Kurgu: Enes Berk Demirkol
Türkiye’nin nüfusu en düşük ili Bayburt. 84 bin nüfusa sahip Bayburt’u nüfusu 92 bin olan Tunceli izliyor. Bu iki il 14 Mayıs seçimlerinde ilginç bir yarışa sahne olacak.
Bayburt 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 82,1’lik oy oranıyla Recep Tayyip Erdoğan’a destek vermişti. Erdoğan’a oransal olarak en büyük destek Bayburt’tan gelmiş ve seçimden sonra Erdoğan, ilk olarak Bayburt’u ziyaret etmişti. Kemal Kılıçdaroğlu ise Tunceli doğumlu. Bayburt’tan sonra en düşük nüfusa sahip ikinci il olan Tunceli ise bu seçimlerde Kılıçdaroğlu’na oransal olarak en yüksek oyu çıkarma çabasında.
Bayburt ve Tunceli aynı zamanda birer milletvekili çıkarıyor ve birer milletvekili çıkaran bu iki il iki cumhurbaşkanına oy verme yarışına sahne olacak. Tunceli’de Kılıçdaroğlu heyecanı yükselirken, Bayburt’ta Erdoğan’a destek yine had safhada ancak Erdoğan Bayburt’ta da yüzde yedi, yüzde 15 arasında bir oy kaybına uğrayabilir.
Medyascope olarak il izlenimleri kapsamında gittiğimiz Bayburt’ta konuştuğumuz kişiler, Erdoğan gerçeğini kabul etmekle birlikte oy kaybı yaşanacağını da belirtiyor.
“Bayburt, Rize ile yarışacak”
2018 seçimlerinde Erdoğan yüzde 82,1 oranında en yüksek oyu Bayburt’tan alırken, memleketi Rize’nin oransal desteği ise yüzde 77 ile ikinci sırada kaldı. Bayburt’ta görüştüğümüz AKP İl Başkan Yardımcısı Turgut Çalışkan, bu tespiti yaptıktan sonra, “Biz Rize’ye fark atmıştık. Bu seçimde de kendimizle ve yine Rize ile yarışıyoruz. En çok desteği veren il yine biz olacağız” diyerek iddialı olduklarını söyledi.
Çalışkan Bayburt milletvekili Fetani Battal’ın üçüncü döneme takıldığı için aday gösterilmediğini, bu dönem Bayburtlu olan ve Erzurum’da doktor olarak görev yapan Prof. Orhan Ateş’in aday gösterildiğini ve çok yüksek bir oyla Ateş’in milletvekili seçileceğini belirtti.
AKP ve CHP’nin adayı da doktor
Bayburt’ta ilk gazeteyi kuran Osman Okutmuş’un torunu olan gazeteci Murat Okutmuş, kurşun hurufatla soluduğu ve sindirdiği gazetecilik ortamını şimdi sosyal medya üzerinden sürdürerek bir aile geleneğini yaşatmaya çalışıyor. Okutmuş, Bayburt’un siyasi ve ekonomik durumunu şöyle anlattı:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Bayburt’ta sağcı, solcu yoktur, herkes Bayburtludur. Aslında bir Bayburt partisi var ve herkes o partinin üyesi. Bayburtluluk her türlü siyasi görüşün önüne geçebiliyor. AKP’nin adayı Orhan Ateş Bayburt’a hizmet etmiş biri. Millet İttifakı adayı Karabey Kadri Karaoğlu da doktor ve il sağlık müdürlüğü yaptı. O da sevilen biri. MHP adayı Bekir Kasap, sembol isimlerden biri ve Bekir Kasap denilince akla MHP gelir.”
AKP’nin, mevcut milletvekilini ya da eskilerden birini aday göstermesi halinde büyük tepki çekeceğini vurgulayan Okutmuş, “AKP çok iyi bir ismi aday gösterdi. Bayburt’ta hastane var ancak ağır durumlar ya da ameliyatlar için Erzurum’a gidilir. Ateş Erzurum Araştırma Hastanesi’nin başhekim yardımcısıydı ve giden her bayburtlu ile tek tek ilgilenmiştir ve onun çok büyük etkisi var. Hatırı sayılır bir oyla seçilecek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise ekonomik sıkıntının sandığa yansıyacağını ama bunun sınırlı kalacağını belirten Okutmuş, “Erdoğan’a desteğin yüzde 75’in altına ineceğini sanmıyorum” dedi.
“İşsizlik, göç ve OSB’nin yetersizliği başlıca sorunlar“
Bayburt’un sorunları konusunda ise Okutmuş, “İşsizlik, göç ve Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) yetersizliği önde gelenler. OSB iyi çalışırsa göç önlenebilir” diye konuştu. Okutmuş, Araklı Tüneli’nin açılmasıyla 175 kilometre olan Bayburt-Trabzon yolunun 90 kilometreye düştüğünü ve bunun ekonomiye katkısının olacağını, Bayburt-Gümüşhane sınırına yapılmakta olan havaalanının tamamlanmasının da önemli olduğunu anlattı.
Bayburt’ta seçim sonucu ne olur?
Bayburt’ta Millet İttifakı İYİ Parti logosu altında seçime girmeye karar verdi. İttifakın diğer partileri ise İYİ Parti’ye oy verecekler. İYİ Parti adına aday gösterilen Karaoğlu’nun milletvekilliğini AKP adayı Orhan Ateş’in elinden alması zordan da öte imkansız görünüyor. Karaoğlu’nun alacağı her fazla oy Kılıçdaroğlu hanesine artı olarak yazılırken, Erdoğan’dan da bir oy götürecek.
Cumhur İttifakı temsilcileri “kendileriyle yarışacaklarını” ve en yüksek orana ulaşacaklarını ileri sürseler de Millet İttifakı temsilcileri, Kılıçdaroğlu’na çıkacak oy oranını en az yüzde 30 düzeyine çıkarmaya kararlı olduklarını belirtiyor.
“Bayburt’ta siyaset yapmak zor”
CHP Bayburt İl Başkanı Adil Uzunhan, “Bayburt’ta siyaset yapmak zor, solda siyaset yapmak daha zor” diyerek girdi söze. Bayburt’un ittifak içindeki anlaşma sonucunda İYİ Parti’ye bırakıldığını anlatan Uzunhan, “Adayımıza kazandırmak için elimizden geleni yapacağız. CHP ve İYİ Parti’nin merkezde durumu iyi, köylerde yokuz” diye konuştu.
Uzunhan, seçimden önce Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş’tan birinin Bayburt’a gelmesinin oylarına çok büyük katkı yapacağına işaret etti. Bayburt’un zor bir coğrafya olduğunu, kışın yedi-sekiz ay sürdüğünü, ısınma, barınma, ulaşımın sıkıntılı olduğunu, bunlara bağlı olarak da ekonominin iyi olmadığını, işsizliğin ve göçün azaltılamadığını anlattı.
Bölgenin tarıma ve hayvancılığa bağlı bir ekonomisi olduğunu, Et-Balık kurumunun ve Süt Kurumu’nun kapatılmasının hayvancılığı öldürdüğünü, gençlere iş alanı açacak bir düzenleme olmadığını anlatırken, CHP İl Yönetim Kurulu Üyesi Ejder Karahan söze girdi:
“Bayburt’u İş-Kur denen bir bela mahvetti. Merkeze bağlı belediye olan Arpalı’nın nüfusu iki bin. Belediyenin temizlik işlerinde dört görevli vardı ve temizlik için yeterliydi. İş-Kur aracılığıyla, AKP’ye kaydolan, destek veren 70-80 kişiyi işe aldılar. Hem temizlik işleri eskiye göre daha sorunlu hem de belediye bütçesi buna yetmiyor. Böyle olunca köyde yaşayan bu insanlar tarımı ve hayvancılığı bıraktı maaş garanti diye. Tarım ve hayvancılık öldü, köylerde genç kalmadı, 60 yaş civarı insanlar yaşıyor köylerde.”
81 ilde seçimin nabzını tutuyoruz. Bütün il izlenimi videolarımız için aşağıdaki YouTube oynatma listemizde gezinebilir, şehrinizi bulabilirsiniz:
“Kemal beye ilk kez oy vereceğiz”
İYİ Parti il yöneticilerinden Haşim Çikot, “Kemal beye ilk kez oy vereceğiz” derken, Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı adayı olması halinde Bayburt’ta en az yüzde 60 oranında oy çıkacağını belirtti ve şunları söyledi:
“Top onlarda, tüfek onlarda, kamu idaresi onlarda, para onlarda, devlet imkanları onlarda. Topa tüfeğe karşı tahta kılıçla mücadele veriyoruz. Ne vekilsiz Kılıçdaroğlu, ne Kılıçdaroğlu’suz vekil lazım, ikisini de almalıyız. Erdoğan’ın yüzde 82’si yok artık Bayburt’ta, belki yüzde 70. Türkiye genelinde ise yüzde 50’nin üzerinde oyla Kılıçdaroğlu alacak.”
Dağın ortasında bir dağda güzel sanatlar müzesi
Bayburt’a 45 kilometre uzakta ve yaklaşık bir saatte gidilen Bayraktar, eski adıyla Baksı köyünde dağların ortasında bir dağın üzerinde bir müze kurulu. Müze adını köyden alıyor: Baksı.
Müze, çağdaş sanatlara ve geleneksel el sanatlarına ev sahipliği yapıyor. Sergi, konferans salonları, atölyeler, depo müze, kütüphane ve konukevini barındıran müze dağın tepesinde 40 dönümlük bir araziye kurulmuş. Prof. Dr. Hüsamettin Koçan 2000 yılında müze kurmaya karar vermiş ve uzun uğraşlardan sonra Baksı Kültür Sanat Vakfı’na yapılan destekler sayesinde 2010 yılında tamamlanmış ve 2012 yılında da Depo Müze açılmış.
“Masallarda söylendiği gibi, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde bu müzenin işi ne?” sorusuna ise köyün muhtarı ve aynı zamanda müzenin görevlisi Nabi Akçelik bir çırpıda yanıt veriyor:
“Baksı köyünde doğan Hüsamettin Koçan babası gurbete gittiği için baba hasretiyle büyümüş. Sonra kendi de okumak için büyük kentlere gitmiş, okumuş, profesör olmuş. ‘Köyüme ne yapsam da insanlar kendi köyünde kalsa, gurbet özlemi olmasa’ demiş ve bunun üzerine bu müzeyi kurmuş.”
Müzeyi yılda ortalama 30-40 bin kişinin ziyaret ettiğini anlatan Akçelik, yakın zamanda Vuslat Doğan Sabancı’nın heykel sergisinin açılacağını anlattı.
Müzelerin Bayburt ekonomisine katkısı
Bayburt’a 40 kilometre uzaklıkta, Erzincan yönündeki Beşpınar köyünde de bir başka müze var. Beşpınar doğumlu Kenan Yavuz’un kendi adına kurduğu etnografya müzesi de Bayburt’taki bir diğer kültür varlığı. Yavuz uzun süre Koç Holding’te çalışmış, Petkim Genel Müdürlüğü yapmış ve özelleştirme sonrasında Azerbaycan SOCAR tarafından alınınca da aynı görevi sürdürmüş.
Bayburt’ta görüştüğümüz kişiler bu iki müzenin kent ekonomisine katkısının sınırlı olduğunu anlattı. Kentte konaklama ve başka aktivite olanaklarının olmaması nedeniyle müzelere düzenlenen turların otobüslerle gelip, müzeleri gezdikten sonra çoğu kez Bayburt merkeze uğramadan gittiğini söyledi.