Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İstiklal saldırısı zanlısının yaşadığı Esenler’den izlenim: Mahalleli onu kamuflaj desenli pantolonundan tanımış

Haber: Doğu Eroğlu & İbrahim Yayan

İstiklal Caddesi’nde pazar günü (13 Kasım) düzenlenen bombalı saldırının zanlısı Alham Albashir, pazartesi (14 Kasım) sabahının ilk saatlerinde, saldırıdan sonra gittiği Küçükçekmece-Kanarya Mahallesi’ndeki bir evde yakalanmıştı. Ancak kısa sürede Albashir’in aslında Küçükçekmece’de yaşamadığı, bu adrese saldırı sonrası izini kaybettirmek için gittiği anlaşılmıştı. Albashir’in en az üç aydır Esenler’deki Kazım Karabekir Mahallesi’ndeki bir tekstil atölyesinde çalıştığı ve atölye civarında konakladığı çok geçmeden ortaya çıktı.

Albashir’in birkaç ay geçirdiği Esenler’e giden Medyascope, tekstil atölyelerinin yoğunlaştığı Kazım Karabekir Mahallesi sakinlerine Albashir hakkındaki izlenimlerini sordu.

Saldırıdan sonra mahalleli Albashir’i, kamuflaj desenli pantolonundan tanımış

İzleyin: İstiklal Caddesi saldırısı şüphelisinin çalıştığı yer ruhsatsız çıktı

Kazım Karabekir Mahallesi’nin büyük bir kısmında ekonominin itici gücü tekstil sektörü. Neredeyse her sokakta, zemin katlarda ve bodrumlarda kurulu tekstil atölyelerinin açık ya da aralık kapılarından üretim sesleri duyuluyor. Atölye sahipleri çalışanların çoğunun yabancı olduğunu ve birçok çalışanın birkaç hafta çalışıp haftalık ücretlerini aldıktan sonra işten çıktığını anlatıyor.

Yani çalışan sirkülasyonu oldukça yoğun ve çalışanların neredeyse tümü yabancı. Dolayısıyla atölyelerde işe başlayan yeni kimseleri fark etmek mahalleli için pek de kolay değil.

Okuyun: İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırı | Ahlam Albashir’in de aralarında bulunduğu 17 şüpheli tutuklandı

Albashir’in ne kadar süredir, Esenler-Kazım Karabekir Mahallesi 1045 numaralı sokaktaki tekstil atölyesinde çalıştığını mahalleli tam manasıyla kestiremiyor.

Mahalle sakinleri farklı anekdotlar aktarsa da ortak kanı Albashir’in en az üç aydır Esenler’deki atölyede çalıştığı yönünde.

Okuyun: İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırı | Şüphelinin elindeki güllerin sırrı çözüldü

Örneğin bir aktar, saldırının bir ay öncesinden itibaren Alham Albashir’e sokakta sıkça rastladığını anlatıyor: “Yaklaşık 20-25 gün, belki bir aydır, giyim tarzı ve ağır makyajıyla dikkatimizi çekiyordu. Günaşırı gördük. Dükkanın önünden geçip, 10-15 dakika, yarım saat sonra geri dönerdi. Dik bir yürüyüşü vardı; kendinden emin ve havalı bir yürüyüşü vardı. Çok makyajlı ve bakımlı gözüktüğü için dikkatimizi çekmişti.”

Albashir’in çalıştığı tekstil atölyesine yaklaşık 100 metre uzakta dükkan işleten aktar, saldırı gerçekleşmeden birkaç saat önce, Albashir’i yanında üç-dört yaşlarında bir çocukla gördüğünü, Albashir’in üzerinde Taksim’deki güvenlik kameralarına yansıyan kıyafetinin bulunduğunu söylüyor.

Okuyun: İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırı | Şüphelinin yeni görüntüleri ortaya çıktı

Kazım Karabekir Mahallesi’nde yaşayan birçok kişi, Albashir’i saldırı sırasında üzerinde bulunan kıyafetle hatırlıyor. Zaten mahallelinin televizyonda ve internette Albashir’in fotoğraflarının dolaşıma girmesiyle saldırganın kim olduğunu anlamalarına yol açan en büyük etken, Albashir’in mahallede de sık sık giydiği kamuflaj desenli pantolonu olmuş.

Atölye yakınlarında dükkanı olan bir dönerci, yaklaşık üç ay önce Albashir’in iş istemek için yanına geldiğini anlatıyor. Albashir’in bozuk da olsa Türkçe konuştuğunu kaydeden döner ustası Albashir’e, “Burası sana uygun değil, sen konfeksiyonda çalış” dediğini aktarıyor.

Ancak Ahlam Albashir’in Türkçe konuşup konuşamadığı konusunda mahalleli farklı şeyler söylüyor. Üç ay önce kendisinden iş isteyen Albashir’in kötü de olsa anlaşılır bir Türkçe konuşabildiğini söyleyen döner ustasının aksine, Albashir’in çalıştığı atölyenin yan sokağında çiğ köftecilik yapan bir başka esnaf, Albashir’in dürüm siparişi verebilecek kadar Türkçe konuştuğunu belirtiyor. Yakınlardaki bir marketin kasiyeri ise Albashir’in cep telefonundaki çeviri uygulamalarını kullanarak, soracağı şeyleri Arapça’dan Türkçe’ye çevirerek kendilerine gösterdiğini anlatıyor.

Albashir’in yanında birini gören yok

Mahallede Albashir’i gördüğünü söyleyenlerin tamamına, yanında herhangi birini görüp görmediklerini de soruyoruz.

Mahalleden kimse, Albashir’i yanında eşi ya da partneri olabilecek biriyle görmediğini anlatıyor.

Tekstilde çalışmayı kimse istemediği için atölyeler yabancı işçileri işe alıyor

Esenler’de Kazım Karabekir Mahallesi’nde yoğunlaşan tekstil atölyelerinin sahipleri ya da yetkilileri, işe alımlarda işletilen herhangi bir prosedür olmadığını söylüyor.

Albashir’in çalıştığı sokaktaki atölyelerden birinin sahibi, “Atölyelerde kimler çalışır? Nasıl işe alıyorsunuz?” sorusunu duyunca bize öfkeleniyor: “Sen çocuğunu veriyor musun tekstile? Ben de vermiyorum. Ama hâlâ istiyorsunuz bu kıyafetleri giymek! O zaman kim çalışacak? Yabancılar çalışacak kardeşim! İşçi seçecek halimiz mi var? Kapıdan gireni salmıyorum, ‘Hemen başla’ diyorum!”

Başka atölyelerin sahiplerine de aynı soruyu yöneltiyoruz. Aynı sokakta deposu olan ancak imalathanesi bir başka semtte kurulu bir firmanın yetkilisi, sektörün çalışacak işçi bulmakta zorlandığını yineliyor ve çoğu yabancı işçinin birkaç hafta çalışıp haftalık yevmiye aldıktan sonra işe gelmediğini söylüyor:

“İşçileri işe alırken herhangi bir aracı söz konusu olmuyor. Adam geliyor, ‘İşe ihtiyacım var çalışmak istiyorum’ diyor. Bizim de işçiye ihtiyacımız olduğu için hemen başlatıyoruz. Onun da herhangi bir kaydını almıyoruz. ‘Git sabıka kaydını getir’ demiyoruz. Zaten işçiler çoğunlukla geçici oluyor. Onlar (yabancı işçiler) genellikle haftalık çalışıyor. Adam geliyor bir hafta çalışıyor, bir haftalık parasını alıyor, sonra bir daha gelmiyor. Buranın sistemi böyle. Zaten yüzde 80 yabancı…”

Başka semtlerdeki tekstil atölyesi sahipleri de Esenler’de karşılaştığımız manzarayı doğruluyor. İstanbul’da, Fatih çevresinde ve Merter dolaylarındaki tekstil atölyelerinin neredeyse tamamında yabancıların çalıştığını söyleyen tekstil atölyesi sahipleri, çalışanların genellikle ilgili atölyelerde çalışan tanıdıkları aracılığıyla işe başlamak için geldiklerini anlatıyor. Atölye sahiplerine göre, işçiler herhangi bir resmi işe giriş işlemi yapılmaksızın işe başlıyor ve birçoğu kısa süreler (birkaç hafta ya da birkaç ay) atölyelerde çalışıp sessiz sedasız işe gelmeyi bırakıyor.

İşçilerin atölyede konaklaması yaygın olmasa da rastlanan bir durum

Ahlam Albashir kimilerine göre Esenler’de çalıştığı atölyenin üst katındaki bir dairede konaklıyordu, kimileriyse Albashir’in atölyede kaldığını anlatıyor.

Konuştuğumuz atölye sahipleri bu konuda tam bir uzlaşıya varamıyor. Yabancı işçilerin atölyede konaklaması sıradan bir şey mi? Esenler’de görüştüğümüz bazı atölye sahipleri, çalışanlara daha az ücret ödemek isteyen işverenlerin, yabancı çalışanların geceleri tekstil atölyelerinde uyumasına izin verdiğini ileri sürüyor. Bazılarıysa hem hırsızlık hem de maddi zarara yol açabilecek kaza risklerine karşın böyle bir uygulamanın pek de yaygın olmadığını anlatıyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.