Boğaziçi Üniversitesi’nde Anadolu Hisarı Kampüsü krizi: “Bir kampüsten ziyade şantiye alanı hissi veriyor”

Boğaziçi Üniversitesi’nde hazırlık eğitiminin Kilyos-Sarıtepe Kampüsü’nden Anadolu Hisarı Kampüsü’ne taşınması sorun yaratmaya devam ediyor. Öğretim görevlileri ve öğrenciler, yüz yüze eğitimin başlamasından sonra da kampüste inşaatın sürdüğünü ve kampüsün yetersiz olduğunu söyledi. Medyascope’a konuşan öğrenci ve öğretim görevlileri, üniversitenin Anadolu Hisarı Kampüsü’nde yaşanan aksaklıkları anlattı.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yayımladığı cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Marmara Üniversitesi’ne ait Anadolu Hisarı Kampüsü’nü Boğaziçi Üniversitesi’ne vermişti. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci ve okul yönetimi ise hazırlık eğitiminin Kilyos-Sarıtepe kampüsünden Anadolu Hisarı Kampüsü’ne taşınacağını söylemişti.

Boğaziçi Üniversitesi’nde 2022-2023 eğitim dönemi 28 Eylül’de başladı. Anadolu Hisarı Kampüsü’nün eğitime elverişsiz olması nedeniyle hazırlık eğitimi ilk iki hafta çevrimiçi yapıldı. Kampüs değişikliği sebebiyle yurt ve barınma sorunu yaşadıklarını söyleyen öğrenciler, yönetimin kendilerine kampüse ulaşım için verdiği sözleri tutmadığını belirtti.

“Her yerde ‘Baret giyin’ işareti ve işçiler var”

Medyascope, Anadolu Hisarı Kampüsü’nde eğitim veren öğretim görevlilerine ulaştı. Açıldığı 17 Ekim’den bu yana inşaat çalışmalarının devam ettiği kampüsün “en temel insani ihtiyaçları gidermek için bile uygun olmadığını” dile getiren öğretim görevlileri şunları söyledi:

“Kampüs içinde inşaat devam ediyor, yollar kazılı, ilk gün çamur vardı, diğer günler bunlar harca dönüştü. Her yerde ‘Baret giyin’ işareti ve işçiler var. İlk gün sırası olmayan sınıflar vardı, saatler sonra sınıflara sıralar taşındı. Öğrenci derslikleri binası biraz daha ders verilebilir hale getirilmişti ancak internet bağlantısı, projeksiyon, bilgisayar, ses sistemi gibi dil eğitiminin olmazsa olmazı şartlar mevcut değil, yapım aşamasında.”

“Beş-altı ay gibi bir süre içerisinde gerçekleşen bu taşınma esnasındaki belirsizlikler ve öngörülemezliğin hem çalışanları hem öğrencileri yıprattı” diyen öğretim görevlileri, kampüsteki yaklaşık iki bin öğrencinin bu durumdan etkilendiğini vurguladı.

“Maalesef Anadolu Hisarı şu an bir kampüsten ziyade şantiye alanı hissi veriyor”

Anadolu Hisarı Kampüsü’ndeki en büyük sorunun inşaatların devam etmesi olduğunun altını çizen öğretim görevlileri, “Maalesef Anadolu Hisarı şu an bir kampüsten ziyade şantiye alanı hissi veriyor. Burası henüz bir Boğaziçi Üniversitesi kampüsü değil, yakın gelecekte de olabilir mi bilmiyorum” dedi.

Yemekhanenin yetersizliğine de değinen öğretim görevlileri, “Sorunların en başında belki de tuvaletler geliyor. 20 Ekim Perşembe günü itibarıyla tuvaletlerin çoğu faal değildi” diye konuştu. Öğretim görevlileri, sözlerine şöyle devam etti:

“İki bine yakın öğrenci var. En az 100 öğretim görevlisi var. Tek bir yemekhane var, öğrenciler bir saatlik öğle arasında bir saat sıra bekleyip 10 dakikada hızla yemek yiyip zar zor öğleden sonraki derse yetişiyor. Hocaların yemek yiyeceği bir alan yok. Okulun içinde sadece Marmara Üniversitesi kantini var, her iki üniversitenin öğrencileri birleşince çok kalabalık oluyor ve orası da yetersiz kalıyor.”

“Kampüslerin taşınma sürecinde hiçbir üniversite paydaşından görüş alınmadı”

Kilyos-Sarıtepe Kampüsü’nün lojmanlarında kalan öğretmenlerden bazılarına “Lojmanlarınızı boşaltın” yazısı geldiğini belirten öğretim görevlileri şunları söyledi:

“Birçok hazırlık hocası konut krizini ortasında atar topar çok yüksek kiralara ev tutup taşınmak zorunda kaldı. Çocuğunun okulu, eşinin işi gibi konularda önceden ayarlamalar yapanlar mağduriyetler yaşadı. Bu süreçte 10 hoca istifa etti, iki tanesi erken emekli olma kararı aldı.”

Öğretim görevlileri, bu sorunların yaşanmasının en önemli nedeninin kampüslerin taşınma sürecinde hiçbir üniversite paydaşından görüş alınmaması olduğunun altını çizdi. Kampüslerin taşınma sürecinde yönetimle kendi aralarında iletişim kanallarının kapatıldığını ve bu yüzden motivasyonlarında önemli ölçüde düşüş yaşadıklarını söyleyen öğretim üyeleri, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Taşınma kararının alındığı dönemde aksaklıkların başını çeken faktör öğretim görevlileri ve yönetim arasında sağlıklı bir iletişimin kurulamamış olmasıydı. Ani bir kararla yeni eğitim öğretim yılına yedi ay kala taşınma kararı alındığında öğretim görevlileri dil öğretimi için gereken hazırlığın bu kadar kısa sürede yapılamayacağını, bu eğitimin çok boyutlu gereksinimlerinin olduğunu ve taşınmadan doğacak olumsuz sonuçları dile getirdiler.

Yönetimden alınan cevap herhangi bir olumsuzluk olmayacağı ve taşınmanın uygulanabilir tek seçenek olduğuydu. Böylece uzunca bir süre iletişim kanalı kapatılmış oldu. Bu tüm personel açısından en yıpratıcı olan durumlardan biriydi. Görüşlere değer verilmemesi, soruların cevapsız kalması ve sürekli ‘Sabredin, bekleyin’ diye geçiştirilmek iş motivasyonunu elbette olumsuz etkiledi.”

“Yönetim, öğrencilere verdiği servis sözünü tutmadı“

Medyascope’a konuşan Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü hazırlık öğrencisi Yunus Efe, kampüse geldiklerinde kampüsün eğitime hazır olmadığını söyledi. Efe, hazırlık öğrencileri ile konuştuklarında sorunun üç ana başlıkta toplandığını aktardı. Ulaşım ve servis sorunu yaşayan öğrenciler aynı zamanda kampüs niteliği ve yurt niteliğinde de sorunlar yaşadıklarını dile getirdi.

Anadolu Hisarı Kampüsü’ne giden öğrencilerin Kandilli Kampüsü’ndeki yurtlardan ya da Rumeli Hisarüstü’ndeki yurtlardan geldiğini söyleyen Efe, hazırlık öğrencilerinin yaşadığı ulaşım sorunları hakkında “Biz kampüse gelmeden yönetim bize servis ayarlanacağını söyledi. Bize bir elektronik posta geldi ve o postada servis hizmetinin 15 Eylül’de başladığını söylediler. Biz daha sonra öğrendik ki servis hizmeti başlamamış” yorumunu yaptı.

550 hazırlık öğrencisinin Kandilli Kampüsü yurdunda ve 680 öğrencinin de Uçaksavar Kampüsü’ndeki Superdorm’da kaldığını belirten Efe, servis hizmetlerinin olmaması nedeniyle öğrencilerin sabah derslerinde Anadolu Hisarı Kampüsü’ne ulaşmalarının çok zor olduğunu söyledi. Efe, yönetimin Rumeli Hisarüstü, Kandilli ve Anadolu Hisarı arasında bir servis hizmeti sözünü verdiğini ancak bu sözünü tutmadığı için bu sorunların yaşandığını da sözlerine ekledi.

“Servis olmadan Anadolu Hisarı’na ulaşmak oldukça zor“

Uçaksavar kampüsünde Superdorm yurdunda kaldığını anlatan Efe, Anadolu Hisarı Kampüsü’ne ulaşmak için nasıl bir yol izlediklerini şu cümlelerle anlattı:

“Bizim birkaç seçeneğimiz var. İlki vapura binmek. Giden vapur seferi ise bir saat 07.40’ta diğeri ise saat 09.45’te. Ancak çoğumuzun dersleri saat 09.00’da başlıyor. Eğer 07.40 vapuruna yetişemezsek derslerimize giremiyoruz. Bir diğeri metroyla Levent’e gitmek ve oradan da otobüse binmek. Birçoğumuz her sabah, Rumeli Hisarüstü’nden Bebek’e iniyor. Dersleri bittikten sonra da o yokuştan geri çıkarak yurdumuza varmaya çalışıyoruz”.

Kandilli Kampüsü’ndeki öğrenciler için durumun çok daha zor olduğunu hatırlatan Efe, “Kandilli kampüsünde kalan arkadaşlarımızın 14R isimli bir otobüsle Anadolu Hisarı’na gitmeleri gerekiyor. Otobüs sabah saatlerinde geliyor ancak hiçbir arkadaşımız binemiyor çünkü otobüs her geldiğinde oldukça dolu oluyor” diye konuştu.

“Yönetim ikinci kez servis sözü verdi, servis gelmedi“

Yönetimin kendilerine verdiği başka bir sözü de tutmadığını belirten Efe, şöyle devam etti:

“Yönetim geçenlerde bize bir elektronik posta daha attı. Bize dediler ki, ‘Sizin için biz servis ayarladık, sizi alacak, Anadolu Hisarı kampüsüne götürecek’. Daha sonra biz o elektronik postada bahsedilen servisi beklemeye başladık. Bir saat kadar servisi bekledik arkadaşlarımızla ancak servis gelmedi. Biz de yönetimi aradık, ‘Servis nerede’ diye sorduk. Yönetimden bize gelen yanıt aynen şöyle: ‘Özür dileriz, servis gelmeyecek.’”

“Bizim istediğimiz, kampüsün eğitime elverişli olması”

Kampüs niteliğinin de oldukça düşük olduğunun altını çizen Efe, kampüste inşaat işçilerinin olduğu ve inşaatların devam ettiği bilgisini paylaştı. Kampüs içinde tuvaletlerin birçoğunun kullanılmaya uygun olmadığını belirten Efe, elektriklerin de sık sık kesildiğini söyledi.

Kampüs içindeki yollarda kazıların olduğunu ve yürümenin zor olduğunu anlatan Efe, “Bizim istediğimiz, kampüsün eğitime elverişli olması” dedi.

Medyascope’un ulaştığı başka bir öğrenci ise Anadolu Hisarı kampüsündeki sınıfında inşaatlar nedeniyle “tiner” kokusu olduğunu söyledi.

Yurtların kapasitesi de oldukça düşük

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki yurtların sorunlarına yönelik de konuşan Efe, “Kandilli kampüsündeki yurtta 550 kişi kalıyor ve 550 kişiye düşen çamaşır makinesi sayısı sadece altı. Altı çamaşır makinesi, bu kadar öğrenciye nasıl yetecek?” değerlendirmesini yaptı.

Efe, yönetimin kendilerine her kampüste üç öğün yemek verileceğini söylediğini ancak Kandilli Kampüsü’nde kahvaltı verilmediğini anlattı. Efe, kampüsün eğitime uygun hale getirilmesi ve ulaşım sorunun acilen çözülmesi durumunda her şeyin yavaş yavaş normale döneceğini düşündüğünü de belirtti.

Kampüste inşaat hâlâ devam ediyor

Medyascope’un ulaştığı kaynaklar, Anadolu Hisarı’ndaki inşaatın bugün (21 Ekim) de devam ettiğini söyledi.