Anayasa Mahkemesi’nin HDP’nin kapatma davası konusunda tavrının ne olacağını bugünkü kararıyla gösterdiğini belirten HDP Sözcüsü Ebru Günay, “Anayasa Mahkemesi, bu tehdide karşı durması, suç duyurusunda bulunması gerekirken yargının bağımsızlığına darbe indirmiş ve iktidarın oyunlarına alet olmuştur” diye konuştu. Günay ayrıca bugünden itibaren seçimler için “Hazinemiz Halkımız” isimli bir yardım kampanyası başlattıklarını duyurdu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, Genel Merkez’de haftalık olağan basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), HDP’nin “kapatma davasının seçimlerden sonraya bırakılması” talebini reddetmesine ilişkin Günay, “Bu dava sürecinde karşımızda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ya da Anayasa Mahkemesi değil, AKP-MHP iktidarı vardır” diye konuştu.
“Biz halkımızın gücü ve dayanışmasıyla tarihimizin en görkemli seçim kampanyasını yürüteceğiz”
Günay, HDP’nin bugün itibariyle “Hazinemiz Halkımızdır” isimli yardım kampanyası başlattığına dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Başlattığımız ‘Hazinemiz, Halkımız’ kampanyamızı tüm halkımızın büyük, küçük demeden en az, çok demeden büyüteceğimizi biliyoruz. Şimdi filiz verip boy verme zamanı, zifiri karanlıkları delme zamanı. Bu halk bir kez daha hiçbir engeli tanımadığını, hiçbir saldırıya boyun eğmediğini gösterecek. Buradan ilan ediyoruz, biz halkımızın gücü ve dayanışmasıyla tarihimizin en görkemli seçim kampanyasını yürüteceğiz ve bu güçle iktidara hayal dahi edemeyeceği yenilgiyi yaşatacağız. Şimdiye kadar tanık olduğumuz, gördüğümüz halkımızın yüksek duyarlılığı hiçbir çağrıya gerek duymuyor elbette. Yine de bu kampanyadan haberdar olmayan varsa onları dayanışmayı büyüterek yeni zaferlere ortak olmaya çağırıyoruz.”
Günay’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Bizimle siyaseten baş edemedikleri için partimizi kapatmaya kadar pervasızlaştılar”
“Anayasa Mahkemesi, HDP’nin kapatma davası konusunda da tavrını ne olacağını göstermiştir. Anayasa Mahkemesi bu tehdide karşı durması, suç duyurusunda bulunması gerekirken yargının bağımsızlığına darbe indirmiş ve iktidarın oyunlarına alet olmuştur. Bloke kararıyla birlikte düşündüğümüzde yargı eliyle HDP’yi siyasi mücadele sahnesinden tasfiye etmeye yönelik bir adım atılmıştır. Sonuçta iktidar da yargıyı tehdit eden küçük ortağı da bizim siyasi rakiplerimiz ve bizimle siyaseten baş edemediği için partimize dönük her türlü baskı ve hukuksuzluğun yanı sıra partimizi kapatmaya kadar pervasızlaşmış durumdalar.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Ret kararı bugün AYM’den değil Salı günü MHP’nin grup toplantısından verildi”
“Davanın açıldığı, iddianamenin sunulduğu ve davanın yürütüldüğü tarihlerin seçilmesi bile tek başına bu davanın nasıl açıldığını göstermesi bakımında yeterlidir. Bütün Türkiye ve dünya kamuoyu bu davanın iddianamesinin sarayda hazırlandığını çok iyi biliyor. Bu dava sürecinde karşımızda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ya da Anayasa Mahkemesi değil AKP ve MHP iktidarı vardır. İktidar, partimizin kapatma davasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne ayar verme, mahkeme sürecini yönlendirme görevini de küçük ortağı MHP ve onun genel başkanı Bahçeli’ye vermiştir. Bahçeli’nin Salı günü yaptığı grup toplantısı da bunu çok somut, açık göstergesidir. Dolayısıyla partimizin “dava süreci seçim sonrasına bırakılsın, Anayasa Mahkemesi eliyle seçimlere müdahale edilmesin” talebinin reddedilmesi kararı bugün AYM’den değil Salı günü MHP grup toplantısından çıkmıştır ve tekrardan olduğu gibi biz bu süreci yandaş basın üzerinden öğrendik. Bu hukuksuz süreci yandaş basın üzerinden takip ediyoruz. Anayasa Mahkemesi, Salı günü verilen talimatlı kararı bugün ilan etmiştir. Bu karar Türkiye’deki hukukun tabutuna son çivinin de çakılmasıdır.”
“Bize karşı hiçbir saldırı sonuç almadı, bu saldırılar da sonuç almayacak”
“Partimize bu müdahale ile seçime hukuk dışı müdahale başlamış oldu. Bu müdahalenin iki önemli aşaması var. Birincisi HDP üzerinde kapatma davası Demokles’in kılıcı gibi sallandırarak muğlaklık yaratılmak isteniyor. İkincisi ise partimizin anayasal hakkı olan hazine yardımıyla yine hukuk dışı yöntemlerle bloke edilerek partimizin hak olarak kazandığı maddi imkanlara el koyarak seçim çalışmalarımızı yürütemez hale getirmeyi amaçlamaktadır. Peşinen şunları söyleyeyim. Bugüne kadar partimize karşı yürütülen hiçbir saldırıya, hiçbir hukuksuzluğa karşı boyun eğmedik, geri adım atmadık. Bize karşı hiçbir saldırı sonuç almadı, bu saldırılar da sonuç almayacak.”
“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, mahkemeyi yanıltmak üzere delil üreterek sunmuştur”
“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, partimiz aleyhine kapatma davası açarken sunmadığı delilleri, iddianamesinde yer vermediği fiilleri davayla ilgili kararın verileceği dönemlerde mahkemeyi etkilemek, yanıltmak üzere delil üreterek sunmuştur. Yeni bir iddianameye konu edilmesi gereken fiil ve deliller Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmesi gerekirken hukuka aykırı olarak dikkate alınıp değerlendirilmiştir. Delil olma niteliği olmayan, üretilmiş sahte beyanlarla Anayasa Mahkemesi de istediği gerekçeye kavuşmuştur. Daha kötüsü hukuku ve anayasayı çiğneyerek iktidarların oyunlarına alet oldu.”