Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

IŞİD’in “Türkiye Vilayeti” emiri, 10 Ekim duruşmasında tanık kürsüsünde: Tanık ifadesi bölünen Kasım Güler neden önemli?

Türkiye’den IŞİD’e katılmış isimler arasında bilinen en yüksek rütbeye ulaşmış kişi olan Kasım Güler, 10 Ekim 2015 Ankara Garı katliamı davasında tanık olarak dinlendi ama ifadesi mahkeme heyetinin müdahaleleriyle sıkça kesintiye uğradı. Bir dönem IŞİD’in “Türkiye Vilayeti” yapılanmasının başına geçen Kasım Güler, Türkiye’deki IŞİD eylemlerinin koordinasyonunda görev yaptığı tahmin edilen Nusret Yılmaz, Mustafa Dokumacı ve Ömer Deniz Dündar’la birlikte çalıştı.

Türkiye’den IŞİD’e katılmış militanları arasında en yüksek mevkilerden birine ulaşmış Kasım Güler, 10 Ekim 2015 Ankara Garı katliamı davasında tanık olarak ifade verdi.

Suriye ve Irak’ta 2015’ten sonra toprak kayıpları yaşamaya başlayan IŞİD, idari yapısını değiştirip etkin olduğu ülkeler için ayrı birimler kurmuş, örgütün Türkiye’deki faaliyetlerini koordine etmek üzere oluşturulan IŞİD’in Türkiye Vilayeti yapılanmasıysa 2017’de ortaya çıkmıştı. 10 Ekim 2015 Ankara Garı katliamı davasının bugün yapılan duruşmasında tanık sıfatıyla ifade veren Kasım Güler, Türkiye Vilayeti yapılanmasının kuruluşunda rol oynamış, hatta yaklaşık altı aylık bir süre için IŞİD Türkiye Vilayeti’nin bir numarası olmuş, yapılanmayı IŞİD’in Türkiye Emiri titriyle yönetmişti.

Türkiye topraklarında gerçekleştirilen IŞİD bağlantılı şiddet eylemlerini koordine ettiği düşünülen birçok isimle teşrik-i mesai yapmış olan Kasım Güler, 10 Ekim 2015 Ankara Garı katliamı davasına, müşteki avukatlarının talebi üzerine tanık olarak katıldı.

Kasım Güler emniyetteki ifadesinin kurmaca olduğunu ileri sürdü

Duruşmayı Ankara’da izleyen Medyascope muhabiri Cansu Timur’a göre, tanıklık için mahkemeye çağrılan Kasım Güler’in ifadesi oldukça kısa sürdü ve müşteki avukatlarının Güler’e soru yöneltmesi mahkeme heyeti tarafından yer yer engellendi.

Kasım Güler mahkeme huzurunda verdiği tanık ifadesinde, 2014’te Konya’daki bir el-Kaide operasyonu kapsamında cezaevine girdiğini, cezaevinden çıktıktan sonra ise Suriye’ye gittiğini aktardı. Güler, İslam Devleti’nin güç kazanmasıyla birlikte IŞİD’e katıldığını söyledi.

“2014-2015’te Türkiye-Suriye arasında ayda iki-üç kez gidip geliyordum. Karakol komutanı da biliyordu, o dönem bir sorun olmuyordu. O dönem yalnız ben değil, hem Türk hem yabancı yüzlerce kişi sınırdan iki tarafa da geçerdi. Karakol hiç sorun yapmazdı. Bazen yakalasa da hemen bırakırdı” diye konuşan Güler, sınırdan girip çıkarken, o dönem IŞİD’in Türkiye Sınır Emiri olarak görev yapan İlhami Balı’dan yardım aldığını anlattı.

Nisan 2021’de Suriye’de yakalandığını ve 74 gün boyunca bilmediği bir yerde MİT tarafından alıkonulduğunu ileri süren Güler, emniyetteki ifadesinin kurmaca olduğunu, bu ifadenin MİT tarafından hazırlanıp kendisine imzalatıldığını iddia etti.

Güler kendisine müşteki avukatlarınca yöneltilen sorulara, bu sorular kendisine ait olduğunu reddettiği ifadesine dayandığı gerekçesiyle yanıt vermek istemedi.

Müşteki avukatlarının bazı sorularıysa mahkeme heyetince önlendi. “Kendisi (Kasım Güler) bu mahkemenin sanığı değil, şahit olarak dinliyoruz” diyen heyet başkanı, müşteki avukatlarından gelen sorulara müsaade etmeyince hem avukatlar hem de 10 Ekim 2015 Ankara Garı katliamı sırasında yaşamını yitirenlerin aileleri tepki gösterdi ve duruşmaya ara verildi.

Duruşma yeniden başladıktan sonra Kasım Güler’in tanık ifadesine devam edildi. Güler kendisine sorulan soru üzerine, Adıyaman’daki etkisiyle bilinen, daha sonra IŞİD’in kurduğu Türkiye Vilayeti yapılanmasında da etkin rol oynayan Mustafa Dokumacı’yla ilişkisi hakkında konuştu. Güler, Mustafa Dokumacı ile Rakka’daki mescitlerde birkaç kez konuştuğunu, Dokumacı’nın faili olduğu eylemlerle ilgili bilgisinin olmadığını belirtti.

Kasım Güler neden önemli?

  • 1970’te Van-Erciş’te doğan Kasım Güler, 16 yaşına kadar köyünde çobanlık yaptı. 16 yaşında Muğla’daki bir akrabasının yanına gitti ve burada hem kendisini Seyyid Kutub’un eserlerinden haberdar eden hem de daha sonra kayınpederi olacak kişiyle tanıştı. Askerliğini yaptıktan sonra eşinin ailesinin yaşadığı Ankara’nın Gölbaşı ilçesine yerleşti ve inşaat işleri yapmayı sürdürdü.
  • Kasım Güler’in kardeşi Talip Güler, 2007’de cihada katılmak üzere Türkiye’den ayrılmış, Pakistan ve Afganistan’da faaliyet gösteren İslami Cihat Birliği’ne katılmıştı. Kasım Güler de 2008 yılında kardeşini izledi ve 2008’de İran üzerinden Pakistan’a geçti. Pakistan’ın Veziristan bölgesinde konuşlanmış İslami Cihat Birliği’nde askeri eğitim alan Güler, 2010 yılına dek burada kaldıktan sonra aldığı talimat sonrasında Türkiye’ye dönüp Konya’ya yerleşti ve İslami Cihat Birliği için bağış toplamaya başladı.
  • Konya’daki el-Kaide operasyonları kapsamında iki defa tutuklanıp cezaevine gönderildi. 2012’deki ikinci tutukluluğu sırasında gönderildiği Adana’da, cezaevinde İlhami Balı’yla tanıştı. Balı o dönemde Irak el-Kaide’siyle birlikte çalışan Adana’da faaliyet gösteren Sanayi Grubu’nun bir parçasıydı.
  • Güler cezaevinden çıktıktan sonra 2012’de Suriye’ye geçti ve önce Ahrar-uş Şam, sonra da İslami Cihat Birliği’nin Suriye birimi içinde faaliyet gösterdi. Çatışmalar şiddetlenince 2013’te bir süre Konya’da kalan Güler, 2014’ten itibaren IŞİD’in Hicret Bakanlığı’na bağlı olarak Türkiye-Suriye sınırını kontrol eden Balı’nın yardımıyla 2014’te IŞİD’e katıldı ve tekrar Suriye’ye geçti. Güler IŞİD’e katılmadan önce İstanbul’da Mustafa Güneş’le de görüşüp fikir aldı.
  • IŞİD’e katıldıktan sonra IŞİD’in Haseke Valisi’yle görüşen Güler, Şeddadiye bölgesinde kendi askeri birliğini kurmak için izin aldı ve Seyfülislam Ketibesi’ni (askeri birliği) oluşturdu. Seyfülislam Ketibesi içinde, çoğu Konyalı savaşçılardan oluşan 150 kişi bulunuyordu. Şubat 2015’teki çatışmalarda yaralanan Kasım Güler, birliğin komutanlığından ayrılmak zorunda kaldı.
  • Güler tedavi gördükten sonra yürümekte zorlandığı için bir daha savaş sahasına dönemedi ve bir süreliğine IŞİD kontrolü altındaki Tabka’daki bir hastanede polis olarak çalıştı. 2017 yılı başında Nusret Yılmaz’dan gelen teklif üzerine, IŞİD’in Türkiye Vilayeti yapılanmasının kuruluşunda rol oynadı.
  • IŞİD’in Türkiye Vilayeti yapılanmasının ilk lideri, yani Türkiye Vilayeti Emiri, 10 Ekim 2015 Ankara ve 20 Temmuz 2015 Suruç saldırıları gibi eylemleri düzenleyen Gaziantep Yapılanması mensuplarından Nusret Yılmaz’dı. Nusret Yılmaz, Gaziantep Yapılanması lideri Yunus Durmaz’ın güvendiği kişilerden biriydi ve Yunus Durmaz gibi o da IŞİD’in kendi sınırları dışındaki şiddet eylemlerinden de sorumlu dış istihbarat birimi Emni için çalışıyordu.
  • Nusret Yılmaz’ın Türkiye Vilayeti Emiri ya da IŞİD’in Türkiye Valisi olduğu dönemde, Kasım Güler’in anlatımlarına göre, Türkiye’deki birçok noktaya silah ve mühimmat gömüldü. Birçok saldırı girişimi planlansa da bu girişimler başarısızlığa uğradı. Nusret Yılmaz’ın Türkiye Valiliği döneminde Ahmet Güneş ve Mustafa Dokumacı da Vilayet faaliyetlerini planlayıp uygulayan ekip içerisinde yer aldı.
  • Nusret Yılmaz’ın ölümünden sonra Mustafa Dokumacı Türkiye Valiliği görevini devraldı. Kasım Güler bu dönemde de Türkiye Vilayeti yapılanması için çalışmayı sürdürdü. 2019’da Mustafa Dokumacı’nın bir başka birimin başına getirilmesiyle, Türkiye Valiliği görevini Kasım Güler yaklaşık dört aylığına yürüttü. Bu dönemde Türkiye içinde bir şiddet eylemi gerçekleştirilememesi üzerine Kasım Güler görevden alındı.
  • Kasım Güler, IŞİD Türkiye Vilayeti’nin konuşlandığı İdlib’de yaşanan sıkıntılar sonrasında, Türkiye Vilayeti yöneticilerinin Türkiye’ye giriş yapmaya çalıştığını aktarıyor. Güler’in kendisi de Mart 2021’de Türkiye’ye geçmeye çalışırken MİT tarafından yakalandı.
  • Türkiye’deki IŞİD bağlantılı şiddet eylemlerinin planlanması ve uygulanmasında kilit konumu olan birçok isimle 2014-2021 arasında birlikte çalışan Kasım Güler’in, aralarında 10 Ekim 2015 Ankara Garı katliamının da bulunduğu birçok eylemin tasarlanışı hakkında bilgi sahibi olabileceği düşünülüyor.
  • Bu habere Cansu Timur duruşma salonu izlenimleriyle, Doğu Eroğlu ise Kasım Güler hakkındaki araştırmasından alıntılarla katkıda bulunmuştur.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.