Seçim yenilgisinin şokunu üzerinden atlatamayan muhalefeti tüm bileşenleriyle konuşmaya devam ediyoruz. Yerel seçimlere kısa bir süre kalmışken hem CHP’nin içinde bulunduğu kaos hem de Altılı Masa’nın diğer bileşenlerinin yaşadıkları krizler, seçmeni siyasetten uzaklaştırdı. Peki muhalefet partileri bir araya gelmeden büyük şehirleri kazanabilir mi? Prof. Dr. Tanju Tosun ile değerlendirdik.
Editör: Aliye Altınışık
CHP’de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önderliğinde başlayan “değişim” tartışmaları sürüyor. Siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun bu tartışmaların adının değişim veya yenilenme konulsa bile değişimin yenilenmeden, yenilenmenin de değişimden ayırmanın mümkün olmadığını söyledi.
CHP’deki değişimin genel başkan değişikliğine indirgenen proje olarak algılandığını söyleyen Tosun, hem mevcut yönetimin hem de değişim taraftarları açısından taşıdığı riski şu sözlerle değerlendirdi: “Böyle bir tartışma sürdüğü takdirde seçmenin zihni iyice karışabilir. İyice karıştıktan sonra da yani seçmen yuvasına geri dönebilir. Bunun maliyeti hem politikaya ilgisizlik olabilir. politikaya ilgisizliğin en temel göstergesi önümüzdeki seçimlere katılma eyleminin azalması olabilir.”
Tosun, “Diğer muhalefet partileri için de değişim gerekiyor mu?” sorusuna, CHP’nin kendi iç tartışmalarını kamuoyu önünde yapabilen ve diğer muhalefet partilerinden ayrıştığı yanıtını verdi. Seçimleri kazanmak için kendilerine oy veren seçmenin korunması gerektiğini söyleyen Tosun, yerel seçimler için muhalefet bileşenlerinin tekrar bir araya gelme ihtimalini de şöyle yorumladı:
“Mevcut tablo içinde sekiz ayda ne İYİ Parti’nin, ne DEVA Partisi’nin, ne Gelecek Partisi’nin, ne Saadet Partisi’nin ne de ittifak dışındaki Yeşil Sol Partisi olsun, Halkların Demokratik Partisi olsun, Türkiye İşçi Partisi olsun karşıt bloktaki seçmeni kendilerine çekmeleri kolay gibi görünmüyor.”
Tosun, muhalefet partilerin seçmenleri kendilerine çekmelerinin neden kolay olmadığını da şu sözleriyle açıkladı:
“Çünkü bu politik kutuplaşma seçmen tercihlerinin konsolide olması dolayısıyla bloklar arasında geçiş yok. Dolayısıyla seçim kazanmak için ne yapmanız gerekiyor? Sahip olduğunuz seçmeni tutmanız gerekiyor. Bu seçmene parça böler ve kendi yuvalarına mahkum bırakırsanız, kendi yuvalarına dönerler yani sandık başına gitmezler. Bu da başta büyük kentler olmak üzere 2019 yerel seçimlerinde kazanılmış olan belirli belediye başkanlıklarının kaybedilmesi gibi bir sonuca yol açar. Bu riski göze alabilirler mi? Çok duygusal yaklaşırlarsa tabii ki alabilirler ama bunun sonuçları bu partilerin geleceği açısından ne gibi maliyetler üretebilir? Bence asıl buna odaklanmaları ve işbirliği bu aşamada birbirlerini yıpratmadan yavaş yavaş bu kanalları genişletmeye bakmaları önerilebilir.”
Tosun’a göre yerel seçimler, muhalefet bileşenleri için bir fırsat:
“Muhalefet partileri için yerel seçimler, 14 Mayıs ve 28 Mayıs’taki kaybı psikolojik anlamda telafi etmek adına bir şans. Fakat işbirliği ile seçime gitmedikleri takdirde bundan sonraki süreçte güçlerinde de önemli bir kayıp yaşayabilirler.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.