Erdoğan, Madımak failini affetti | Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Sekreteri İsmail Ateş: “Cumhurbaşkanı bu kararla mahkemeye ‘14 Eylül’de davayı sonlandırın’ diye emrediyor”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas Katliamı’ında “Yak, yak” dediği de iddianamede de kaydedilen ve 33 aydının yakarak öldürülmesine ilişkin katliamın faillerinden Hayrettin Gül’ün cezasını affetti. Anayasal düzeni bozmaya kalkışmaktan hüküm giyen failin affedilmesiyle Erdoğan davada hüküm giyen iki kişiyi affetmiş oldu. Avukat Şenal Sarıhan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Sekreteri İsmail Ateş ve avukat Ali Yılmaz kararı Medyascope‘a değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 Temmuz 1993’te 33 kişinin yakılarak katledilmesine ilişkin Sivas Katliamı davasında “İdam cezası alan, idam cezası kaldırılınca cezası “Ağırlaştırılmış müebbet” hapse dönüştürülen “asli fail” Hayrettin Gül’ün cezasını “sürekli hastalık” gerekçesiyle kaldırdı. Erdoğan’ın Madımak Katliamı Davası failleri için kullandığı ikinci af yetkisi oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ocak 2020’de Madımak Katliamı’ndan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Ahmet Turan Kılıç için “yaşlılık”tan dolayı af kararı almıştı.

Avukat Şenal Sarıhan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Sekreteri İsmail Ateş ve avukat Ali Yılmaz kararı Medyascope‘a değerlendirdi.

İsmail Ateş: “Seçimlerde HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’ne bir takım sözler verildi”

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Sekreteri İsmail Ateş, derneğin karara yönelik dava açacağı söyledi. Ateş, kararın alınmasının birden çok nedeni olduğunu ve 14 Mayıs seçimlerinden itibaren başlayan bir süreç olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Tayyip Erdoğan ve AKP yine bir kez daha kazandılar ama bunu yaparlarken de yapmış oldukları ittifaklara bakmak gerekiyor. Yeniden Refah Partisi ve Hizbullah’ın siyasi kanadı olan HÜDA PAR’la ittifak yaptılar. HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’ne bir takım sözler verildi. Dolayısıyla da bu toplumun artık izlenemez bir gerçeği vardır. Aleviler bu toplumun bugün laik cumhuriyetin ayakta durmasını sağlayan omurgasını oluşturuyor. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı burada Alevilerin üzerinden bütün devrimci, demokrat, sol, sosyalist emekten yana tavır alan insanlara da mesaj veriyor. Kendi kafasına göre katilleri affediyor.”

“Bizim şube başkanlarımız ağzını açamıyor herkes ya gözaltına alınıyor ya tutuklanıyor”

“Uyuşturucu baronları serbest bırakılıyor, katiller, mafyalar, çeteler serbest bırakılırken Merdan Yanardağ, Barış Pehlivan gibi kalemini kiraya vermeyen sarayın dalkavukluğunu yapmayan insanlarsa cezaevlerinde tutsak tutuluyor. Bizim şube başkanlarımız ağzını açamıyor herkes ya gözaltına alınıyor ya tutuklanıyor. Bizim şu an Sarıyer şubemizdeki başkanımız ve saymanımız tutuklu. Aralık ayından bu yana dava görülüyor. 12 Eylül’ü yaşamış biri olarak söylüyorum size 12 Eylül’de böyle bir şey yoktu anti demokratik uygulamalar yoktu.”

Genel kanı 14 Eylül’deki davada zaman aşımı kararı çıkması

Ankara Adliyesi’nde 14 Eylül’de yapılacak olan Madımak Davasının duruşma için kamuoyu oluşturduklarını belirten Ateş, “Halkımızı çok umutsuzluğa sevk etmek istemesek de örgütümüzün genel kanısı 14 Eylül’deki davada zaman aşımı kararı çıkacak. Keşke mahkeme heyeti ‘Madımak Davası insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve bu suçun zaman aşımı olmaz’ kararı verse ama Cumhurbaşkanının almış olduğu bu karara hangi mahkeme heyeti karşı durabilir” diyerek tepki gösterdi.

“Zaman aşımına sokun ve dava kapansın’ mesajıdır bu”

Ateş, 14 Eylül’deki mahkemeden sekiz gün önce bugün çıkan cumhurbaşkanı kararının “tesadüf olmadığı”na dikkat çekerek “14 Eylül’deki davaya müdahale etmek adına ‘Zaman aşımına sokun ve dava kapansın’ mesajıdır bu. Cumhurbaşkanı vermiş olduğu bu af kararıyla beraber mahkemeye ‘14 Eylül’de davayı sonlandırın’ diye emrediyor. Bir diğer şeyse HÜDA PAR, Büyük Birlik Partisi ve Yeniden Refah Partisi’ne vermiş olduğu sözleri teker teker yerine getiriyor” diye konuştu.

Şenal Sarıhan: “Sivas Katliamı sanıklarına gösterilen bağışlama tarzının içerideki siyasi sanıklara uygulanmamış olması çifte standarttır”

Madımak Katliamı Davası avukatı Şenal Sarıhan, Hayrettin Gül’e af çıkması konusunda da yine itiraz edeceklerini belirterek “Doğal olarak şimdi de bu sanık ile ilgili adli tıp raporunu atıf yapılarak bir af gündeme geldi. Sağlık durumu hakkında kesin bir bilgiye sahip değiliz ancak Sivas Katliamı sanıklarına gösterilen özen ve bağışlama tarzının içeride bulunan çok sayıda siyasi davalar sonucunda haklarında hüküm verilmiş olan sanıklara uygulanmamış olması bir çifte standardı da ortaya çıkartıyor. Bu sebeple, doğrudur hasta sanıklar eğer iyileşmeyeceklerse salınmalıdırlar fakat bu işlemin eşit bir biçimde yapılması gerekir” diye konuştu.

Daha önce Ahmet Turan Kılıç’a verilen af kararıyla ilgili dava da devam ediyor

Konuya ilişkin Sarıhan, 30 yıldır mücadele içinde olduklarını vurgulayarak şöyle konuştu:

“Sivas Katliamı davası sonucunda ceza almış olan tanıkların önemli bir bölümü yurtdışına kaçtılar. Cezaları kesinleşmiş olduğu halde onlar hakkında onların iadesi konusunda gerekli işlemler yapılamadı, daha doğrusu yapılmadı. Şimdi bu durum ortadayken hem haklarındaki hükümlerin kesinleşmiş olduğu sanıkların Türkiye’ye iadesi sağlanamamışken hem de haklarında dosya tespit edilmiş olan sanıkların Türkiye’ye iade edilememişken ve edilmesi konusunda bir çaba gösterilmemişken sırasıyla Ahmet Turan Kılıç, yaş sebebiyle tahliye edilmişti. Buna ilişkin cumhurbaşkanlığının böyle bir yetkisi olmadığı konusunda itirazımız oldu, şu anda davamız devam ediyor. Sanık vefat etti fakat sanığın vefat etmiş olmasının bir önemi yok o davada Danıştay’ın karar vermesi gerekiyor.”

AKP’nin ve sayın Cumhurbaşkanı’nın bu konuda aldığı kararlar kaygı verici

Bugün parlamentoda bu anlayışlara yakın grupların var olması daha çok kaygı artırdığını söyleyen Sarıhan, şöyle devam etti:

“Ayrıca bugün parlamentoda Sivas Katliamı olayına katılmış olan örgütlerin -ki İBDA-C, Hizbullah, Taraf dergisi var- sloganları arasında  ‘Hizbullah geliyor’, ‘Laiklik gidecek, şeriat gelecek’ cümleleri yer alıyordu. Biz adil bir yargılanma, adil bir infaz istiyoruz ama ne yazık ki Sivas Katliamının 30 yılındayız. Ortada insanlığa karşı işlenmiş bir suç var. İnsanlığa karşı suç işleyenlerin de affedilmemesi gerektiği inancındayız. Bugünkü siyasi ortama bir destek niteliği taşıdığını düşünüyorum. AKP’nin ve sayın Cumhurbaşkanı’nın bu konuda aldığı kararla ilgili basında çeşitli iddialar var. Bunları bilemeyeceğim elbette, bu konuda bir şey söyleme hakkına sahip değilim ama kaygı verdiğini ifade etmek isterim.” 

“İster siyasi sebeple tutuklu olsun ister adli sebeple tutuklu olsun bu sanıklar hakkında hastalıkları nedeniyle bırakılmaları konusunda herhangi bir karar oluşmazken Sivas Katliamı sanıklarının adeta seçilerek dışarıya bırakılmasını sağlayacak kararların çıkması açık bir çifte standardın işaretçisidir. Bunu adil bulmamız mümkün değildir.”

Ali Yılmaz: “Birileri bu konuda özel bir çalışma sarf ediyor olacak ki bunların üst üste gelmesi tesadüf değil”

Avukat Ali Yılmaz, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Hukuk Birimi avukatları olarak konuyu inceleyeceklerini belirterek “Mutlaka bu af için bir adli tıp raporu olması gerekiyor. Bu adli tıp raporunu inceleyeceğiz ve sonrasında da arkadaşlarınızla birlikte mutlaka bu işlemi iptali için dava açmayı düşüneceğiz” diye konuştu.

Bu kararlara alışmak istenilmese de alıştırılmaya çalışıldığını vurgulayan Yılmaz, “Birileri bu konuda özel bir çalışma sarf ediyor olacak ki bunların üst üste gelmesi tesadüf değil. Cezaevinde binlerce, onbinlerce hükümlü tutuklu var. Anayasa’nın 104. maddesinde cumhurbaşkanı af yetkisi yaşlılık, kocama ve hastalık durumlarında ilgili hükümlünün affına karar verebiliyor. Bu özelliklere sahip binlerce insan var, cezaevinde ölen insanlar var. Ne yazık ki o kişilere bu af gösterilmiyor” diye konuştu.

“14 Eylül’deki duruşmada ne kadar çıkarsa çıksın bütün yargı yollarını tüketeceğiz”

Yılmaz, Sivas Katliamı’nı ve Sivas Katliamı Davası’nı asla unutturmayacaklarını vurgulayarak “14 Eylül’de duruşma var, o duruşmayı da çok önemsiyoruz. Duruşmada ne kadar çıkarsa çıksın bütün yargı yollarını tüketeceğiz. Sırasıyla yerel mahkeme kararının bölge adliyesi sonrasında Yargıtay’a sonrasında istediğimiz sonucu alamazsak Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapacağız” diye belirtti.

“O üç sanık Türkiye’ye getirilip yargılanıp cezalandırılana kadar mücadeleyi sürdüreceğiz”

İç yargıdan hiçbir taleplerinin karşılanmaması durumunda ise Yılmaz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuracaklarını belirterek şöyle konuştu:

“Bu son davada üç kişi yargılanıyor, o üç sanık Türkiye’ye getirilip yargılanıp cezalandırılana kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Sivas Katliamı’nın insanlığa karşı suç olduğunu düşünüyoruz, insanlığa karşı suçlarda da zaman aşımı olmayacağını iddia ediyoruz ve zaman aşımı sorunu yaşanmadan sanıkların yakalanıp cezalandırılmasını istiyoruz.” 

“Cezaevinde olanların şu an sayılarını dahi açıklamıyorlar”

“Cezaevinde olanların şu an sayılarını dahi açıklamıyorlar ama tahminen 15-20 hükümlü var. Kaç kişi yakalandı, kaç kişi cezaevinde, kaç kişinin infazı devam ediyor bunları bile açıklamıyorlar. Milletvekili arkadaşlar Meclis’te Adalet Bakanlığı’na soru önergesi olarak vermelerine rağmen bunlara cevap verilmedi, özellikle bildirmiyorlar.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.