Açık Oturum (472) | İmralı çağrısını beklerken: Süreç nereye evrilecek, sonra ne olacak?

Göksel Göksu’nun sunduğu Açık Oturum programının 472.bölümünde Mümtazer Türköne, Reha Ruhavioğlu ve Mehmet Tatlı, Abdullah Öcalan’ın yapması beklenen çağrıyı ve sonrasında yaşanacak süreci değerlendirdi.

Türkiye’de yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülen İmralı çağrısı öncesi kritik gelişmeler yaşanıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başlattığı süreç, bölgesel dengelerle birlikte şekilleniyor. Bu süreçte Abdullah Öcalan’ın yapması beklenen çağrı, tüm kesimlerin dikkatle takip ettiği bir gelişme olarak öne çıkıyor.

Açık Oturum’un 472. bölümünde Göksel Göksu’nun konukları, İmralı’dan yapılması beklenen çağrının muhtemel içeriğini ve etkilerini tartıştı.

Reha Ruhavioğlu, çağrının iki temel koşula bağlı olduğunu aktardı: “Suriye’nin kuzeyinde Türkiye ile Kürt aktörler arasında bundan sonra çatışmaya dönüşmeyeceği garantisi altında bir uzlaşı var mı? İkincisi, örgütün bazı grupları içerisinde silahsızlanmayla ilgili bazı kafa karışıklıkları ya da soru işaretleri var.”

Mümtaz’er Türköne ise, “Cezire bölgesindeki Kürt otonomisi Amerikan desteğiyle hayat buldu. Amerika hala oradaki Kürtlerin yanında ve ABD’nin verdiği destek PKK’nın ürettiği terörü de anlamsız hale getirdi” değerlendirmesinde bulundu.

İmralı'dan beklenen çağrıdan sonra ne olacak? (Video)
İmralı’dan beklenen çağrıdan sonra ne olacak? (Video)

Mümtazer Türköne, sürecin Suriye’nin kuzeyinde düğümlendiğini vurguladı: “Türkiye 40 yıldır büyük ölçüde Kandil’e yerleşmiş bir örgütle mücadele etti. Şayet bu süreç mantıklı bir sonuca varırsa, Kandil’deki güç Kobane’ye veya Cezire bölgesine oturacak.” Türköne, “Son derece uyumlu bir şekilde yürüyen süreç, silahları bırakma, terörsüz Türkiye, Türk-Kürt kardeşliği, Türk-Kürt ittifakı şeklinde ilerliyor” dedi.

Mehmet Tatlı, taraflar arasında güven ortamının oluşmaya başladığına dikkat çekti. “Geçtiğimiz dört ayda taşlar aslında yavaş yavaş yerine oturuyor. Bütünlüklü projenin adımları tek tek yerine oturuyor izlenimi veriyor” diyen Tatlı, “Dünkü Kandil açıklaması, üçüncü bir gözle baktığımda iki aktör arasında aslında bir samimiyetin de yavaş yavaş tesis olmaya doğru ilerlediğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Programda Selahattin Demirtaş’ın rolü de tartışıldı. Türköne, “Kürt siyaseti kendi içinde çoğulculaşırsa, kendi normal doğasını bulduğu zaman, Demirtaş gibi yapıcı roller üstlenecek, Türkiye’de gerçekten demokrasinin çıtasının yükselmesine katkıda bulunacak bir Kürt siyaseti dinamizmi doğar” değerlendirmesinde bulundu. Tatlı ise “Demirtaş’ın çıkması süreç için bir zorunluluk. Bu süreç en çok demokratikleşme performansı göstermediği eleştirisi alıyor” dedi.

İmralı çağrısını beklerken: Süreç nereye evrilecek, sonra ne olacak?” başlıklı bu videoyu ve çok daha fazlasını Medyascope Youtube kanalından izleyebilirsiniz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.