Suat Kınıklıoğlu yazdı: Çiftetelli turkiko

Ailece Atina’dayız.

Lyra Lokantası. Canlı müziğin de olduğu öncelikle turistlere hizmet veren bir işletme.

Ne var ki, bu akşam bütün masalarda Yunanlı var.

Tek yabancı masa biziz.

Akşam boyunca leziz yemekler ve mezeler tüketiliyor.

İnsanlar dans ediyor, halay çekiyor, içki içiyor.

Hepsi edepli bir şekilde.

Masamız müzisyenlerin hemen yanıbaşında olmasına rağmen rahatsız olmuyoruz çünkü müziğin sesi medeni bir seviyede.

Türk olduğumuz anlaşılıyor. İnsanlar bize oldukça sıcak muamele ediyorlar.

“Komşuyuz biz” deyip bize yabancı değil de kendilerinden gibi hissettiriyorlar.

Zaman zaman istek parçaları çalınıyor.

Bir ara çiftetelli turkiko* çalıyor, yani Türk çiftetellisi.

Ahali oyuna kalkıyor.

72 yaşındaki Yunan amcanın yaşgünü bugün. Bütün müşteriler onu alkışlıyor.

Oğlum onunla halay çekiyor.

Garsonlar kibar ve güler yüzlü.

Ailece uzun zamandır bir arada olamadığımız için bizim için de sıradışı bir gece.

Oğlum bizden habersiz hesabı ödemiş ama bahşiş bırakmayı ihmal etmiş.

Garsonlar bunu dert etmeden samimiyetle elimizi sıkıyorlar.

Bizde bir pişmanlık.

Oğlana hesabı soruyorum. Türkiye’de bu ayarda bir yerde ödeyeceğimiz paranın yarısı.

Garsonla oğlum arkadaş olmuşlar, birbirilerini Instagram’dan ekliyorlar.

Yunanların kimlik sorunu yok.

Yabancılara karşı saygılılar.

İnsanların içki içip içmediği, kadınların başlarının açık olup olmadığı mesele değil.

Kimse başkalarının hayatlarına müdahale etmiyor.

Kendileri ile barışıklar.

Efendice eğlenip akşamı sona erdiriyorlar.

Uzun zamandır bu kadar güzel bir akşam yaşamadığımızı düşündüm.

Bir akşamlığına ülkemizde yaşadığımız siyasal-psikolojik cendereden uzak olmak iyi geldi.

Bu rahatlığı, bu stressiz ve keyifli akşamları özlemişiz.

Yeni Türkiye’de buna benzer bir akşam yemeğini gerilmeden, kazıklanmadan, medeni bir şekilde tamamlamanın imkanı kalmadı.

Yunanlılar büyük bir ekonomik kriz sonrası siyasal istikrarı yakaladılar.

Ekonomileri toparlandı. Makul bir iktidarları var.

Biz ise hayatlarımızı birbirimize zehir etmenin peşindeyiz.

Oysa bu topraklarda hür ve mutlu yaşamak mümkündü.

İktidarların zamanı geldiğinde değiştiği, devletin israf edip fantastik ekonomi politikaları ile halkını fakirleştirmediği, yolsuzluk ve ümitsizliğin arşa çıkmadığı, öğrencilerin, polislerin, hakim adaylarının intihar etmediği bir ülke olabilirdik.

Mesela 2014 yılında zamanın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın anayasal cumhurbaşkanlığına razı olup Abdullah Gül’ün başbakan olduğunu veya 7 Haziran 2015 seçimiyle AKP ve CHP’nin veya CHP-MHP’nin HDP’nin dışarıdan desteği ile hükümet kurduğunu düşünün.

Normalleşebilirdik.

Maalesef olmadı.

Siyasal hırsın, tahakküm ile toplumu dini bir formata sokmanın, muazzam bir sermaye transferinin peşinde koşmanın esiri olundu.

Bize de memleketimizde değil yaban ellerde huzurlu akşam yemeği yemek kaldı.

Çiftetelli turkiko şu sözlerle bitiyor:

Bir kere yaşıyoruz sadece
Şu yalan dünyada
Biraz keyfini çıkaralım
Ninanay yavrum ninanay nay

Memleketimizde bu halen mümkün mü?

  • Çiftetelli turkiko Yunancada tsifteteli tourkiko olarak yazılmaktadır ve Türkçede “Kalenin bedenleri” türküsüne tekabül etmektedir.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.