Akşener’den yerel seçimlerin yol haritası: “İttifak değil, işbirliği”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, seçimlerin ardından sadece parti kurultayında konuşmuştu. Akşener bu konuşmasından 60 gün sonra sessizliğini dün (26 Ağustos) Afyonkarahisar’da bozdu. Afyonkarahisar-Kocatepe Anıtı’nda, Büyük Taarruz’un 101. yılında konuşan Akşener, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı ve yerel seçimlere ilişkin partisinin tutumunu “İttifak değil, işbirliği” olarak açıkladı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, seçimlerden 90 gün sonra dün (26 Ağustos) Afyonkarahisar’da yaptığı konuşmada seçim ittifaklarının partilere zarar verdiğini, kendi kimlik ve politikalarını ortaya koyamadığını ve arada kararsız kalan seçmene bir çözüm sunamadığını anlattı. Konuşmasının ardından partinin etkinliğini İzlemen için gelen gazetecilerle bir otelde bir araya gelen Akşener soruları yanıtladı. Sorular ağırlıklı olarak yerel seçimlerde ve özellikle de İstanbul ve Ankara’da İyi Parti’nin tutumunun ne olacağına ilişkin oldu. Yerel seçimlerin kendine özel bir durumu olduğunu, genel seçimlerdeki gibi bir ittifakın söz konusu olamayacağını belirterek şunları söyledi:

“Genel seçim için 50+1 geçerli. Ama yerel seçimlerde böyle bir durum yok. Zaten o manada bir ittifak yapamıyorsunuz. Ne oluyor, aday çıkarmıyorsunuz. Mesela, biz İstanbul, Ankara, Aydın, İzmir, Antalya, Adana, Aydın, Muğla, Tekirdağ, Edirne, bu illerin hiçbirinde aday çıkarmadık. Kayseri, Denizli, Balıkesir, Manisa gibi büyükşehirlerde de CHP çıkarmadı. Dolayısıyla bir oy tamamlama haline dönüyor. Dolayısıyla da bu bir ittifak olmuyor. Bu şehirsel bir işbirliği, orada bir sorun yok.”

Şimdi bizim partimizin görüşü şu: Her ilde, ilçede, beldede kendi adaylarımızla (seçime) gitmeye yönelik organize olmak. Yani çalışma bu yönde. Ama benim bugün yaptığım çağrı, mümkünse bütün partilerin tek başına girip yerel seçimi gerçekten yerel seçim haline getirmeye gayret etmek. Bugün ben hem Sayın Kılıçdaroğlu’na, hem Sayın Bahçeli’ye hem de Sayın Erdoğan’a bu konuda çağrıda bulundum. Göreceğiz bakalım nasıl bir şey olacak. Ama dediğim gibi bazı yerlerde bazı anlaşmalar yerelde olabilir. “

İstanbul, Ankara’da olacak mı, sorusuna ise Akşener, “Onları daha henüz konuşmuş değiliz. Ama partilerin bir araya gelmesi suretiyle ortak adaylar belirlenmesi gibi bir kısmı yok. Bir araya gelme suretiyle bir şey yok” karşılığını verdi.

Partisinin Kocatepe etkinliğinde tüm partilere “Seçimlere ayrı ayrı girme” çağrısının hatırlatılması üzerine ise Akşener, bu sözlerinden kastının ne olduğunu ise şöyle açıkladı:

“Bütün siyasi partiler ayrı ayrı girsin ve yerelde ‘şuculuk, buculuk’ üzerinden değil, hizmetler üzerinden seçmenin karşısına çıkılsın. Zaten seçmen o zaman farklı farklı oy kullanabiliyor. AK Partili gidip bir başka partiye oy verebiliyor. Hiç ayırt etmeden söylüyorum, bütün siyasi partiler açısından böyle bir durum olabiliyor. Bu Türkiye’yi rahatlatır. Bu bir çağrı. Şehirlerde yine işbirliği yapılabilir.”

FETÖ’cü davasından takipsizlik

Akşener, 2016’da kendisi hakkında başlatılan ve geçtiğimiz günlerde takipsizlik kararı verilen “FETÖ” soruşturması hakkında ise şunları söyledi:

“Bir gün sokakta ‘Bu kadın FETÖ’cü’ diye üzerime birisi yürüse, bana bir şey yapsa, bunun sorumlusu var. Bir kısım arkadaşın ‘Acaba Tayyip Erdoğan’la anlaştı mı?’ demesi kadar incitici bir şey yok. Yani bugüne kadar ben uzlaşmamışım da, en korkulu zamanlarda uzlaşmamışım da… Yani bu çok çok ayıp bir şey. Yedi senedir çektiğim eziyeti herkes biliyor, evim basıldı, daha ne olsun?”

” ’15 milletvekilinin istenmesinden pişmanım’ sözlerim çarpıtıldı”

“CHP’den 15 milletvekili istedik, hayatımın en büyük pişmanlığıdır” sözlerinin çarpıtıldığını söyleyen Akşener, “Ben Sayın Kılıçdaroğlu’na teşekkür ederek ’15 milletvekilinin gidip istenmesinden pişmanım’ dedim. Bunun CHP veya Sayın Kılıçdaroğlu’yla alakası yok. Kendi partimizdeki arkadaşlarımıza dedim ki, ‘Biz savaşmalıydık’. Kimle? Yanlış iş yapan YSK’yla. Kimle? Sayın Erdoğan ve AK Partiyle. Hukuksuzlukla mücadele etmeliydik. Etmedik ve gittik 15 milletvekili istedik. O 15 milletvekiline ve Sayın Kılıçdaroğlu’na defalarca teşekkür ettim, etmeye devam ediyorum. Bu CHP’yi ilgilendiren bir durum değil” diye konuştu.

“Gizli protokolden haberimiz yoktu”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile Kılıçdaroğlu arasında yapılan gizli protokolden haberinin olmadığını söyleyen Akşener, konuya ilişkin şunları söyledi:

“Biz 17 Mayıs’ta toplandık, altı lider bir araya geldik. Kemal Bey, bize Sinan Oğan, Ümit Özdağ gibi arkadaşlarla görüşmek istediğini söyledi ve sonuç itibarıyla hepimiz ‘Görüşebilirsiniz’ dedik. Ben bir şey daha ekledim, Muharrem İnce ile de görüşmesini istedim. Dolayısıyla biz bu görüşmelere yetki verdik. Sonrasında Kemal Bey bize yedi maddelik mutabakat metni ile ilgili bilgi verdi. Ben ‘Bizi ilgilendiren bir durum yok bunun içinde’ dedim ama diğer İçişleri Bakanlığı vs. mevzusundan bilgimiz yok.”

“Türkiye’de ilginç şeyler oluyor” diyen Akşener, DYP’den ve MHP’den ayrıldıktan sonra gizli hiçbir şeyi konuşmadığını söyledi ve “‘Bana özel söylendi’ diye konuşulan hiçbir konu doğru değildir. Gelelim ‘namus’ meselesine, bu iki erkeğin birbirine emanet ettiği bir durum. Benim, bu işe karışmam laf söylemem çok doğru değil. İkisi arasında bir durum” dedi.

“Sınırları kevgire dönmüş bir Türkiye var”

Sığınmacı sorunuyla uzun süredir ilgilendiğini söyleyen Akşener, “Sonuç itibarıyla sınırları kevgire dönmüş bir Türkiye var. Demografiyi değiştiriyor. Sistemi değiştiriyor. Ekonomiyi değiştiriyor. Her şeyi değiştiriyor. Dolayısıyla bu çok önemli bir sorun. Gittikçe artıyor. O nedenle de bizim yaptığımız çalışma, son derece gerçekçi rasyonel akılcı ve uygulanabilir bir yol haritası. Onun üzerinde konuşmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.