İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz, Twitter hesabından bir yazı paylaştı. Yılmaz, yazısında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Yılmaz, paylaşımında Kılıçdaroğlu’nun adaylığına engel olamadığı için özür diledi.
İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz, Twitter hesabından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan bir yazı yazdı. Yılmaz, “Kılıçdaroğlu’nun adaylığına engel olamadığım için milletimizden özür diliyorum” dedi.
Yılmaz şöyle devam etti:
“Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı elde etmek ve seçimleri kazanmak için kullandığı yöntemlerle yeteri kadar mücadele edemediğim için özür diliyorum. Seçim kampanyasını popülizme indirgeyen, eleştirdiği kişiye dönüşen ve sahici politikalar üretemeyen bir isim/ekip Türkiye’nin kaderini belirlememeliydi.”
Yılmaz, “kapalı kapılar” ardında ülke insanının umutlarının “pazarlandığını” söyledi:
“Bu ülke insanının umutlarını ve kurumlarını, kendi şahsi mülküymüş gibi kapalı kapılar ardında pazarlamak ve yola birlikte çıktığı ortaklarının arkasından iş çevirmek ne demokratik teamüllere ne de siyasi etiğe sığar. Maalesef muhalefetteki dar bir çıkar grubu toplumdaki güçlü değişim iradesini kendi emelleri ve siyasi ikballeri için kullanmaktan hicap duymuyor.”
Açıklamanın devamı şöyle:
“Ҫözmemiz ve yakın tarihe bakıp yüzleşmemiz gereken buna benzer birçok sorun olduğunu görüyorum. Muhalefete egemen olan linç kültürünü, medya manipülasyonuyla sonuç elde etme kurnazlığını, komplo teorileriyle insanları yaftalamayı, itibarsızlaştırma kampanyalarını ve entrikayı siyaset zannetme eğilimini tamamen reddetmeliyiz. Bunu başarmadan atacağımız her siyasi adım bizi milletten uzaklaştıracak ve onların gözünde yozlaştıracaktır. Milyonlarca insanımızın her gün daha da yoksul, umutsuz ve depresif şekilde hayatına devam etmesine şahitlik etmek bana acı veriyor. Bunu değiştirmeden, insanlarımızın yüzünü güldürmeden hiçbir yere gitmeyeceğiz. Düştüğümüz yerden bir avuç toprak alıp yeniden ayağa kalkacağız. Biz buradayız!”
Geride bıraktığımız başkanlık seçimlerini muhalefet kaybetmiştir ve Millet İttifakı’nın üyeleri olarak bunun sorumluluğunu üstlenmekten hiçbirimiz kaçamayız.
— Bilge Yılmaz (@ProfBilgeYilmaz) July 21, 2023
Milletimize ödemek zorunda olduğumuz bir özür ve özeleştiri borcumuz var. Bunu yapmadan, ne halkımızın temsilini…
Turhan Çömez: “Biz sahada kendisi için oy isterken o protokoller imzalıyormuş”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Öte yandan İYİ Partililerden Kılıçdaroğlu’na eleştiriler gelmeye devam ediyor. İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Kılıçdaroğlu’nun Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ile yaptığı “gizli protokolü” hedef aldı ve şunları yazdı:
“Biz sahada kendisi için oy isterken, meğer o, Ankara’nın karanlık dehlizlerinde pazarlıklar yapıyor, protokoller imzalıyormuş. Arkadaşlarının haberi yok, ittifak ortaklarının bilgisi yok. Hoyratça heba edilmiş bir güven, yeniden kazanılabilir mi Sayın Kılıçdaroğlu?”
Biz sahada kendisi için oy isterken,
— Op Dr Turhan Comez (@ComezTurhan) July 20, 2023
Meğer o, Ankara’nın karanlık dehlizlerinde pazarlıklar yapıyor, protokoller imzalıyormuş.
Arkadaşlarının haberi yok, ittifak ortaklarının bilgisi yok.
Hoyratça heba edilmiş bir güven, yeniden kazanılabilir mi Sayın @kilicdarogluk ? pic.twitter.com/FDNQqPRwyw
Kılıçdaroğlu ne demişti?
14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından “değişim” tartışmalarının devam ettiği CHP’de, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bir kez daha kameralar karşısına geçti. Habertürk canlı yayınında Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “seçim sonuçlarını yenilgi olarak değerlendirmediğini” söyledi:
“Seçim sonuçlarını yenilgi olarak değerlendirmiyorum. Seçimi kazanamadık. Kazanamamamızın birden çok nedeni var. Küçük köylerde veya kasabalarda oyumuz düşük. Biz buralara gitmemişiz yeteri kadar. Bu kusur bize ait. Buradaki yurttaşlar enflasyonu kentte yaşayan vatandaşa göre yeteri kadar hissetmemiş. Büyük kentlerin hemen hemen büyük kısmında zaten birinci partiyiz. Biz sıradan bir seçim yapmadık. Makul, demokratik ölçüler içinde bir seçim olmadı. Bütün bakanlar devletin araçlarını kullanıyor muydu? Bakanlar devletin imkanlarını kullanarak vatandaşa gidiyorlar mıydı? Bu ahlaki midir, değil midir? Bir seçimin ahlaki, yasal, hukuk temelleri üzerine inşa edilmesi lazım.”
Kendisine oy veren 25 milyon seçmen olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, demokrasiden ve insan haklarından uzak bir seçim yapıldığını belirterek, “Devletin 25 milyon insanı demokrasiden yana oy kullandı. Yüzde 48 demokrasiden yana oy kullanırsa yenilgi olarak kabul edebilir misiniz? Vicdan bunu kabul eder mi? Siz kalkıp da CHP gibi partiyi, kurtuluş savaşı veren partiyi nasıl terörle bir araya getirirsiniz. Bunun ahlakla bir ilgisi var mı?” diye konuştu.
Ümit Özdağ ile imzalanan ve Özdağ’ın Cansu Çamlıbel ile yaptığı röportajda ilk kez kamuoyuna duyurduğu “üç bakanlık ve MİT Müşteşarlığı” iddiasına yönelik de konuşan Kılıçdaroğlu, Özdağ ile bir protokol imzaladıklarını fakat protokol hakkında konuşmasının “ahlaki olarak doğru olmadığını” söyledi:
“O protokolle ilgili konuşmam doğru değil. İki kişinin namusuna teslim edilen protokoldür. Açıklamayı ahlaki olarak doğru bulmam. Benim konuşmam doğru değil. Protokol ikimizin arasında imzalandı. Kamuoyuna açık değildi. İkimizin namusuna teslim edildi nokta. Bu konuda yorum yapmam doğru değil. Sayın Özdağ ile sayın Oğan ile yaptığım görüşmelerle ilgili 6 liderin haberi vardı.”
Prof. Dr. Bilge Yılmaz kimdir?
Boğaziçi Üniversitesi’nin elektrik-elektronik mühendisliği ve fizik bölümlerinden mezun olduktan sonra, kariyerine 1991 yılında AR-GE mühendisi olarak başlayan Bilge Yılmaz, yüksek lisans ve doktora eğitimini ABD’de, Princeton Üniversitesi’nin iktisat bölümünde tamamladı.
Akademik hayatına 1997 yılında Wharton School’da başlayan Yılmaz, bir süre Stanford Üniversitesi’nde finans doçentliği yaptıktan sonra 2009 yılında tekrar Wharton School’a döndü.
Çalışmalarını 2013 yılından beri Wharton School’da finans profesörü olarak sürdüren Yılmaz, Wharton Private Equity (Wharton Özel Sermaye) kürsüsünün başında bulunuyor.
Prof. Dr. Yılmaz, Wharton School Harris Family Alternatif Yatırımlar Programı’nın da kurucusu ve akademik direktörü olmasının yanı sıra, okulun özel sermaye, girişim sermayesi, serbest fon, şirket iflası, sorunlu varlık yatırımları, kurumsal yönetim, hissedar hakları ve altyapı finansmanı konularındaki eğitim ve araştırma faaliyetlerini de yönetiyor.
Prof. Dr. Yılmaz’ın araştırma alanları kurumsal finansman, alternatif yatırımlar ve politik-iktisat üzerine.
Kurumsal yönetim, kredi derecelendirme kuruluşları, serbest fonlar, özel sermaye, menkul kıymetler dizaynı, açığa satış kısıtlamaları, şirket iflası ve banka düzenlemeleri konusunda makaleleri Econometrica, American Economic Review ve Journal of Political Economy ve benzeri dergilerde yayımlanan Yılmaz, Wharton School haricinde bir serbest fon şirketinin varlık yönetiminde ve finansal teknoloji alanında start-up yatırımcısı olarak yer alıyor.
Halen kurumsal finansman ve varlık yönetimi alanlarında uzmanlık sağlayan bir danışmanlık firmasının da kurucu ortağı olan Yılmaz, çeşitli kuruluşlarda yönetim kurulu üyeliği yapmaya devam ediyor.