ÇYDD ve Veli-Der, karne günü vesilesiyle yeni müfredatın geri çekilmesi için İstanbul’daki Kartal Meydanı’nda ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamada yeni müfredatta bütün derslerin dini kavramlarla eşleştirildiği ve din derslerine dönüştürüldüğü söylendi.
Eğitim-öğretimde 2023-2024 dönemi bugün yapılan karne töreniyle sona erdi. Millî Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören 20 milyondan fazla öğrenci, karnelerini alarak üç aylık yaz tatiline çıktı.
Bu yıl, ortaokul öğrencilerine ders notlarının yanında sosyal etkinliklere katılım durumlarının da değerlendirileceği yeni tasarımlı karneler verildi. Öğrencilerin karnelerini alması vesilesiyle Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) eleştirilerin odağındaki “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adlı yeni müfredatın geri çekilmesi için ortak basın açıklaması yaptı.
Açıklamada müfredatın bilgi sahibi olmayan kişilerce hazırlandığı söylendi, “27 programdan ve binlerce sayfadan oluşan müfredatın askı süreci 10 gün gibi kısa bir süreye sığdırılmış, 60 bini aşkın görüşün değerlendirilip değerlendirilmediğine dair kamuoyuna en ufak bilgi dahi verilmemiştir” denildi.
Müfredatta “eğitim” yerine “maarif” kelimesinin kullanılmasının ideolojik bir tercih olduğu söylenen açıklamada, “Tüm derslerin bir değerle o değerlerin de dini kavramlarla eşleştirildiği fizikten matematiğe bütün derslerin din derslerine dönüştürüldüğü bir öğretim programı gerçeği ile karşı karşıyayız” denildi.
Açıklama şöyle devam etti:
“Maarif kelimesinde olduğu gibi müfredatın isminde Türkiye Yüzyılı kelimelerinin kullanılması da siyasi bir tercihtir. Bir partinin sloganı müfredata isim olarak verilmiştir. Hem içerik hem müfredatın ismiyle bu program çocukların üstün yararını esas alan bir öğretim programı değil bir partinin yararını, çıkarını esas alan bir parti programıdır.”
Öğrenci mezuniyetindeki kıyafet kısıtlamasına tepki
Kocaeli-Gebze’deki Alaettin Kurt Anadolu Lisesi’nin bahçesinde düzenlenen mezuniyet töreninde bazı kız öğrencilerin, “kıyafet yönetmeliğine uymayan kıyafetler giydikleri” iddia edilerek alana alınmamasına tepki gösteren veliler, “Çocuklarımızın kamusal eğitim hakkından sorumlu bakanlık eliyle, eğitim öğretim sürecinin ayrılmaz parçası olan mezuniyet törenlerine, yılsonu etkinliklerine öğrencilerin katılımı engellendi. Laiklik karşıtı uygulamalar okullarda artık rutin dayatmalar haline geldi” dedi.
“Son bir yılda sadece MESEM’lerde dokuz çocuk, iş cinayetinde yaşamını kaybetti”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Ortak açıklama Türkiye’de çocuk işçiliğinin de yaygınlaştığına dikkat çekildi, “Ocak’ta mesleki eğitim merkezlerindeki kayıtlı sayı 159 bin iken bu sayı Kasım 2022’de 1 milyonun üzerine çıktı. MEB’in açıkladığı son sayılarda da 1,5 milyonun üzerine çıkmış durumda” denildi.
Son bir yılda MESEM’lerde dokuz çocuğun işyerinde hayatına kaybettiği söylendi ve açıklama şöyle devam etti:
“Emekçilerin, halkın vergileri, emeği, alın teri ile emekçilerin çocukları sermaye için bedava işgücü haline getirildi. MESEM’lerde 9. 10. 11. sınıfta çocuklara verilen ve patronlardan değil, kamu kaynaklarınca, vergilerimizden karşılanan asgari ücretin üçte biri, 12. sınıfta asgari ücretin yarısı olarak verilen ücret öğrencilere burs olarak verilmeli, çocukların okullara dönüşü sağlanmalı, MESEM’ler kapatılmalıdır.”
“ÇEDES’e son verilmeli”
Açıklamanın sonlarında ise tüm okulların ÇEDES ve Diyanet’in “Genç Gönüller Çocuk Gönüllerle Buluşuyor” projesiyle “kuşatıldığı” söylendi ve “ÇEDES başta olmak üzere tüm protokol ve iş birliklerine son verilmelidir” denildi.
Eğitim Sen: “Sorunlar artarak devam ediyor”
Eğitim-öğretim yılının son ermesinin ardından Eğitim Sen İzmir Şubeleri, “Millî Eğitim Bakanı’na bu dönemde izlediği politikalara yönelik karne veriyoruz” başlığı altında basın açıklamasında yaptı. Açıklamayı okuyan Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Zeliha Danyeli, eğitim sisteminde yaşanan sorunların geride kalan yılda artarak devam ettiğini söyledi.
Eğitim Sen de açıklamasında ÇEDES faaliyetlerine değindi. Açıklamada eğitim-öğretimdeki dini içerikli faaliyetlerin arttığı söylendi:
“ÇEDES ve MESEM projelerini eğitimin siyam ikizleri olarak tanımlamak mümkündür. Resmi verilere göre Türkiye’de resmi ve özel okullarda zorunlu örgün eğitim sisteminde kayıtlı 17 milyon 558 bin 25 öğrenciden, 442 bin 643’ü sistemin dışındadır. Eğitimin bütün kademelerinde, özellikle ortaöğretimde okullaşma oranında bölgesel farklılıklar bulunmaktadır. Kız çocuklarının okullaşma oranında görece artış olmasına rağmen, bu artışın mezuniyet oranlarına bire bir yansıdığını söylemek mümkün değildir.”
ÇEDES nedir?
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan ÇEDES projesi kapsamında “manevi danışman” olarak görevlendirilen imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kuran kursu hocaları, MEB okullarındaki öğrencilere “değerler eğitimi” veriyor.