Tunus’ta geçen cumartesi (17 Aralık) düzenlenen parlamento seçimlerine katılım oranı rekor seviyede düşük kaldı. 9 milyon seçmen bulunan ülkede, sandığa sadece 803 bin kişi gitti.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said uzun zamandır ülkede güçlü bir başkanlık sistemi inşa etmek istiyor. Bu tür bir başkanlık sisteminde parlamentonun güçleri büyük ölçüde azalıyor. Cumartesi günü gerçekleştirilen seçim, muhalefet tarafından bu sistem inşasında son adım olarak görülüyordu. Muhalefet bu nedenle seçimleri boykot etme kararı almış ve Tunusluları yeni bir cumhurbaşkanlığı seçimi için sokağa çıkmaya çağırmıştı.
Tunus Ulusal Seçim Kurulu’nun sonuçları açıklamasının ardından muhalefetin oluşturduğu seçim koalisyonu ve Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Nejib Chebbi, toplumsal meşruiyetini yitirdiğini belirterek Said’i istifaya çağırdı. Chebbi ayrıca, seçimlerin yapıldığı günü “Tunus için bir deprem”e benzetti. Bugünden itibaren Kays Said’in meşruiyetini yitirmiş bir cumhurbaşkanı olduğunu vurgulayan Chebbi, Said’in istifa etmesini istediklerini açıkladı.
Muhalefet uzun zamandır Said’in inşa ettiği yeni sisteme karşı birlik çağrıları yapıyordu. Said geçen yıl meclisi feshetmiş ve cumhurbaşkanının yetkilerini artıran yeni bir anayasayı onaylatmıştı.
Seçimlere neden ilgi yok?
Tunuslular ekonomik istikrarsızlık, enflasyon gibi gündelik hayatlarını zorlaştıran unsurlar karşısında seçimlere ve sistem değişikliğine ilgi göstermiyor. Geçen yaz yapılan anayasa değişikliği referandumunda da katılım oranı yüzde 30 seviyesindeydi.
Reuters’a konuşan Mohammde Salmi adlı Tunus vatandaşı, “Yaşamlarımızı cehenneme çevirdiler, en büyük hayalimiz çocuklarımıza bir şişe süt bulabilmek” dedi ve oy kullanmayacağını söyledi.
Türkiye ile benzerlik
Tunus’taki seçimlere katılım oranı ve ülkede yaşananlar doğal olarak Türkiye ile benzerlik taşıyor. Ülkenin siyasal elitleri ile toplum arasında önemli bir gündem farklılığı var ve Said, bu gündem farklılığının neticelerinden faydalanarak başkanlık yetkilerini artırıyor. Said, güçlü başkanlık sistemini ve bunun ilişkisel ağı olan rejimini inşa ederken, siyasal gücünü ekonomik zorluklarla uyuşturulmuş toplumun tepkisizliğinden ve muhalefetin toplumla bağ kuramamasından alıyor. Bu açıdan, Mağrip ülkesinde yaşananlar sadece Tunus’a özgü değil. Bölgesel olarak otoriterleşme eğilimlerinin yeni bir yansımasını oluştururken, küresel açıdan temsili demokrasinin derin bir krizde olduğuna işaret ediyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.