Aktif siyaseti bıraktığını açıklayan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gerekçelerini de açıkladı. Demirtaş, “Ben ne HDP’den ne de herhangi bir görevden istifa ediyorum. Güncel, aktüel siyasete müdahil olmayacağımı ve bu çerçevede aktif politikayı bıraktığımı belirtiyorum” dedi.
“Ben HDP’liyim ve öyle de kalmaya devam edeceğim”
Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Seçimleri’nin sonuçları tartışılmaya devam ediyor. 2016 yılından bu yana cezaevinde bulunan Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın aktif siyaseti bıraktığını açıklaması siyasetin gündeminde. Artı Gerçek’ten İrfan Aktan‘a konuşan Demirtaş, kendisini bu kararı almaya iten nedenleri ve önerileri de anlattı.
“Aylar önce Genel Merkezimize, sonuçlar ne olursa olsun seçimlerden sonra aktif siyasi çalışma yürütmeyeceğimi belirtmiştim” diyen Demirtaş, şöyle devam etti:
“Hiç kimse, eleştirilerimi HDP’yi yıpratmak için kullanmaya kalkmasın. Ben HDP’liyim ve öyle de kalmaya devam edeceğim. Bunu herkesin iyi bilmesini istiyorum.”
“Kılıçdaroğlu seçimi kazandı aslında”
28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarını değerlendiren Demirtaş, “Sonuç çok şaşırtıcı değildi. Kılıçdaroğlu seçimi kazandı aslında. Fakat başta hileler, sonra da yurtdışı oyları ve sonradan vatandaş yapılanların oyları gibi faktörler eklenince bu tarihi seçimi resmi olarak Erdoğan almış oldu. Olanlar tümüyle bir operasyondu” dedi.
“Emek ve Özgürlük İttifakı kağıt üzerinde kaldı”
HDP’nin de içinde bulduğu Emek ve Özgürlük İttifakı’nın kağıt üzerinde kaldığını söyleyen Demirtaş, “Bazı bileşenler böyle bir ittifak yokmuş gibi ta başından beri ayrı davrandılar, ayrı çalıştılar. İş gidip gelip adaylıklara ve ayrı liste tartışmalarına kilitlendi. O süreçler de iyi yönetilemediği için son derece yıpratıcı tartışmalarla hem motivasyon kaybına hem de çok değerli zamanların kaybına yol açtı” değerlendirmesini yaptı.
“TİP’in kararı yanlıştı, halen yanlıştır”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“TİP’in kararı yanlıştı, halen yanlıştır” diyen Demirtaş, şöyle devam etti: “Erkan Baş’ın beni ziyaretinde de öncesinde de bu görüşlerimi kendilerine iletmiştim. ‘Kürtlerle yan yana durmazsak oy alabileceğimiz kesimler var’ deyip alacağınız oylar, neyi ne kadar çözmeye ve dönüştürmeye yarar ki. TİP bunları en iyi bilen partilerden biri olmasına rağmen gerçeğe sırtını dönmeyi tercih etti. Yanlış yapıldı. Umarım bunun telafisi için herkes çok samimi bir çaba sarf eder, etmelidir.”
“Bundan sonra siyasi ittifak yerine mücadele ortaklığı esas alınmalı”
HDP’nin sadece seçim dönemlerinde sosyalist partilerle ittifak arayışında olmaması gerektiğini söyleyen Demirtaş, mücadele birliğinin çok daha anlamlı ve önemli olduğunu dile getirdi. Bundan sonra da siyasi ittifak yerine mücadele ortaklığının esas alınması gerektiğini vurguladı.
“Aday belirleme yöntemiyle ilgili, Genel Merkez ile herhangi bir istişaremiz olmadı” diyen Demirtaş, şöyle devam etti: “Avukat arkadaşlarım düzenli ziyaretler yaptıkları için partimizin Genel Merkezi ile iletişimde teknik bir sorunumuz olmuyor. Ancak sanırım Genel Merkezin yoğunluğu nedeniyle zaman zaman bizi bilgilendirme konusunda eksiklikler yaşanıyor. Özellikle seçim dönemlerinde bu eksiklik daha fazla olabiliyor.”
“Cumhurbaşkanı adaylığına hazır oluğumu belirttim gerekçesiz reddedildi”
“Ben ne HDP’den ne de herhangi bir görevden istifa ediyorum. Güncel, aktüel siyasete müdahil olmayacağımı ve bu çerçevede aktif politikayı bıraktığımı belirtiyorum” diyen Demirtaş, seçim sürecinde yaşananları da şöyle anlattı:
“Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları başlamadan önce ben Genel Merkezimize, cumhurbaşkanı adayı olmaya hazır olduğumu ve seçimi ikinci tura bırakıp o aşamada demokratik hamlelerle daha fazla katkı sunabileceğimizi belirttim. Ayrıca, ‘benim adaylığım partimizin de oy oranını artırabilir’ dedim. Aslında siyasi yasağım yoktu ama ola ki Yüksek Seçim Kurulu adaylığımı reddetse bile sonrasında çıkaracağımız adayın tabanımızın sahiplenmesinin daha kolay olacağını belirttim. Fakat bu önerim, herhangi bir gerekçe sunulmadan reddedildi. Bu tartışmalar sürerken deprem oldu ve sonrasında aday çıkarmamaya doğru evrildi süreç. Bu karar da Genel Merkez ve ittifak bileşenlerince ortak alındı. Bana da öncesinde bilgi verildi, elbette bu kararın arkasında durduk.”
Demirtaş’tan HÜDA PAR’a: : “Bugün gidip tutmanız gereken el, Meclis’te HDP’lilerin elidir”
“AKP’nin yıprandığı için giremediği yerlere Kürt kimliği kullanılarak HÜDA PAR eliyle girilmeye çalışılıyor” diyen Demirtaş, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’na da şöyle seslendi: “HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Bey’i avukatlık yıllarımdan tanırım, kendisine şunu belirtmek isterim: Kürdün eli, sarayın bahçesinde bir Kürt siyasetçi için idam sloganları atılırken tuttuğunuz Mustafa Destici’nin elinden kıymetsiz değil. Bugün gidip tutmanız gereken el, Meclis’te HDP’lilerin elidir. Hiçbirimiz artık kirli oyunlara prim vermeden halkımızın çıkarlarına odaklanmalıyız. Umarım bu mesajlarım, tarihsel önemi itibarıyla karşılık bulur.“