Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu değişimin önünü sonuna kadar açacağını söyledi. Değişim çağrısı yapan ilk isim olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ise “Türkiye’yi de geleceği de düşüneceğiz ama mesele İstanbul’dan ibaret değil” dedi. Peki bu değişim nasıl olmalı, tabanda gerçek bir değişim talebi var mı, CHP tarihi ile bugün yaşananlar birbiriyle örtüşüyor mu? Gökçe Çiçek Kösedağı sordu, Prof. Dr. Tanju Tosun yanıtladı.
Editör: Aliye Altınışık
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin sorumluluğunun farkında olduğunu belirterek değişim mesajlarına şu sözlerle karşılık verdi:
“Eleştirilere saygı evet, eksikliklerimizi bize hatırlatanlar evet. Partinin yenilenmesi, partinin güçlenmesine evet, bütün bunların önünü açacağım hiç endişe etmeyin. Bu partiyi gerçek anlamda çağdaş ve uygar bir parti yapacağız. Kurultay kararımızın temelinde de bu yatar. Değişimin önünü sonuna kadar açacağım. Bu ülkenin gençlerinin, kadınlarının siyaset yapma hakkını daha da güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz. Bu mücadelenin sonunda hiç kimse endişe etmesin, mutlaka kazanacağız.”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise bugün (13 Haziran) Bakü 2023 Dünya Tekvando Şampiyonası’nda üçü altın altı madalya kazanan milli sporcularla bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, CHP’de değişim çağrısına ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İmamoğlu, “İstanbul’u da Ankara’yı da düşüneceğiz. Bizim de asla ıskalamadığımız bir noktadır İstanbul. Ama mesele İstanbul’dan da ibaret değil” dedi.
Prof. Dr. Tanju Tosun Kılıçdaroğlu’nun en önemli vurgusunun bireysel beklentilerden arınmış olmakla ilgili cümlesi olduğu görüşünde. Tosun’a göre Türkiye’deki siyasi partilerin en önemli sorunu genel başkanların değişimin önünü açan kişi olması. Demokrasilerde değişimin tabandan yukarı olması gerektiğini söyleyen Tosun, Türkiye’de bunun yukarıdan aşağıya işlediğini belirtti.
Aktörler değişimden ne anlıyor?
Tosun aktörlerin değişimden ne anladığını kamuoyuyla yeteri kadar paylaşmadığını söyledi:
“Sayın Kılıçdaroğlu değişim konusunda kendine misyon yüklemiş. Ama bu değişimin nasıl gerçekleşeceğine ilişkin yöntem, ilkesel ve parti kimliği anlamında mesaj yok. İmamoğlu bugün yaptığı açıklamada bunu biraz yapabilmiş. Sadece parti için değil Türkiye için değişim istediğini söylemesi daha geniş bir perspektifi işaret etmiş. Aktörler değişimin içini doldurup kamuoyuna açıklamalı. Değişimden ne anladıklarını ikna edici şekilde duyurmalı.”
Tarih tekerrür eder mi?
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu arasında yaşananları geçmişte Bülent Ecevit ve İsmet İnönü mücadelesi ile kıyaslayan Tosun şunları söyledi:
“Kemal Bey 2010’dan itibaren bir dönüşümü hedefledi ve karşılık buldu. CHP’de 1970’lerde Ecevit’in partiyi devletçi, statükocu çizgiden ortanın soluna çekme arayışı ciddi ideolojik tartışmalara neden oldu. Bugün seçimden sonra gelen bu talep, aktörler arasında bir zaman baskısına da neden oldu. Kısıtlı zamanda yeterli ideolojik ve siyasi tartışma yapılamadı. Belki kurultaya doğru bu tartışmalar olgunlaşır.”
“Sosyal demokrasi zarar görebilir”
CHP’nin olası bir liderlik yarışı nedeniyle kendi içinde bölünme ihtimaline de değinen Tosun, aktörlerin başarısız olabileceğini düşünüyor:
“Geçmişte Deniz Baykal denedi ama CHP’yi istediği noktaya taşıyamadı. Ecevit ise yalnızca bir kere yüzde 22’ye ulaştı, sonra yüzde birlere kadar düştü. Şu anda sosyal demokrasinin yüzde 30 civarında bir oy gücü var. Parti içindeki liderlik yarışı yeni parti kurmakla sonuçlanırsa sosyal demokrasi net zarar görür. Seçmenin talepleri göz önünde bulundurularak partinin kurumsal yapısı içinde değişim gerçekleşmeli.”