlerde Kılıçdaroğlu dahil CHP’li bazı yöneticilerin söylediği iddia edilen ifadeler yer alıyor. Her afişin üstünde ise “Kılıçdaroğlu buna cevap verebilir mi?” yazıyor. Peki bu ifadeler gerçekten söylendi mi? Kimler tarafından hangi konularda dile getirildi? 

Söz konusu afişler arasında belki de en çok tartışılanı, cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın isminin de geçtiği afiş. Bu afişte Kılıçdaroğlu’nun “Selahattin Demirtaş’ın göğsüne şeref madalyası takacağım” dediği iddia ediliyor.

Ancak Kılıçdaroğlu böyle bir cümle kurmadı. 8 Eylül 2020’de parti meclisi (PM) toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, hem Selahattin Demirtaş hem de Osman Kavala’nın haksız yere cezaevinde olduğunu savunarak, “Sanıyor ki Osman Kavala da Selahattin Demirtaş da ‘Ben ettim sen etme’ diyecekler. Asla demezler. Haksız yere içeride tutulanlar içeride kaldıkları süreyi göğüslerinde hep bir şeref madalyası olarak taşıyacaklardır. ‘Adaletsizliğe karşı en büyük mücadeleyi bedel ödeyerek biz yerine getirdik’ diyeceklerdir” şeklinde konuşmuştu.

Kılıçdaroğlu ise dün akşam saatlerinde bu afişin önünde çektirdiği fotoğrafla birlikte bir açıklama paylaştı.

“YPG ve PYD vatanını korumak üzere bir araya gelen insanlar topluluğudur”

Kemal Kılıçdaroğlu’na atfedilen bir başka cümle ise PYD ve YPG’ye ilişkin. 21 Ekim 2014’te İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, benzer bir düşünceyi şu sözlerle dile getirmişti:

“Bizim için YPG terör örgütü değildir. Şimdi bir kere terör örgütü olarak sivillere genç, yaşlı, kadın, erkek demeden öldüren örgütlenmelere biz ‘terör örgütü’ diyoruz. PKK bu bağlamda terör örgütüydü, çünkü genç, yaşlı, kadın, erkek demeden katletti. Ancak YPG’nin şu ana kadar Türkiye’ye veya kendi halkına yönelik böyle bir uygulaması olmadı. Olursa tabii ona da karşı çıkarız. YPG kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur.”

Kılıçdaroğlu, CNN Türk’te katıldığı bir programda ise “Teröre başvurmadığı sürece biz YPG’yi terör örgütü olarak görmeyiz. Kendi bulunduğu yerde kendisini, halkını savunan bir örgüt olarak görürüz” demişti.

Şubat 2016’da BBC Türkçe’den Selin Girit’in sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “PYD-YPG’nin terör örgütü olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna Kılıçdaroğlu şöyle yanıt vermişti:

“Eğer bir örgüt silahlı bir terör örgütüyle ilişkilerini hala sürdürüyorsa, onu terör örgütü olarak kabul etmek gerekiyor. Bir örgüt eğer gerçekten PKK terör örgütüyle arasına mesafe koyuyorsa, o örgütü kınıyorsa, biz terör örgütü değiliz diye net ve somut bir açıklama yapıyorsa elbette biz bu açıklamaya önem veririz.”

“Terör örgütü olduklarını defalarca söyledim”

Kılıçdaroğlu Şubat 2018’deki Twitter paylaşımında ise PYD ve YPG’nin terör örgütü olduğunu savundu: “Ben PYD’nin de YPG’nin de terör örgütü olduğunu defalarca söyledim. Oysa Erdoğan, Yargıtay’ın 2015’te bu örgütlerin terör örgütü olduğu yönündeki kararından sonra, PYD liderini Ankara’ya davet edip, ayağına kırmızı halı serdi, yani terör örgütüne yardım ve yataklık etti!.”

“LGBTİ Türk aile düzenini niçin bozsun ki?

Elazığ’daki bir başka afiş ise Kılıçdaroğlu’nun LGBTİ+’ların aile yapısını bozmayacağına ilişkin düşüncesiydi. 9 Nisan 2021’de Haber Global’de katıldığı yayında sunucunun “LGBTİ Türk aile yapısını bozuyor mu?” sorusuna Kılıçdaroğlu LGBTİ+ ifadesini kullanmadan şöyle cevap vermişti: “İlgisi yok, neden bozsun? İstanbul Sözleşmesi ile bunun ilgisi yok. Herkesin yaşam tarzına kimliğine saygı duymak zorundayız.”

Ünal Çeviköz: “Türkiye maalesef Azerbaycan’a yardım ediyor

CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz’ün iki sene önce Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan çatışmalarla ilgili söylediği bir cümle de afişe yazıldı. 12 Temmuz 2020’de Ermenistan ve Azerbaycan arasında başlayan çatışmaları 28 Eylül 2020’de katıldığı Habertürk yayınında değerlendiren Ünal Çeviköz’ün bu cümleyi söylediği konuşmasının tamamı şu şekilde:

“12 Temmuz’dan bu yana maalesef gelen haberler bir yandan Azerbaycan’a Türkiye’den silah yardımı ve bazı söylentilere göre de birtakım milis ve cihatçı grupların aktarıldığı şeklinde haberler varken Rusya’dan da Ermenistan’da değişik yerlerden milis ve silah yardımı yapıldığı söyleniyor. Bunlar endişe verici çünkü Türkiye’nin doğrudan sınır komşusu olan iki ülke arasındaki çatışmanın bir savaşa evrilmesi ciddi bir tehlike oluşturur.”

Nevaf Bilek: “Diyarbakır Kürdistan’ın bir parçasıdır

CHP PM Üyesi Nevaf Bilek’in 10 gün önce Diyarbakır hakkındaki açıklamalarından yola çıkarak hazırlanan bir başka afiş de bilboarda yerleştirildi. Bilek, 10 Eylül’de Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesinde düzenlenen CHP’nin Olağanüstü İl Başkanlığı Kongresi’nde Rudaw’a açıklamalarda bulunmuştu. Bilek şunları söylemişti:

“Şu anda iki listemiz bulunuyor. Seçim sonucunun Diyarbakır’a, Türkiye’ye, dünyaya hayırlı olmasını diliyoruz. Diyarbakır hakikaten Türkiye Kürdistan’ında önemli, tarihi bir şehrimiz. Büyük bir şehrimiz. Ben de aslen Siirtliyim ve Diyarbakır’ı iyi tanıyorum. İhraç edilenlerden bahsettiğiniz. Partilerde bazen insanlar ihraç edilebiliyor ama ileriye bakmamız gerekiyor. İhraç edilenler de onlar da bizim arkadaşlarımız, dostlarımız. Bir kötülük oldu manasına gelmiyor. Ankara’dan parti başkanı böyle bir karar verdi, bizim de bu kararı kimseyi küstürmeden, uzaklaştırmadan uygulamamız lazım.”

Bu sözlerinin üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Parti Meclisi üyesi Nevaf Bilek hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla soruşturma başlattı.

Gürsel Tekin: “2023 seçimlerini kazanırsak HDP’ye bakanlık verilebilir”

Elazığ’da asılan afişlerin bir başkası ise CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in sözleriyle gündeme gelen “HDP’li bakan” tartışmasına ilişkindi. Afişte Tekin’in söylediği cümle yer aldı. 5 Eylül’de Tv100’de katıldığı programda Gürsel Tekin konuya ilişkin şöyle konuşmuştu:

“HDP’ye bakanlık verilebilir, her partiye bakanlık verilebilir. O da seçime hak kazanmıştır. O zaman seçime sokmayın. Mümkünse Kürtlere de oyunuzu askıya alın deyin. O zaman millet iradesi nerede kaldı? Bu seçmen yarın kendi partisine nasıl oy verecek?”

Sezgin Tanrıkulu: “İktidara gelirsek İHA ve SİHA üretimi duracak

Hazırlanan diğer afişte ise CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun söylemediği bir cümleye sanki kendi ağzından çıkmış gibi yer verildi. Tanrıkulu, 17 Haziran’da Twitter üzerinden “Masa 6 Haber Kanal”’ isimli twitter hesabının yaptığı paylaşımı alıntılayarak “Bu korku size yeter troller. Ama emin olun adil olacağız” yazmıştı. Tanrıkulu’nun alıntıladığı mesajda ise şunlar yazıyordu:

“Bayraktar Siha üretimi durduruldu. Dışişleri Bakanı Sezgin Tanrıkulu Türkiye’nin savaş suçu işleyen bu ölümcül silahlara ihtiyacı olmadığını söyledi. Siha üretim merkezini yurt dışına taşıması için Selçuk Bayraktar’a iki hafta süre tanındı. Devamı linkte.”

https://twitter.com/MSTanrikulu/status/1537845282184085506?s=20&t=UDHGi6UlHPGVto4twKO-iw

Bu paylaşımlar üzerine eski TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ve Sezgin Tanrıkulu arasında da Twitter üzerinden tartışma yaşanmıştı.

“Billboardlardaki sözler bana ait değildir”

Sezgin Tanrıkulu bugün yaptığı açıklamada Elazığ’daki afişleri yargıya taşındığını belirtirken söz konusu ifadelerin kendisine ait olmadığını söyledi: “Billboardlardaki sözler bana ait değildir. Bunun bilinmesini isterim. Ben 2017 yılında sivil ölümlerle ilgili sözler söyledim onlar Meclisin kayıtlarında var, onun dışındaki sözler bana ait değildir” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.